Davutoğlu başkanlığında yapılan AK Parti Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısından olağanüstü kongre kararı çıktı. Toplantının ardından basın toplantısı yapan Davutoğlu, sözlerine, "Aziz milletim Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı olarak hepinizi selamlıyorum." diyerek başladı.
"Aziz milletimin hizmetinde olmak benim için gurur vesilesi olmuştur. Allah bu hizmetlerin karşılığını hak ettiğimiz şekilde versin. 28 Ağustos 2014 tarihinde kurucu liderimiz sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan kutsal bir emaneti devraldım. Canla başla çalıştığımı düşünüyorum." diyen Davutoğlu, sözlerinin devamında AK Parti'deki görevleri ve icraatları ile ilgili genel değerlendirme yaptı.
22 Mayıs 2016’da partinin olağanüstü kongreye gitmesine karar verdiğini ifade eden Davutoğlu şöyle konuştu: "Haklı olarak sizlerin zihninde şöyle bir sual vardır; Peki bu 20 aylık çalışmaya rağmen, seçimleri kaybeden muhalefet, koltuğunu korurken, siz neden önümüzdeki kongrede aday olmuyorsunuz? Bu haklı bir sorudur. 1 Kasım'da yüzde 49,5 aldık. Şimdi anketlerde oyumuz yüzde 52’yi aşmıştır. Benim bu kararı almamda bir başarısızlık veya atılmış bir adımda pişmanlık yoktur. Hayat insana çok şey öğretiyor ama benim prensiplerim var. Doktora yaparken profesör olmak istedim ama hak etmeden talep etmedim. Dışişleri, başbakanlık görevlerinin hiçbirini ben talep etmedim ve lobi yapmadım. Bugün de bir talebim olmadı. Her iki kongrede mutabakatla genel başkan seçildim. İkincisi, hayatta en güçlü insan kendisiyle barışık insandır. Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım, inanmadığımdan da geri adım atmadım. Üçüncüsü 'Er refik kable't tarîk', yoldan önce yol arkadaşı yani. Yola çıktığım arkadaşlarımızın benimle olup olmadığını bilmek isterim. Son MKYK’da ilk imzayı ben attım ama takip edilen yöntemi refik olmakla bağdaştıramadım. Bu anlamda hem refiklerin, hem benim bir muhasebe yapması gerekiyordu. Cumhurbaşkanımız ile yaptığım görüşmede AK Parti’nin birliği için refik yerine genel başkanın değişmesinin doğru olacağına karar verdim. Onun için aday olmayı düşünmüyorum."
AK Parti’nin kaderinin sadece AK Parti’nin değil tüm Türkiye’nin kaderi olduğunu vurgulayan Davutoğlu şunları kaydetti: "Ben grup konuşmasında kendimi bağladım. Bu bağlılık çerçevesinde de adımlarımı atacağım. Cumhurbaşkanımız ile aramızdaki insani kardeşlik hukukudur. Cumhurbaşkanı ile dostluğum her şeyin önünde. Cumhurbaşkanıyla son nefesime kadar vefa ilişkimi sürdüreceğim. Hiçbir kimse benim ağzımdan Cumhurbaşkanı adına hiçbir şekilde kötü bir söz duyamayacak. Onun onuru benim onurumdur. Onun ailesi benim ailemdir. Bundan sonra kimse yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmesin. Siyasete girme kararını ben AK Partimizin kapatılma davası açıldığı gün verdim. Olağanüstü kongreye aday olmayacağım ancak AK Parti'nin neferi olarak mücadelemi son ana kadar sürdüreceğim. İkinci koruyacağım hukuk, partimin hukukudur. Kim ki partimizde bir gedik açmaya, partimizden yolunu ayırmaya çalışırsa onun karşısında ben olurum. Bütün teşkilatlarımıza teşekkürü bir borç biliyorum. Onlara diyorum ki bugüne kadar önünüzdeydim bugünden itibaren içinizdeyim."