Özel, burada yaptığı konuşmada, “Böyle bir Pazar gününde bu kadar güzel bir havada yapılabilecek o kadar çok şey varken bu kentte, eline partinin bayrağını alıp, Türkiye bayrağını alıp buraya koşan, bizleri bekleyen, alkışlayan, tezahürat eden, destek veren herkes o kadar kıymetli bir iş yapıyor ki haftaya bu saatler geldiğinde sandıklar artık açılmış, oylar sayılmaya başlanmış olacak” dedi. Özel, “Son 1 hafta Çiğli’nin kendine yakışır, genç, dinamik, çalışkan, örgütten gelen ve Çiğli’ye hizmet etmek için sabırsızlanan belediye başkanı Onur Emrah için. Karşıyaka’nın başarılı, İzmir’in başarılı belediye başkanı, hem sakin hem kararlı, hem inançlı hem gayretli, planlamayı çok iyi bilen, iyi ekip kuran ve ne yapmak istediğini, nereye varmak istediğini bilen, İzmir’i Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir dünya kenti yapacak Cemil Tugay için yapılacak çok iş var” ifadesini kullandı. Özel, şunları söyledi:
“VAHŞİ DEPOLAMA SORUNU VAR”
“1992’den beri Çiğli’nin önemli bir sorunu var, vahşi depolama yapılıyor. Çok ciddi bir sıkıntı var. Onur, çevre mühendisi bir kardeşimiz. Belediyeciliğe ilk kez niyetleniyor değil. 2012’de İZSU’da mühendis olarak göreve başladı, 2021 yılında kanalizasyon daire başkanlığı görevine geldi. Mesleği gereğince atıklar ve çöpler onun konusu. Cemil Tugay ile birlikte çalışıyorlar. Şimdiye kadar 3 büyük alan yaratılmıştı. Dördüncü büyük alan çalışılıyor. Size buradan söz veriyoruz. El ele verecekler, omuz omuza verecekler, Harmandalı çöplüğü sorununu Çiğli’nin gündeminden çıkaracaklar.”
“ATATÜRK’ÜN EMANETİ”
“Ben İzmir’de şu meseleyi çok önemsiyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 100 yıl önce ilk önce memleketi kurtardı, sonra Cumhuriyeti kurdu ve sonra o Cumhuriyeti emanet etti. Kime etti, CHP’nin Genel Başkanlarına emanettir diyebilirdi demedi. Milletvekillerine emanettir, diyebilirdi demedi. Kendisi asker, ordunun başkomutanı, genelkurmay başkanlarına emanettir diyebilirdi demedi. Ne dedi? Cumhuriyeti biz kurduk, onu geliştirecek ve yükseltecek olan sizsiniz gençler dedi. Gençlere emanet etti. Genç Cumhuriyet hem gençlere emanet ayrıca Avrupa Birliğinde şu anda en gelişmiş ülkelerden 40-50 yıl önce kadına seçme ve seçilme hakkını verdi. Biz bu seçimde bir yenileşmenin, bir değişimin içindeyiz. Bunu ülke için başarabilmek için önce partimizin, sonra partimizin milletvekillerinin, belediye başkanlarının, hem kadın sayısının artması gerekiyor, hem de gençleşmemiz gerekiyor.”
“PEK ÇOK GENCİN VE KADININ ÖNÜNÜ AÇACAK”
“MYK’da yarı yarıya kadın ve erkek yaptık. AKP bir bakanını kadın yapıyor, biz 18 gölge bakandan 9’unu kadın yaptık. Parti Meclisinin yaş ortalamasını 43’e, MYK’nın yaş ortalamasını 46’ya getirdik. İzmir’de bugüne kadar 6 kadın belediye başkanı seçilmişken Cumhuriyet tarihi boyunca bu dönem listelere hepsi seçilecek yerden 9 kadın belediye başkan adayı gösterdik. Atatürk’ün emanetini görüp 40 yaş altı 12 belediye başkan adayı gösterdik, 40 yaş altındaki belediye başkan adaylarından Onur Emrah Çiğli’ye emanettir. Onur Emrah Çiğli’ye, İzmir’deki bütün kadın belediye başkan adaylarımız önce Atatürk’ün annesini emanet ettiği şehrin, Cumhuriyet kadınlarına emanettir, ayrıca Cumhuriyet devrimlerine sıkı sıkıya bağlı, kadın haklarına saygılı, Cumhuriyet’in eşit yurttaşlık, eşit temsil olduğunu bilen, İzmir’in centilmen erkelerine emanettir. Biz bunu başarırsak İzmir’de bu devrimi başarırsak, bu kadın ve gençlik devrimini, bu pek çok gencin ve kadının önünü açacak, partimizin rakiplerinden çok olumlu yönde ayrışmasını sağlayacak çünkü İzmir, kadına ve gençlere saygılı, kıpır kıpır heyecanlı bir Cumhuriyet kenti.”
“ERDOĞAN HESAPLAŞIYOR”
“Birileri İzmir’in üzerine karabulutlar getirmek istiyor. İzmir’e çökmek istiyorlar. İzmir’in varlıklarına, sosyal hayatına çökmek istiyorlar. İzmir’in özgürlüklerini İzmir’den almak istiyorlar. Bunun için adaylaştılar, İzmir’e geldiler. İzmir ne olduklarını bildiği için öyle çok sıcak karşılanmadılar. Hemen rozetlerini çıkardılar, bilboardlardan ampullerini sildiler. Tayyip Erdoğan’ın resimlerini kaldırdılar, kendilerinin partilerini unutturmaya çalıştılar. Bugün İzmir’e büyükşehir belediye başkan adayını atayan kişi, Boğaziçi’ne rektör atayan kişidir. Seçimleri kaldıran, Boğaziçi’nin kendine layık rektör seçmesi varken oraya kayyum atayan, o günden sonra festivali yasaklayan, konseri yasaklayan, gençlerin ne yediğine ne içtiğine karışan, mezunları kampüse sokmayan, önceki öğretim görevlilerine kampüse sokmayan, öğrencilerini polise gözaltına aldırtan, tutuklatan, Silivri’ye koyduran. Dördünün ziyaretine gitmiştim, üçü çıkar çıkmaz yurtdışına gitti. Bu ülkede Boğaziçi’nin rektörü ne yapıyorsa kendi yapmıyor. Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet ile Cumhuriyetin kurumları, kazanımları, kadınları, gençleri ve çağdaşlıkla hesaplaştığı için yapıyor. Boğaziçi’nin canını okuyan, varlıklarına çöken, Boğaziçi’ndeki özgürlükleri bitiren birisi İzmir’e de siyaseten kayyum atamaya, onu buraya getirip, İzmir’in varlıklarını üyesi olduğu TÜRGEV, TÜGVA, Ensar ve Okçuluk Vakfına vermeye geliyor.”
“İZMİR KENDİSİNE KARIŞTIRMAZ”
“Adalar’da vapur iskelesi var, kocaman. Üstü 600-700 metrekare yekpare bir bina. Dünyanın en güzel manzarası var. Niye, Adalar ya karşısı İstanbul. Orayı kiraya versen, dünyanın en pahalı restoranları gelir. Oraya istediğini yapabilirsin ama İBB kendi malına giremedi. Karşısına polis çıktı, neden? Çünkü protokol yapıp 30 yıl o iskeleyi TÜGVA’ya, yani Bilal Erdoğan’ın TÜGVA’sına vermişler. Bakın, sorunun ne olduğunu görelim. Olmayacak, başaramayacaklar ama niyetleri Allah muhafaza gelseler, Karşıyaka İskelesi TÜGVA’ya, Alsancak İskelesi TÜRGEV’e, Konak İskelesi Ensar Vakfı’na, Paraşüt Kulesi Okçuluk Vakfı’na, Asansör bilmem ne tarikatına verilecek, İzmirlinin malları İzmirliden alınacak. Hesapları budur. Sonra başlayacaklar, yaşam biçimine karışmaya. Diyorlar ki karışmayacağız, bıyıkları azalttık, rozetleri çıkardık, Ramazan da olsa meyhaneleri dolaştık, iki klip çektik, İzmir’i kandırdık sanıyorlar. Git işine, bak işine. Niyetleri şu ‘Biz İzmir’de özgürlüklere dokunmayız. İzmir kimsenin özgürlüğüne dokunmaz. İzmir’de kimin nasıl giyindiğine kimse karışmaz. Kimin ne yediğine, ne içtiğine, nerede ibadet ettiğine kimse karışmaz.’ Ama İzmir kendisine de karıştırmaz, Boğaziçi’ne atadığın gibi kayyum atamasını İzmir asla kabul etmez. Bunu böyle bileceksin.”
“HAKKINIZI SONUNA KADAR ARAYACAĞIZ”
“İşin öbür tarafı şu, bir partinin bir şehre ne yapacağını merak ediyorsanız, seçim döneminde ne söylediğine değil başka şehirlerde ne yaptığına bakın. Yıllardır yönettiği şehirlerde övündükleri şu, bir tane alkol ruhsatı vermedik. Bir tane alkollü restoran bırakmadık. Turist bile gelse Kayseri, Konya’da alkollü restorana gidemiyor. Çünkü bırakmadılar. Yönettikleri şehirlerde alkol ruhsatı vermemekle, içen içer içmeyen gitmez. Biz bütün inançlara saygılıyız. Buradan gideceğiz, Bayraklı’da hep beraber iftar yapacağız. Ama iftar yapan da oruç tutan da öbür taraftan istediğini yiyen, içenin de güvencesi Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Yetkiyi ele geçirip yaşam biçimine müdahale edenlere İzmir haftaya Pazar müdahale edecek. Göreceksiniz. 31 Mart, geneldeki iktidarın yerelden dengelenme sürecidir. Biz bu süreçte, asla kötü söz söylemiyoruz. Asla kavga etmiyoruz. Bizle kavga etmek istiyorlar, eğer bizimle kavga edecekse şunda kavga edeceğiz onunla. Kimlik siyasetinde, mezhep siyasetinde değil, onun istediği konularda değil emeklinin hakkı için kavga edeceğiz. Atanmayan öğretmenler için edeceğiz. Staja adalet isteyenler için, staj ve çıraklık mağdurları için kavga edeceğiz. Köylüler, balıkçılar, yoksullar, güvencesizler için kavga edeceğiz ve hakkımızı sonuna kadar arayacağız.”
“TAYYİP’İ ÜZMEYEN İSTATİSTİK KURUMU”
“Bundan 1,5 ay önce emeklilere çağrıda bulundum. Tayyip Bey dedi ki Türkiye yüzde 4,5 büyüdü, milletin keyfi yerinde. Kışkırtamaya çalışma dedi. Ben de ertesi gün dedim ki eğer bu 10 bin liraysa, bu emekliye revaysa, sen de bu lafı ediyorsan, gör bakalım ben o emeklileri nasıl kışkırtacağım. 3 Kasım 2002 en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücret. Yani size hiç ilişmese, karışmasa, hiç uğraşmasa bugün 1,5 asgari ücret 26 bin lira. Ama dedi ki ben TÜİK’e göre zam vereceğim. Enflasyona emekliyi ezdirmeyeceğim. Hesabı TÜİK yapacak, zammı o belirleyecek. TÜİK neyin kısaltması, Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu. Ne oldu, TÜİK Tayyip Beyi üzmedi, sizi üzdü. Yüzde 120’lik enflasyonu 68 hesapladı. Tayyip Bey yarısını aldı, yüzde 33 zam verdi. 7 bin 500 lira oldu, 10 bin lira. 3 Kasım 2002’de, bunlar geldiğinde en düşük emekli maaşı tam 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi en düşük emekli maaşı 10 bin lira, 2,5 çeyrek altını almıyor bile. Her emekli her ay 5,5 çeyrek altın kaybediyor. Emekliler ikramiye alıyor mu? 2015’te birisi söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu. Kemal Bey, 2015’te dedi ki birer maaş ikramiye. 7 Haziran’da dediler, veremezsiniz. Sonra çoğunluğu kaybettiler, sonra 1 Kasım geldi ve biz de vereceğiz dediler. Sonra 3 Ramazan geçti, 3 Kurban geçti. 6 bayram hak ettiğiniz ikramiyenin üstüne yattılar.”
“İKTİDARA GÜCÜNÜ GÖSTERME SEÇİMİ”
“Ne zaman 2018 seçimi geldi, 2018 seçiminde hesaplara bin lira yatırdılar. Şimdi o bin lira, bu bayram için 4 Nisan günü yatacak, oldu 3 bin lira. Bakın o bizim bir maaş olacaktı, niye bin lira dediğimiz, beğenmediğimiz, düşük bulduğumuz, itiraz ettiğimiz bin lira. Verildiği 2018’de alıyordu 24 kilo kıyma. Şu anda verdikleri 3 bin lira alıyor 6 kilo kıyma. Arada 18 kilo kıyma farkı var. Ramazan mübarek gün, 30 sahur, 30 iftar ve ardından bayram sofrası. Torununuzun, çocuğunuzun kursağından, sofrasından, sofranızdan, mutfağınızdan, buzdolabınızdan sadece bayram ikramiyesi ile 18 kilo eksilten bir iktidar var karşınızda. Ne için, emekliye hakkını, hak ettiğini vermediği için, bugün 1 kilo kıymayı yarı fiyatına almak için sıraya giriliyor sabahın 4’ünde. 5,5 çeyrek altını her ay alıyorlar. Her hesabı, ne hesabı yaparsanız yapın emekliye zulüm ediyorlar. 31 Mart, elbette Onur Emrah Yıldız’ın seçimidir. 31 Mart elbette Cemil Tugay’ın seçimidir. Ama 31 Mart, en çok da emeklilerin bu iktidara gücünü göstermenin seçimidir.”
“ÇİFTÇİ NE YAPSIN?”
“Sadece emekliler değil. 19 liralık mazot ki 4 liradan çıktı, isyanlar ettik. İğneden ipliğe her şey zamlandı. Düşüreceğim dedi, geldi mazot 44 lira oldu. Çiftçi ne yapsın? Şoför esnafı, kamyoncu ne yapsın? 44 lira yaptı mazotu. Yatlara, kotralara gelince ÖTV’siz ama traktöre gelince 44 lira mazot. ÖTV ve KDV’siz mazot istiyoruz. Çiftçinin hakkı olan milli gelirin yüzde 1’i desteklemeyi istiyoruz. 2023 rakamlarına göre 178 milyar lira ödenmemiş paradır. 2024’te 300 milyar liranın üzerinde bir paradır. Bu paraları çiftçiye ver, vermem. Emekliye ver, vermem. Kime verirsin, beşli çeteye verirsin, saray müteahhidine verirsin, yazlık saraya, kışlık saraya, uçan saraya, yüzen saraya verirsin, emekliye gelince para yok dersin. Kur korumalı mevduata parayı bulursun, geçiş garantili otobanların müteahhidine parayı bulursun, emekliye gelince sen orda durursun. 31 Mart günü sandıkta sen bu işin sonucunu görürsün kardeşim. Görürsün.”
“GENÇLER DE EKONOMİK SORUNLAR YAŞIYOR”
“Gençler, Türkiye’de 2,5 milyon genç ne işte, ne istihdamda. Türkiye TÜİK’in rakamlarına göre, yani iş aramaktan ayağı patlamış, bırakmış. Onu saymadan, haftada 2 saat çalışıyor, cam siliyor, bir harçlık çıkarıyor, onu işsiz saymadan yüzde 9,6 işsizlik hesaplıyor. Ama gerçek, geniş tabanlı işsizlik. İş aramaktan yılanlar. Geçici işte azıcık çalışanları da katınca işsizlik rakamı yüzde 26’ya geliyor. Bu gençlerde yüzde 40 civarında işsizlik var. Gençlerin yüzde 62’si öğrenimini sürdürürken ekonomik zorluklar çektiğini, yani barınma giderlerini karşılamada, yurtların ücretlerini ödemede ya da kendi yemesinde, içmesinde, internetinde güçlük çektiğini söylüyor. Bir de gençlerin yüzde 38’i ailesi barınma giderlerini karşılayamadığı için ya üniversiteyi bırakıyor, ya bir yıllığına kaydını dondurmayı tercih ediyor. Sinema, tiyatro, futbol maçının biletleri bir yılda yüzde 100 arttı. AKP’li belediyeler yapmadı ama CHP’li belediyeler son 5 yılda 61 tane yurt yaptı. Bu yurtlar yeterli değil. İzmir’de de bolca yurt olacak. İzmir’de de gençlerin barınma sorununa belediyelerimiz el uzatacak. İzmir’de de bundan sonra kent lokantaları olacak. İzmir’de de bundan sonra 4-5 yaşına kadar çocuğu olan anneler için anne kart olacak, ücretsiz ulaşım olacak. İzmir’de de Cemil Tugay hazırlıyor. Emekli kart olacak. Nasıl Mansur Yavaş sahip çıkıyorsa, Cemil Tugay da emeklisine sahip çıkacak. İzmir’de de İstanbul’da, Ankara’da, CHP’li belediyelerde ne varsa hepsi İzmir’de de olacak. Yapılacaklar, Çiğli’de Onur Başkanımıza, büyükşehirde Cemil Tugay’a emanet olacak ama emin olun bu şehirde büyümüş Genel Başkanınızın gözü hep İzmir’in üzerinde olacak. Desteği arkanızda olacak. İzmir kadınların güvenle yaşadıkları, gençlerin önünün açıldığı, çalıştıkları. Kimsenin memleketten ümidi kesmediği, aksine her geçen gün umudunu tazelediği bir şehir olacak.”
“HEP BERABER KAZANACAĞIZ”
“Biz ilk önce Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçiminde İzmir’de gençlerle, kadınlarla kazanacağız, her yaştan gençlerin desteği ile kazanacağız. Atatürkçülerle kazanacağız. Sonra İzmir’den aldığımız güçle, Cumhuriyetin ilk genel seçimlerini hep beraber kazanacağız. Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisini iktidar yapacağız. Ecevit’in partisini, İnönü’nün partisini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapacağız. Biz korku ittifakının karşısında umudun ittifakıyız. Biz küfredenlere karşı güzel sözlerini hiç bitirmeyenler, umutsuzluk yayanlara karşı umudu örgütleyenleriz. Biz onların yıldırdığı, kaçırdığı gençlere karşı gençlerin umudu olanlarız. Biz Cumhuriyeti kurup onu gençlere emanet edenlerin yolunda yürüyenleriz. Biz gençlere sesleniyoruz. 31 Mart’ta sandığa gelin. İzmir ve Türkiye’ye sahip çıkın. Madem gençler çok slogan atmak istiyor. Gençler korku ittifakının karşısında İzmir’in aslan sosyal demokratlarından, gönlünde ve gözünde güneş olan iyi insanlarından, milliyetçi demokratlarından, haram ve yalandan bıkan muhafazakar demokratlardan oy alarak, İzmir ittifakını, Türkiye ittifakını kurarak, milli takım gol atınca ayağa kalkan herkesi, filenin sultanları şampiyon olunca göz yaşı akıtan herkesi içine alarak, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkes’i, göçmeni, yerlisiyle ve yeni yerleşimcisiyle, genciyle, her yaştan genciyle. Tecrübelileriyle, erkekleri ve kadınlarıyla bu Cumhuriyet kentinden Cumhuriyete sahip çıkıyoruz. İttifakımızın adı Türkiye ittifakıdır. İttifakımız gücünü milletimizden, renklerini şanlı bayrağımızdan alır. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Türkiye ittifakı kazanacak, Türkiye kazanacak.”