Okul öncesi dönem çocuğun artık yavaş yavaş bebeklik döneminden çıkıp normal beslenmeye geçişin göstergesi olarak önem kazanmaktadır.Bu dönemde çocukların büyüme ve gelişmesinin sağlanması noktasında doğru besinlerle doğru miktarlarda beslenmesi ilerleyen dönemlerde karşılaşılabilecek olası hastalık risklerini düşürmek için önemlidir.
Çocukların doğru beslenme alışkanlıkları kazanması ve sebze-meyve tüketme alışkanlığının çeşitlendirilmesi ve arttırılması bu dönemde şekillenir.
Tam bu dönemlerde çocukların şekerle tanıştırılması ve tatlı bombardımanına tutulması özellikle ileri yaşlarda karşımıza obezite,diabet ve kalp hastalıkları olarak karşımıza gelebilme riskini yükseltir.
Çocukların bu dönem içerisinde fiziksel ve ruhsal gelişimi için beslenmenin takibi önemlidir.
Besinlerle yapılacak olan cezalandırma ya da ödüllendirme ise çocuğun gelişim sürecinde yapılabilecek en büyük hatalardandır.
Yetişkinlik adına gelişen beslenme alışkanlıkları bu süreçte belirginlik kazandığından çocugun ceza ve ödül olarak beslenmenin secilmesi işerde cocugun obezite dahil olmak üzere ortaya cıkabilecek rahatsızlıklara zemin hazırlar.
Şöyle ki;çocugun mutlu olması için ,ağlamaması adına eline veilecek şekerlemeler yetişkinlikte de kişinin üzgün ya da mutsuz olma durumunda soluğu buzdolabının başında almasına yol açar.
Beslenme açısından değişken olabilen bu dönemde ,sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve çocukta yerleşik hale gelmesi bu döenmin en önemli belirleyici kıstasıdır.
Süt ve mamadan artık yetişkin beslenmesine geçiş bu dönemde başlar.Artık çocuk anneye bağımlı olmaktan cıkarak beslenme noktasında kendi isteklerini belirtmeye başlar.Çocugun beslenme alışkanlıkları artık aileye benzemeye başladıgından bu sürecte ailenin de sağlıklı alışkanlıklarla hareket etmesi doğru bir örnek olacaktır.
Elbette ki çocuğun büyüme ve gelişmesi devam ettiğinden günlük alınacak besinlerin miktarı diğer aile bireylerinden farklılıklar gösterecektir.
Bu dönemde çocuk yılda 5-7 cm arası boy artışı ve 1,5-2 kg civarı agırlık artışı gösterir.
Demir yetersizliği anemisi bu dönemde sıklıkla görülebilmektedir.
1-3 yaş arası 7 mg,4-8 yaş arası 10 mg demir alınması gerekir.
Zararlı alışkanlıklar da bu dönemde edinilebilmektedir.Sebze-meyve tüketimi çocuga bu süreçte ailenin vermesi gereken en önemli beslenme alışkanlıklarındandır.
Şekerlemeler yerine çocuga kuru meyveler vermek,fındık-ceviz gibi besinlerle tanıştırmak en doğru karar olacaktır.
Yeterli miktarlarda tüketilen kuru meyve ve kuru yemişler çocugun zihinsel ve bedensel gelişimini olumlu etkileyecektir.
Yeterli süt ve süt ürünlerinin tüketimi kemik gelişimini dğru yönde etkiler.
Diş gelişimi de devam etmekte olduğundan şekerli ve asitli besinlerden uzak durulması en önemli noktalardan birini oluşturur.
BU DÖNEMDE KARŞILAŞILAN BESLENMEYE BAĞLI SORUNLAR
Bu dönemde görülen beslenme sonucu oluşan sorunlar kabızlık,yeme davranışlarında olumsuzluklar,demir yetersizliği anemisi,aşırı kilo,ve diş çürükleri sıklıkla karşılaşılan sorunlardır.
Aneminin nedenleri olarak da beslemedeki çeşitliliğin az olması,inek sütüyle beslenmenin devam etmesi ve günlük 600 ml den fazla süt verilmesi ve çocuğun bu şekilde doyum sağlaması,abur-cubur ürünlerin fazlasıyla tüketilmesi ve ek gıdaya geçişin geç dönemde yapılması demir yetersiliği anemisiniz başlıca sebepleri arasında karşımıza çıkmaktadır.
Kabızlık gelişmesinin nedenlerine bakacak olursak da yine bu dönemde erken tuvalet alışkanlığı verilemey çalışılması yani rektumdaki kas gelişim tamamlanmadan eğitimin verilmesi ve çocuğun bu sebepten dolayı çevreyi kirletmemek adına korkuyla tuvaletini tutmaya çalışması boşaltımda sorunlara yol açarak kabızlığa neden olur.
Lifli ürünlere besin çeşitliliği içerisinde az yer verilmesi,az tüketilen su ve hareketsizlik çocukarda bu dönemin kabızlık nedeni olarak görülür.
Dikkat edilmediği durumlarda bu dönemde çocukta olumsuz yeme davranışları da gelişebilmektedir.
Şöyle ki;
Yemeğin reddedilmesi,yemeği tükürmesi, kusması uzun süreler ağzında tutması ya da katı gıdaları yemeyi reddetmesi bu dönemde yaşanılan sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çoğu zaman yaşanılabilen durumlardan olan çocuğun beyaz renkli gıdaları tüketmeti reddetmesi ,sadece süt ve mama ile beslenmeye çalışması annelerin sıklıkla karşılaştığı sorunlar arasındadır.
Bu yeme davranışı bozukluklarının temelinde çoğunlukla psikolojik nedenler etkendir.
Kimi zaman çocuk dikkat çekmek için kimi zaman da yetersiz ilgi ya da yetersiz sevgiyi ortaya koyabilme çabalarının sonucudur.
Beslenmeye ilişkin bu sorunları nasıl ortadan kaldırabiliriz
Çocuklar beslenmenin daha rahat olması sebebiyle genellikle hep sıvı besinleri tercih ederler.Bu nedenle çocukların beslenmesinde sıvı besinler yerine yaşına ve durumuna uygun besinlerin tercih edilmesi gereklidir.Yemek öncesi ya da yemek sırasında çocuga sıvı verilmemesi gerekmektedir.
Biberon kullanılıyorsa bardağa geçiş yapılmalıdır.
Çocuğun yemek ihtiyacına göre porsiyonlar ayarlanmalıdır.Yiyebileceginden daha fazla yemek tercih edilmemelidir.
Özel durumlar hariç şekerleme türü gıdaların çocuğa verilmemesi önemlidir.
Çocuğun tüketeceği besin onun yiyebileceği biçimde kendi tüketimine uygun hazırlanması gereklidir.Mesela dilimlenmiş havuç,dilimlenmiş elma,ufak köfteler,sigara böreği gibi.
Eğer ki sebze tüketiminde sorun yaşanıyorsa börek gibi yada farklı sevdiği besinlerle tüketimine önem verilmeli ve bu şekilde tüketim sağlanmalıdır.
Çocuklar arkadaşlarıyla birlikte gıda tüketimini zevkle ve isteyerek yaparlar.Bu nedenle çocuklarda besin seçimi ile sorun yaşandığında yaşıtlarıyla birlikte tüketim yapması sağlanarak olumlu davranış geliştirmesi sağlanabilir.
Yemek zamanının 40 dk dan daha uzun tutulmaması ,aile bireylerinin de çcocukla birlikte yemekte olması çocuga sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmakta önemlidir.
Son olarak diyebiliriz ki sağlıklı yetişkin bireyler,sağlıklı bir çocukluk döneminin eseridir.
İlerikiyaşlarda beslenme odaklı hastalıkların ortaya çıkmamsı için çocuklarımızın beslenmesine küçük yaştan itibaren gereken önemi ve hassasiyeti göstermeliyiz.
 
Sağlık dolu günler dilerim.
 
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner104

banner105

banner97

banner108