UĞUR MUMCU’NUN ARDINDAN
Öldürülüşünün akabinde Setbaşı Heykel güzergâhında yapılan protesto yürüyüşü dün gibi aklımda.
Uğurlu yıllardan, uğursuz yıllara dönecek olursak, bundan ne dersler aldık, ne sonuçlar çıkardık, bu tam bir muamma.
Mesela; Hangimiz Şükran Güldal Mumcu’nun bugün hissettiklerini anlayabilir?
Hangimiz onun anısına kurulan Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nın faaliyetlerinden haberdar?
Bugün onu kuvvetli nidalar ile yurdun her yanında andık ama kaçımız onun meslek ilkelerini, insan sevgisini, yazılarına ve yaşamına aktarabildi?
Eğer idrak yollarımda enfeksiyon yoksa, yazılarından anladığım kadarı ile Uğur Mumcu çok zeki bir adam. O da istese, güçlünün yanında yer alıp, sisteme ve patronlarına şirin gözükebilir, yazdığı kitapları CHP’li belediyelere satabilirdi. Kolayı ve rahatı seçmek yerine inandığı ilkeleri seçti. Benim gençliğim Uğur Mumcu’nun aydınlatmaya çalıştığı karşı mahallelerde geçti.
Bu uğur Mumcu’nun dürüstlüğüne, cesaretine ve ilkeli yaşamına saygı duymama engel değildi. Onun yazılarını okurken, kelimelerinin arkasında başka niyetler aramaz, şüphe duymazdım. Zihnime subliminal mesaj veriyor mu diye düşünmezdim. O zamanlar televizyonlarda çok daha kaliteli tartışma programları vardı. HBB kanalında ‘Yüksek Tansiyon’ programında Hasan Mezarcı ile olan diyalogları dün gibi aklımda. Zeka ile nezaketin birleştiği cümlelere sahipti.
Uzun lafın kısası uğur Mumcu’nun hayatı boyunca yaptığı seçimler, onu bir efsane haline getirdi.
Uğur Mumcu’dan bu kadar bahsettikten sonra suikastler ve şüpheli ölümler ile kaybettiğimiz diğer değerlerimizi de anmadan olmaz. Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, efsane polis müdürü Ali Gaffar Okkan, Abdi İpekçi, Adnan Kahveci, Çetin Emeç, ölürsem ‘’Mezarıma hür demokrat, adam gibi bir ülkede yaşayamadan gitti yazın’’ sözü ile akıllara kazınan gönüllerin Valisi Recep Yazıcıoğlu ve şu an aklıma gelmeyen, kaybettiğimiz nice değerimiz.
Şu ana kadar yeni Uğur’lar, Adnan Kahveci’ler, Recep Yazıcıoğlu’lar çıkarmada çok mahir değiliz. Bu da gelecek açısından çok büyük bir tehdit.
İşin kötüsü dünya kuantum bilgisayar teknolojileri, paralel evrenler ve yapay zekâ ile uğraşırken biz hala kısır döngüler içinde yaşamayı seçiyoruz.