Rapor, özellikle ebeveynlerin okul güvenliği ve çocukların ruh sağlığına yönelik ciddi endişelerini ortaya koydu.
Velilerin En Büyük Endişesi: Akran Zorbalığı ve Şiddet
Araştırma verilerine göre, ankete katılan ebeveynlerin %59,3'ü, çocuklarının okulda akran zorbalığına veya şiddete maruz kalmasından endişe duyduğunu belirtiyor. Ebeveynlerin %46'sı için ise okulların, çocukların özgürce gelişebileceği, sağlıklı ilişkiler kurabileceği ve ihtiyaç duyduklarında nitelikli destek alabilecekleri güvenli alanlar olması büyük önem taşıyor.
Raporun dikkat çeken bir diğer bulgusu ise okullardaki ruh sağlığı desteğiyle ilgili. Veriler, ebeveynlerin yalnızca %6'sının eğitim kurumlarının çocukların ruh sağlığıyla ilgili sorunları ele alış biçiminden memnun olduğunu gösteriyorken, %25'i bu yaklaşımı oldukça yetersiz buluyor. Okullarda şiddet, ayrımcılık ve nefret temelli davranışların artması ve bu konulara yönelik önleyici mekanizmaların eksikliği, çocukların duygusal güvenliğini ciddi biçimde risk altına sokuyor. Özellikle öğretmenler ve rehberlik servisi tarafından yeterince erken tespit edilemeyen saldırganlık belirtileri, çocukların okul hayatını olumsuz etkiliyor.
Okullarda Uzman Psikolog Eksikliği Sorunları Derinleştiriyor
Veliler, çocukların yaşadığı sorunlara yeterince erken müdahale edilememesinin en büyük nedenlerinden birinin, eğitim kurumlarında yeterli sayıda uzman psikoloğun bulunmaması olduğunu belirtiyor. Erişilebilir psikolojik destek mekanizmalarının eksikliği, çocukları yaşadıkları zorluklarla baş başa bırakıyor. Yardım istemekten çekinen ya da nereye başvuracağını bilmeyen çocuklar için okul ortamında sağlanacak sistemli destek büyük önem taşıyor.
Yaratıcılık ve Sosyal Gelişim Desteklenmeli
Araştırmaya göre, ebeveynlerin %70'i okulların çocukların yaratıcılıklarını geliştirmeye daha fazla önem vermesi gerektiğini düşünüyor. Özellikle sanatsal, müzikal ve sportif faaliyetlere yönlendiren müfredat dışı etkinliklerin, çocukların hem bireysel gelişimine hem de sağlıklı akran ilişkileri kurmalarına katkı sağladığı belirtiliyor. Veliler, bu tür faaliyetlerin çocukların ortak ilgi alanları üzerinden bağ kurmasını ve okul ortamında kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlayacağını ifade ediyor.
Bireyselleştirilmiş Eğitime İhtiyaç Artıyor
Ebeveynlerin %38,7'si, çocukların bireysel ihtiyaçlarına daha fazla odaklanan, kapsayıcı bir eğitim anlayışına geçilmesi gerektiğini düşünüyor. Ancak yüksek sınıf mevcutları ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının fazlalığı, bu yaklaşımın önündeki en büyük engeller arasında yer alıyor. Bu durum, okullarda şiddet veya nefret temelli davranışların geç fark edilmesine de yol açabiliyor. Sonuç olarak araştırma, ebeveynlerin önceliğinin sadece akademik başarı değil, çocukların sağlıklı, destekleyici ve güvenli bir eğitim ortamında gelişebilmeleri olduğunu ortaya koyuyor.