Programda, partisinin genişleme süreci, yeni anayasa tartışmaları ve özellikle Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik şartlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Baş, ekonomide en düşük emeklilik aylığının 40 bin lira olması gerektiğini vurgularken, "Terörsüz Türkiye Süreci"nin başka bir amaç için perde olabileceği yönündeki endişeleri dile getirdi.
"Terörsüz Türkiye Bir Perde mi?": Baş'tan Şüpheci Yaklaşım
Hüseyin Baş, "Terörsüz Türkiye deniyor, silahların yok edilmesi deniyor. Bundan kim rahatsız olur? Türkiye'de terörizmin olmamasından hiç kimse rahatsız olmaz. Endişe şu; bu bir amaç için bir gölge mi acaba, bir perde mi acaba?" sözleriyle, bu söylemlerin ardında farklı niyetler olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. Baş, bu konunun millilikle ilişkilendirilerek tartışmadan kaçınılmasının doğru olmadığını savundu.
Baş, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) gibi küresel takvimlerin varlığına dikkat çekerek, 22 değil aslında 23 İslam ülkesinin hedefte olduğunu ancak kimsenin kendini bu projeden ayrı tutmadığını belirtti. Terörle mücadelenin temelinde terörün finansmanının, enerjisinin ve insan kaynaklarının engellenmesi gerektiğini vurgulayan Baş, "Eğer siz 'Terörsüz Türkiye' diyorsanız terörün kaynağını engelleyin, terörün insan kaçakçılığını engelleyin. Yoksa bu mesele teröristle oturularak çözülebilecek bir şey değil" ifadelerini kullandı.
"Yeni Anayasaya Karşı Çıkanlar da Cezalandırılacak mı?": Baş'tan Demokrasi Vurgusu
Yeni anayasa tartışmalarına da değinen BTP lideri, "Terörsüz Türkiye" söylemlerinin ardından hukuki ayrıntıların sertleştiğine işaret etti. Geçmişte "sürece karşı çıkanların cezalandırılacağı" yönündeki söylemlerin gerçekleştiğini hatırlatan Baş, "Şimdi şunu düşünüyorum. Yeni anayasa deniyor. Acaba yeni anayasaya karşı çıkanlar da cezalandırılacak mı?" sorusunu yönelterek endişelerini dile getirdi.
Baş, anayasanın birçok maddesinin zaten değiştirildiğini belirterek, "Anayasayı neden değiştirmek durumundasınız ve bunun yerine ne koyacaksınız?" sorularının cevapsız kaldığını söyledi. "Eğer siz 'Terörsüz Türkiye' deyip üstüne bir de 'Yeni Anayasa' dediğiniz zaman tartışmayı da kapatırsanız bunun adı demokrasi olmaz" diyerek, bu konudaki şeffaflık ve tartışma ortamının önemine vurgu yaptı.
Anayasadan kimlerin rahatsız olduğunu sorgulayan Baş, "Anayasal değişim insanların rahatlığını engellemez, bilakis kolaylık sağlar" dedi. Anayasayı değiştirmek isteyenlerin, insan hürriyetini kısıtlayıcı maddeleri kaldırmak istemeleri gibi bir amacın olabileceği uyarısında bulundu. Darbe anayasası eleştirilerine de değinen Baş, "Sivil bir anayasa daha antidemokratik olabilir" diyerek, sivil anayasanın tek başına demokratiklik garantisi olmadığını belirtti.
Ekonomi Değerlendirmesi: "Emekli Maaşı En Az 40 Bin Lira Olmalı!"
Ekonomik şartlara ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Hüseyin Baş, bir emeklinin geçinebileceği asgari ücretin bugün Türkiye'de en az 40 bin lira olması gerektiğini savundu. Bu rakamın hayal olmadığını ve geçmişte benzer gelir seviyelerinin var olduğunu hatırlattı.
Bu paranın nasıl ödeneceğine dair çözüm önerileri sunan Baş, "Yapılan yasalardaki peşkeşler olmayacak, o garantili geçişler ve benzeri uygulamalar yapılmayacak. Bunun yerine emekli, işçi, memur desteklenecek." dedi. Baş, en önemli adımlardan birinin de tarım, çiftçi ve hayvancının desteklenmesi olduğunu belirtti.
Baş, Türkiye'nin ihtiyacı olan şeyin satın alma gücünün artırılması olduğunu vurguladı. "Biz ucuz şeyleri konuşuyoruz, halbuki biz pahalı şeyleri satın alabilmeyi konuşmamız lazım. Benim ekonomik perspektifim bir şeylerin ucuz olması değil. Pahalı olabilir. Çiftçi kazanır, üretici kazanır ama ben onu satın alabilirim. Buna ne denir? Satın alma gücünün yükselmesi" ifadelerini kullandı.
Üreticiyi, ithalatçıyı veya ihracatçıyı ezerek değil, ekonomiyi genişleterek ve güçlendirerek satın alma gücünün artırılması gerektiğini dile getiren Baş, "Tüketici eğer isterse üretilir, istediği ürüne ulaşırsa ekonomide çarklar dönmeye başlar. Biz ekonominin çarklarını döndürmeden nefes almaya çalışıyoruz" dedi.
Mevcut ekonomi yönetimini de eleştiren Hüseyin Baş, Mehmet Şimşek'in yöntemleriyle sorunların çözüm ihtimalinin olmadığını savundu. Baş, "Halktan o kadar kopmuş ki ne toplumdan, ne ekonomiden, ne vatandaşın halinden hiç haberi olmayan yöneticiler bu sorunu çözmeye çalışıyor. Çözmeleri mümkün değil. Kendi cenahından bile, yandaş gazetelerden bile bayağı bir artık hedefe konulan bir durumda çünkü gerçekten millet isyan ediyor bu durumda" sözleriyle tepkisini dile getirdi.