Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meliha Kasapoğlu Aksoy, bu tehlikeye dikkat çekerek, her gün 30 dakikalık tempolu yürüyüş yapmanın hayati önem taşıdığını vurguladı.
Modern Yaşamın Gizli Tehlikesi: Hareketsizlik
Prof. Dr. Aksoy, uzun saatler masa başında oturmak, kısa mesafeleri bile araçla gitmek ve teknolojik cihazlarla geçirilen hareketsiz zamanların farkında olmadan sağlığı tehdit eden alışkanlıklar haline geldiğini belirtti. Aksoy, "Oysa fiziksel aktivite kilo kontrolü için değil, kalp damar sağlığından kemik yoğunluğuna, ruh sağlığından bağışıklık sistemine kadar pek çok alanda doğrudan etkilidir" diyerek fiziksel aktivitenin kapsamlı faydalarına değindi.
Kronik Hastalıklara Karşı Yürüyüş Kalkanı
Hareketsizliğin günümüzde yüksek tansiyon, diyabet, obezite, eklem ağrıları, kas kütlesinde azalma ve depresyon gibi birçok kronik hastalığın temel sebeplerinden biri olarak görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Aksoy, bu tabloyu değiştirmenin bireylerin elinde olduğunu ifade etti. Aksoy, "Her gün 30 dakika tempolu yürüyüş şart. Yürüyüşün temposu konuşma testi ile ayarlanabilir. Şarkı söyleyemeyecek kadar hızlı, konuşabilecek kadar da yavaş yürümeliyiz. Nefes nefese kalmayacak şekilde ayarlayabiliriz" tavsiyesinde bulundu.
Hareketli Yaşam Biçimi Kazanmak Şart
Hareket etmenin bir ihtiyaçtan öte, sağlıklı kalmanın en kolay yolu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gün içinde merdiven çıkmayı tercih etmek, masa başı çalışanlar için saat başı esneme hareketleri bile vücudumuzun dengesini korumada büyük fark yaratır. Burada önemli olan spordan çok hareketli yaşam biçimini kazanmaktır. Herkes maraton koşmak zorunda değil ancak herkes kendi bedenine uygun bir hareket biçimi bulmalı ve bunu yaşamının parçası haline getirmelidir."