Her yaşta görülebilmekle birlikte genç kadınlarda da sıkça rastlanmaya başlanan bu tehlikeli kanser türüne karşı farkındalık yaratmak büyük önem taşıyor. Acıbadem Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı ve Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, yaş ilerledikçe yumurtalık kanseri riskinin arttığını ancak yanlış yaşam alışkanlıkları ve çevresel faktörlerin etkisiyle gençlerde de görülme sıklığının arttığını belirtiyor. Prof. Dr. Güngör, yumurtalık kanseri için etkili bir tarama yöntemi olmaması nedeniyle, herhangi bir şikayet olmasa bile düzenli jinekolojik muayenenin bu sinsi kanserin erken teşhisi ve tedavisi için hayati önem taşıdığını vurguluyor. 8 Mayıs Dünya Yumurtalık (Over) Kanseri Farkındalık Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mete Güngör, ihmale gelmemesi gereken bazı belirtileri sıralayarak önemli uyarılarda bulundu.

Yumurtalık Kanseri Başka Hastalıkları Taklit Edebilir!

Türkiye'de en sık görülen kadın kanserlerinden biri olan ve genellikle menopoz sonrası dönemde ortaya çıkan yumurtalık (over) kanseri, her yıl yaklaşık 4 bin kadının hayatını tehdit ediyor. Yumurtalık kanserlerinin %15-20'sinin genetik faktörlere bağlı olarak geliştiğini belirten Prof. Dr. Mete Güngör, birinci derece akrabalarında meme, yumurtalık veya rahim içi kanseri öyküsü olan sağlıklı kadınların yumurtalık kanseri açısından riskli grupta yer aldığını ifade ediyor. Prof. Dr. Güngör, "Ülkemizde her yıl 100 bin kadından 7'si yumurtalık kanseri tanısı alıyor. Erken evrede belirgin semptomlar göstermeyen yumurtalık kanseri, maalesef çoğu zaman ileri evrede tespit ediliyor. Bunun temel nedeni, kanserin karın boşluğu içinde sessizce büyümesi ve uzun süre hastayı rahatsız etmemesidir" uyarısında bulunuyor.

İhmale Gelmemesi Gereken 9 Önemli Belirti!

Yumurtalık kanserinin belirtilerinin kendine özgü olmaması ve başka sağlık sorunlarını taklit edebilmesi nedeniyle, bu tür şikayetlerin ortaya çıkması durumunda mutlaka bir kadın doğum uzmanına başvurmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak büyük önem taşıyor. Erken tanı şansının kaçırılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Mete Güngör, özellikle bel, karın ya da kasık ağrısı, karında şişlik, gaz, halsizlik, sık idrara çıkma veya idrar zorluğu, kabızlık, bağırsak hareketlerinde değişiklik ve bazen de anormal kanama gibi şikayetlere karşı çok dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Güngör, "Ülkemizde ne yazık ki yumurtalık kanseri konusunda toplumsal farkındalık yeterli düzeyde değil. Öyle ki tanı alan her 3 kadından 2'sinin bu sessiz ve sinsi düşmanın adını bile ilk kez doktor odasında duyduğuna şahit oluyoruz" şeklinde konuşuyor.

Bu Faktörler Yumurtalık Kanseri Riskini Artırıyor!

Her kadının en az yılda bir kez jinekolojik muayene olması ve jinekolojik şikayetleri olduğunda vakit kaybetmeden bir hekime başvurmasının, bu ölümcül kanserin erken tanısı açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Güngör, yumurtalık kanseri vakalarının %75'inden çoğunun ileri evrelerde teşhis edildiği için kadın kanserleri arasında en ölümcül seyredenlerden biri olduğunu belirtiyor. Genellikle 60'lı yaşlarda görülmekle birlikte son yıllarda obezite, östrojen hormonuna uzun süre maruz kalma ve gebeliğin ertelenmesi gibi faktörlerle genç yaşlarda da görülme sıklığı artan yumurtalık kanserine zemin hazırlayan başlıca etkenleri ise hiç doğum yapmamış olmak, erken yaşta adet görmeye başlamak, geç menopoza girmek, endometriozis, sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, alkol tüketimi ve aşırı kilo olarak sıralıyor. Prof. Dr. Güngör, yaş, aile öyküsü ve genetik yatkınlık gibi risk faktörlerini değiştirmenin mümkün olmamasına rağmen, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, düzenli egzersiz yaparak, sağlıklı beslenerek, sigara ve alkolden uzak durarak ve sağlıklı yollarla aşırı kilodan kurtularak risk faktörlerinin azaltılabileceğini sözlerine ekliyor.