Çerkes halkının dünya üzerindeki durumunu nasıl tanımlayabiliriz?
Bu soruyu Çerkes halkına mensup bireylere sorduğumuzda birbirine benzeyen/benzemeyen birçok farklı cevap alabiliriz. Çerkes Halkının tarihsel geçmişini de dikkate alarak bir değerlendirme yaptığımızda bu soruya büyük bir çoğunluğun üzerinde uzlaşacağı şöyle bir cevap verebileceğimizi düşünüyorum.
Çerkes halkı;
  • Soykırıma uğratılmış, yetişmiş insan kaynağının büyük bir kısmı yok edilmiş, soykırımdan arta kalan nüfusunun yüzde doksana yakın bir kısmı anayurdundan sürgün edilmiş, anayurdunda yaşayan nüfusundan çok daha fazlası diasporada yaşayan, anayurdunda azınlık durumuna düşürülmüş,
  • Anayurdunun coğrafi ve idari bütünlüğü bozulmuş,
  • Uluslaşma süreci engellenmiş,
  • Anayurdunda, yönetim ve karar süreçlerinde kayda değer etkisi olmayan,
  • Anayurdunda federasyon görüntüsü altında, gerçek federasyon anlayışıyla ilgisi olmayan bir yönetim ve devlet anlayışının aldığı kararlar ve yaptığı yasal düzenlemelerle var olan kısıtlı hakları her geçen gün geriye götürülen, geleceğe ilişkin umutları budanan,
  • Diasporada yaşadığı ülkelerde varlığını koruyup geliştirerek geleceğe taşıma konusunda yeterince güç ve varlık ortaya koyamayan,
  • Hem anayurdunda hem de diasporada hızlı bir asimilasyon sürecinin etkisinde, dilini, kültürünü, kimliğini kaybetme tehlikesi altında olan
bir halktır.
Soruya bu şekilde cevap verdiğimizde bir durum tespiti yapmış oluruz. Durum tespiti yapmak ve yapılan tespitin doğru olması elbette önemlidir. Zaten durumu doğru tespit edemiyorsak buna ilişkin olarak doğru aksiyon geliştirmemiz de mümkün olmaz.  
Durum tespiti önemli bir aşama olmakla birlikte kendiliğinden sonuç üretmeyeceği açıktır. Mevcut durumun ne düzeyde bir ‘’Ulusal Varlık Sorunu’’ olarak görüldüğü ve toplumun bu soruna karşı nasıl bir vizyon, hedef, aksiyon ve toplumsal güç ortaya koymaya motive olduğu daha da önemlidir.
Çerkes halkının, karşı karşıya olduğu bu büyük sorunla baş edebilmesi, dilini, kültürünü, kimliğini koruyup geliştirerek geleceğe taşıyabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi nasıl mümkün olacaktır?
Böylesine büyük, çok boyutlu, çok yönlü ve karmaşık bir sorun karşısında Çerkes Halkının ortaya koymuş olduğu varlık ve bu varlığa dayandırdığı toplumsal mücadele yaklaşımı yeterli düzeyde ve nitelikte midir? Bu soruya olumlu cevap vermenin mümkün olmadığı hususu herkesin bildiği bir gerçekliktir. Çerkes halkının yüzde kaçı bu sorunlarla ilgilenmektedir?
‘’Ulusal Varlık Sorunu’’ ile karşı karşıya olan Çerkes halkının, başarıya ulaşacak bir mücadele verebilmesi, başarıya ulaşmış bu tür mücadelelerin hepsinde olduğu gibi, geniş katılımlı bir halk desteği ve sorunun büyüklüğüne uygun bir örgütlülük anlayışıyla ancak mümkün olabilir.
Bunun için halkın büyük bir kesiminin üzerinde uzlaşacağı ortak hedefler ve ortak bir gelecek vizyonu ortaya koymak gerekir.
Bu noktada görev Çerkes halkının bu meseleler etrafında düşünen, dertlenen insanlarına, STK’larına, formel, informel yapılarına düşüyor. Her şeyden önce bu kesimin problemin büyüklüğüne yakışacak bir ciddiyetle ortak gelecek vizyonu oluşturma konusunda bir araya gelmesi, bu vizyona uygun örgütlü bir güç ortaya koyup çözüm araması gerekir. Aksi halde her grup kendi evreninde, ulusal varlık sorunumuzun çözümüne yönelik sonuç üretmeyen faaliyetlerle oyalanmaya devam edecektir. Mevcut sorunun çözümüne yönelik sonuç üretmeyen faaliyetler narkoz etkisiyle toplumu asıl meseleden uzaklaştıran bir avunma aracına dönüşecektir.
Ne istediğini bilmeyen, tanımlayamayan ve hedefi olmayan insanın onu tatmin edecek bir sonuç yaratmasının zor, hatta imkansız olduğunu biliyoruz. Bu kural toplumlar için de geçerlidir.
Çerkes halkı, karşı karşıya olduğu sorunu doğru tanımlayan, bu çerçevede ne istediğini bilen, geleceğine ilişkin hedefleri olan, dirençli, siyasal bir topluma dönüşmelidir. Aksi halde meselenin özüne odaklanamayan, gündelik gelişmeler karşısında ne yapacağına karar vermekte zorlanan ve kendisinin belirlemediği istikametlere sürüklenen etkisiz bir toplum olarak kalmaya devam edecektir.
 
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.