POLİTİKA:
Kapımızı Hiç Bir Zaman İnsanlığa Kapatmayacağız!

 İstanbul Kongre Merkezi’nde Dünya İnsani Zirvesi’nin açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katılımcılara seslendi. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle: 

“Tarihin ilk Dünya İnsani Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaktan, bu vesileyle sizleri medeniyet ve tarih şehri İstanbul’da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Zirvenin, başta sıkıntı içerisinde hayatlarını sürdürmeye çalışan 100 milyonlar olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Böylesi önemli bir zirvenin icra edilmesi için sergiledikleri çabadan ötürü sayın genel sekretere ve ekibine teşekkür ediyorum. Özellikle de hazırlanan şu senaryoyu takdir ediyorum. 

Savaşlar, doğal afetler, salgın hastalıklar ve iklim değişikliğinin yol açtığı krizler, tüm insanlığı huzurunu, refahını ve ortak geleceğini tehdit ediyor. Zirvede bulunanlar olarak hepimizde acının rengi, ırkı, dili, dini olmadığını çok iyi biliyoruz. Bu anlayışla Türkiye, bugün dünyanın 140’ı aşkın ülkesinde insani yardım faaliyetleri yürütüyor, binlerce projeyi hayata geçiriyor. Aynı zamanda 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı mülteciyi ülkemizde misafir ediyoruz. Bu iltica ve bu sığınma süreci devam etse dahi, varil bombalarından kaçan, büyük bir tehditle karşı karşıya kalan ister Suriyeli olsun, ister Iraklı olsun kapımızı hiçbir zaman insanlara, insanlığa kapatmayacağız. 

‘HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALIDIR’

İnsani yardımlarımızın ve insani kalkınma yardımlarımızın 2014 yılı toplamı 6,4 milyar dolar olarak kesinleşti. Bu rakam her geçen yıl artıyor. Bu süreçte küresel insani yardım sisteminin tüm yönlerini görme, aksaklıkları, eksiklikleri bizzat tecrübe etme imkanı bulduk. Mevcut sistem, insanlığın acil sorunları karşısında ne yazık ki yetersiz kalıyor. Sorunlara çözüm üretemeyen sistemin yükünü sadece belli ülkeler omuzluyor. Artık herkes elini taşın altına koymalıdır. Öncelikle küresel yardım sisteminin, insanı merkez alan farklı bir bakış açısıyla yeniden ele almamız gerekiyor. 

Birkaç dolarlık sıtma örtülerini dahi ihtiyaç sahiplerine ulaştıramayan, basit aşıları tedarik edemeyen bu yüzden 10 binlerce çocuğun hayatını kaybetmesine seyirci kalan bir sistemde sorun var demektir. Bizler, liderler ve uluslararası toplumun sorumlu fertleri olarak ancak ortak ilkeler ve amaçlar doğrultusunda çalışırsak başarılı olabiliriz. 

Sayın genel sekreterin sunduğu insani gündem ve burada sıralanan sorumluluk alanları bu bakımdan son derece önemlidir. İlk olarak yer yüzünde yaşanan acıların önüne geçilmesi için her şeyden önce mevcut çatışmaların sona erdirilmesini yenilerinin de önlenmesini sağlamalıyız. Türkiye olarak yürüttüğümüz arabuluculuk çalışmalarını ve çabalarını sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. 

İkinci olarak Suriye’de şahit olduğumuz gibi uluslararası hukuk ihlallerinin sona erdirilmesi için daha fazla gayret göstermeliyiz. Biz bu anlayışla eli kanlı diktatörlerin peşini bırakmayacak, insanlığa karşı işlenen suçların cezasız kalmaması için elimizden geleni yapacağız. Üçüncü olarak; yerlerinden edilen kadınlara, çocuklara, engellilere ve diğer tüm mazlumlara daha fazla yardımcı olacağız. Dördüncü olarak; yardımlara bağımlılığın azaltılması için her milletin kendi ayakları üzerinde durabilmesini temin edebilecek ezber bozan bir çalışma tarzına ihtiyaç var. Türkiye, AFAD, TİKA, Türk Kızılayı ve diğer kurumlarıyla insani yardımları yürüterek kalkınma odaklı insani yardım politikasıyla farklı bir model sunmaya çalışıyoruz. 

İhtiyaçlar her geçen gün artarken maalesef kaynaklar aynı oranda artmıyor. Buna ilaveten yardımların finansmanında uluslararası toplum açısından bazı sıkıntılar ve sorumluluktan kaçma eğilimleri görüyoruz. Bu zafiyeti en iyi bilen, çok açık bir şekilde bunu tecrübe eden ülke Türkiye’dir. Ülkemizdeki sığınmacılar için yaptığımız harcamalar 10 milyar doları aşmışken uluslararası toplumun katkıları 455 milyon dolarda kaldı. Dünya İnsani Zirvesi’nin tüm bu alanlarda bir dönüm noktası olmasını diliyorum." 
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner104

banner105

Konforculuk küresel bir hastalık halinde artıyor
Nevzat Tarhan, "Rahatlık hastalıkları olarak sınırlı bir kavram var. Beş temel hastalık tanımlanmış....

Haberi Oku