Prof. Dr. Metin, "beyin sisi"nin bilimsel bir hastalık olmadığını, daha çok insanların zihinsel fonksiyonlarıyla ilgili algıladıkları bir sorunu tanımlamak için kullanılan halk arasında yaygınlaşmış bir ifade olduğunu belirtti.
"Sağlıklı Düşünemiyormuş Gibi Hissetmek" Beyin Sisini Tanımlıyor
Prof. Dr. Barış Metin, bazı kişilerin kendilerinden yüksek performans beklentileri nedeniyle bu beklentiyi karşılayamamayı bir rahatsızlık olarak algılayabileceğine dikkat çekti. Ancak bazen bu şikayetlerin altında farklı tıbbi rahatsızlıkların da yatabileceğini ve bu nedenle araştırma yapılması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Metin, "İnsanlar ‘ben eskisi kadar dikkatimi yoğunlaştıramıyorum, eskisi kadar kafam hızlı çalışmıyor, hafızam eskisi kadar güçlü değil, sanki böyle uykudan uyanamamışım gibi hissediyorum, sağlıklı düşünemiyormuş gibi hissediyorum’ gibi şikayetlerle bize başvurabiliyor ve bu tip şikayetler beyin sisini tanımlıyor. Biz bu şikayetleri duyduğumuz zaman altta yatan nedenleri düşünmeye başlıyoruz" açıklamasını yaptı.
Depresyon ve Anksiyete: Beyin Sisiyle İlişkisi
Prof. Dr. Barış Metin, depresyon ve anksiyetenin beyin sisi üzerindeki etkisine değinerek, bu bozuklukların özellikle beynin ön bölgesini etkilediğini söyledi. "Bu durumu, yapılan nörogörüntüleme tetkiklerinde görebiliyoruz. Depresyon ve anksiyete hastalarında beynin ön bölgesinde, yani frontal loblarda yavaşlama görülüyor. Frontal loblar da beynin karar verme ve hatırlama ile ilgili bölgeleri olduğu için depresyon ve anksiyete bozukluğu olan insanlar özellikle hafıza bozukluğu yaşayabiliyor. Hafıza bozukluğu kişiler tarafından beyin sisi olarak da algılanabiliyor. Yani, depresyon ve anksiyete bozukluğu olan kişiler gerçek zihinsel kapasitesini frontal lob etkilenmesine bağlı olarak kullanamayabilir. Bu nedenle günlük yaşamında performans düşüklüğü yaşayabilir" ifadelerini kullandı.
Sık Rüya Görmek ve Beyin Sisi Arasındaki Bağlantı
Sık rüya görmenin beyin sisiyle bir bağlantısı olup olmadığına da açıklık getiren Prof. Dr. Barış Metin, "Sık rüya görmek, aslında uyku kalitesinin bozuk olduğunu gösteriyor. Aslında her gece rüya görüyoruz, rüyamızı hatırlamamız uykumuzun bölündüğü anlamına geliyor ki o bölündüğü sıralarda uyandığımız için rüyayı hafızaya kaydediyoruz. Sık rüya gören insanların genellikle uyku kalitesi düşüktür. Bu durumun nedeni uyku apnesi, depresyon veya farklı bir rahatsızlık da olabilir. Bunların hepsi beyin sisi ile bağlantılı rahatsızlıklardır" dedi.
Prof. Dr. Barış Metin ayrıca beyin sisinin bir görme bozukluğu olmadığına ve 'beyin sisi' denilince bulanık görme gibi bir durumu düşünmemek gerektiğine vurgu yaptı.
Beyin Sisini Önlemek İçin Önemli Tavsiyeler
Beyin sisi tedavisi için altta yatan hastalığın bulunması gerektiğini yineleyen Prof. Dr. Barış Metin, "Beyin sisi şikayeti bulunan hastalar uzman hekimlere başvurduğunda çoğunlukla hekimler altta yatan nedeni anlayabiliyor. Çoğunlukla beyin sisi şikayetinin altından depresyon, anksiyete bozuklukları, uyku bozuklukları, bunamaların erken dönem belirtisi gibi hastalıklar çıkıyor. Altta yatan hastalık tespit edildikten sonra, bu hastalığa yönelik kişiye özel bir tedavi planlamak gerekiyor" dedi.
Beyin sisi şikayetini önlemek için önerilerde de bulunan Prof. Dr. Barış Metin, sözlerini şöyle tamamladı:
- Düzenli uyku çok önemli. Uyku bozukluğu problemi varsa mutlaka tedavi edilmeli.
- Herhangi bir vitamin eksikliği tespit edilmesi halinde ona yönelik tedavi planlanmalı.
- Bünyeyi yormadan düzenli egzersiz yapılmalı.
- Stres hayatımızın bir parçası olsa da aşırı stresten kaçınmak gerekir.
- Yoğun kaygılarınız varsa, kendinizi hiçbir şeyden keyif almıyormuş gibi hissediyorsanız bir uzmandan destek alınması gerekir. Bu tip rahatsızlıklar zihinsel kapasiteyi de etkiler.