Nilüfer Nikahevi’nde gerçekleşen söyleşide Gezgin, “Doğa Defteri” kitabı üzerinden katılımcılarla doğa ile yaşam arasındaki bağları ve modern hayatın eksikliklerini konuştu.

---

15 Yıllık Başarı Hikayesi: Nilüfer'de Kadınlar Güçleniyor

Etkinlik, Nilüfer’in Çalı, Görükle, Gölyazı gibi pek çok kırsal ve merkez mahallesinden gelen 400 kadının katılımıyla düzenlendi.

• Başkan Özdemir'den Vurgu: Etkinlik öncesinde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, buluşmaların 15 yıldır süren dayanışma ve paylaşım hikayesi olduğunu belirtti. 50 kadınla başlayan yolculuğun bugün 800 kadının oluşturduğu güçlü bir çembere dönüştüğünü aktardı.

• Projenin Amacı: Özdemir, bu buluşmaların kadınların hayatla, kültürle ve edebiyatla kurduğu güçlü bir bağın simgesi olduğunu söyledi. "Bir kent, kadınları kadar üretken, umutlu ve güçlüdür," diyerek projenin kadınların daha görünür ve etkin olması çabası olduğunu ekledi.

• Katılım ve Teşekkür: Etkinliğe Başkan Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Başkan Yardımcıları ve Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Elifhan Köse Çal da katılım gösterdi.

---

Yazar Deniz Gezgin’den Doğa Defteri Üzerine Söyleşi: İnsan Hayatla Temas Etmeli

Deniz Gezgin, “Doğa Defteri” kitabını, 87 yaşında kaybettiği Cevriye Teyze’ye ithaf ettiğini belirterek, söyleşide doğa ve yaşam üzerine önemli tespitlerde bulundu.

• Öğrenmek ve Temas: Yazar, insanların hayatta öğrendiklerini hayatla temas ettirmesi gerektiğini belirterek, kitabını bu amaçla yazdığını söyledi.

• Doğanın Dili: Daha önceki “Ahraz” kitabındaki sağır ve dilsiz kağıt toplayan çocuk hikayesine atıfla, ağaç, bitki ve yağmur damlası gibi her varlığın bir dili olduğunu ve doğaya farklı bir gözle bakılması gerektiğini vurguladı.

---

Modern Hayatın Eksikliği: "Doğanın Dilini Duymuyoruz"

Deniz Gezgin, kırsaldaki insanın doğayı algılayışını modern kent yaşamıyla kıyasladı.

• Rüzgarın Manası: Kırsaldaki insanın her rüzgarın bir manası olduğunu bildiğini (Örnek: Filizkıran fırtınası), ancak doğadan uzak insanların bu bilgiyi kaybettiğini belirtti.

• "Can Havliyle Sarılmak": Günümüzde yaşanan felaketler nedeniyle insanların "can havliyle doğaya sarılmaya çalıştığını" ancak tanımadıkları bir doğa olduğunu ifade etti.

• Stres ve Doğa: Gökdelenlerdeki ofis çalışanlarının rahatlamak için yağmur sesi dinlemesini, doğadan kopuşun ve stresi azaltma çabasının bir göstergesi olarak değerlendirdi.