Yıldırım, "Biz buyurduk siz de buyurun. Amerikan tipi olsun. Biz Türk tipini tercih ediyoruz ama siz Amerikan tipi başkanlık olsun diyorsanız ona da varız. Hodri meydan. Buyurun görüşmelere başlayalım" diye konuştu.
TÜRKİYE YENİ OLUŞUMLARA İZİN VERMEYECEK
Konuşmasına hayatını kaybeden efsane boksör Muhammed Ali'yi anarak başlayan Başbakan Yıldırım, daha sonra terörle mücadeleyle ilgili değerlendirmeler yaptı. Birlik ve kardeşliğin doruğa ulaştığı mübarek Ramazan ayında terör örgütünün masum insanlara yönelik saldırılarına devam ettiğini kaydeden Yıldırım, şunları ifade etti:
"Vatandaşlarımız terör örgütünün ne kadar ilkesiz, barbar, cani bir şekilde insanlara kıydığını, masum insanları hedef aldığını gördü, şahit oldu. Allah'a şükür 22 Temmuz'dan beri terörle güvenlik esaslı mücadelemiz sonucunda terör örgütünün şehirlerde direnci tamamen kırılmış, devlet ülkenin her köşesinde halkımızın huzur ve güvenliğini sağlayacak tedbirleri almıştır. Artık buralarda umudu kalmayan terör örgütü üst akıllardan yeni öğütler alarak kırsalda ve güney sınırlarımız civarında yeni tertip arayışları içindedir. Ama şunu herkes iyi bilmelidir. Türkiye gerek Suriye'nin kuzey sınırı, gerekse Musul ve kuzeyinde ortaya konan bazı planlar var. Bu planlarla ilgili asla ve asla oralarda yeni bir oluşuma izin vermeyecektir. Türkiye'nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı açısından bu ve buna benzer hareketler müsamahayla karşılanamaz. Gereken neyse hiç tereddüt etmeden yaparız. Koalisyon güçlerinin, dostlarımızın mutabık kaldığımız noktalar konusunda yapacağı her türlü faaliyeti sonuna kadar destekliyoruz. Ama Türkiye'nin huzurunu bozan bu terör örgütlerine müzahir davranışlar içerisine girmelerini de Suriye'de özgürlük mücadelesi adı altında bir takım çalışmalara girişmesini müsamaha ile karşılamayız."
ÖNEMLİ BİR HAFTA
Hükümetin göreve başlaması üzerinden 22 gün geçtiğini aktaran Yıldırım, "22 gündür boş durmadık. Bir yandan yasama faaliyetlerini, kararlı ve azimli şekilde sürdürdünüz. Geçtiğimiz günlerde Elektrik Piyasası Kanunu, elektriğin daha verimli kullanılması ve kayıp-kaçağın kontrol altına alınması öngören bu önemli düzenlemeyi çok önemli dirençlere rağmen başarılı bir çalışmayla sonuçlandırdınız. Bu hafta zorlu bir yasama haftası. Gerek komisyonlarda, gerek Genel Kurul'da reform niteliğinde düzenlemeler önümüze gelecek. Bu kanunların çıkmasıyla birçok alanda çok ciddi reform niteliğinde düzenlemelere imza atmış olacağız" diye konuştu.
TERÖRLE MÜCADELE DÜZENLEMESİ
Gündemdeki yasal düzenlemelerle ilgili bilgi veren Başbakan Yıldırım, terörle mücadelede yeni düzenlemeler içeren tasarı hakkında şunları söyledi:
"Gündemimizde güvenlikle ilgili, TSK'nın, polis teşkilatımızın, korucu ve jandarmamızın, terörle mücadele ve operasyonlardaki kararlılığını artırmaya yönelik, koordinasyonu en iyi şekilde sağlamaya yönelik bir düzenleme var. Mülki idare amirliklerinin ihtiyaç duyduğunda TSK'dan destek alması mevcut kanunlarda olan bir şey. Burada getirilen, değişik kanunlarda olan düzenlemeler daha derli toplu bir araya getiriliyor ve koordinasyonu kurmasını sağlayacak, operasyonlarda uyum içerisinde çalışmasını temin edecek bir düzenleme. Diğer boyutu da güvenlik unsurlarımızın moralini yüksek tutmak ve hukuki sorunları ortadan kaldırmak için yapılan bir düzenleme."
MUHALEFETE TEŞEKKÜR HDP'YE TEPKİ
CHP ve MHP'ye düzenlemeye olumlu yaklaştıkları için teşekkür eden Yıldırım, HDP'yi ise sert bir şekilde eleştirdi. Yıldırım, "HDP olabildiğince köstek olmaya çalışacak. Onlara önerimiz safınızı net olarak ortaya koyun; terörün mü, milletin mi yanındasınız? Size oy veren 5 milyona yakın vatandaşımız büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Bölgeye gidince bunu gördük. Van'da, Diyarbakır'da gördük. Siz kendinizi sorumlu ve suçlu hissetmeyin değerli vatandaşlarım. Asıl sorumluluk, sizin yüzünüze bakamayacak olan, 'milletin partisi olacağız' diye sizden oy alıp dağa lojistik destek yapanlarındır."
BÖLGEDE İŞİMİZ YENİ BAŞLIYOR
Bölgede operasyonların bittiğini ancak işlerinin yeni başladığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Oraları eskisinden daha güzel, parmakla gösterilecek şekilde imar edeceğiz. Ancak, burada da yine, sahada vatandaşlarımızın aklını çelmeye çalışan HDP ve onların taraftarlarını görüyoruz. 'Hiçbir kağıt imzalamayın', 'Rıza göstermeyin', 'Biz sizin hakkınızı uluslararası mahkemelerde arayacağız' diye vatandaşların aklını çelmeye çalışıyorlar. Sen uluslararası mahkemelerde hak arayacağına, bunun sorumlusu sensin, hesabını vereceksin. Yaptığınız yetmiyormuş gibi şimdi bir de engel olmaya çalışıyorsunuz. Hiç ama hiç tereddüt etmesin vatandaşlarımız, onlar kredilerini tükettiler, her şey ortaya çıktı. Vatandaş devletiyle, milletiyle beraber. İnsanların içine çıkarmıyorlar. Bundan sonra işleri daha da zor olacak. Biz doğu ve batıda gönül köprüleri kurmak üzere çok güzel programlar hazırladık. Doğuyla batı kucaklaşıyor. Vatandaşlarımızla bir ve beraber olmaya devam edeceğiz, onlarla bir olmaya devam edeceğiz."
VİZE MUAFİYETİ ÇIKIŞI
Başbakan Yıldırım, AB süreciyle ilgili de değerlendirmeler yaptı. Gümrük Birliği anlaşmasının yeniden ele alınması gerektiğini belirten Yıldırım şöyle konuştu:
"Dış politikada prensibimiz dostlarımızın sayısını artırmak. Bu çerçevede bölge ülkeleri başta olmak üzere müttefik olduğumuz ülkelerle ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz. Türkiye 53 yıldır AB üyeliği için yola girmiş durumda. Bu süre içerisinde duruşumuzdan samimiyetimizden zerre kadar sapma yapmadık, taahhütlerimize riayet ettik. Beklentimiz AB'nin, Türkiye'nin bu samimi davranışına karşılık aynı samimiyeti göstermesi ve verdiği sözleri yerine getirmesidir. Gümrük Birliği, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı. Ülkemize bir bedel oluşturmasına rağmen biz bunu uygulamaya koyduk. Gümrük Birliği'ni yeniden ele alma zamanıdır. Ülkemiz aleyhine gelişen konuları tekrar değerlendirerek Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gündemimizdeki önemli maddelerden biridir. Diğeri insanların serbestçe dolaşım hakkıdır. Yeni süreçte haziran ayı sonunda vize muafiyetinin yürürlüğe girmesiydi. Bizden istenen 72 maddenin birçoğunu tamamladık. Son anda önümüze bir şey çıkardılar. Bunların alışkanlığı. Son söyleyeceklerini saklarlar, tam işler yoluna girdiği anda önünüze çıkarırlar. 'Siz terörle mücadele kanununu esnetin' diye. Bu dostluğa sığar mı? Böyle günlerde gerçek dostluk belli oluyor. Biz ciddi bir mücadele veriyoruz. Ülkemizin birlik, beraberlik ve bekası için mücadele veriyoruz. Terörle mücadele kanununda herhangi bir değişiklik söz konusu olmaz. Bunun sonucu vize muafiyeti olsa da varsın orda kalsın."
TÜRKİYE ARTIK BEYİN GÖÇÜ ALAN ÜLKE
Ekonomiyle ilgili hazırlanan yeni düzenlemelerle ilgili de bilgi veren Yıldırım şunları söyledi:
"Türkiye artık 60'lı yılların Türkiye'si değil. Türkiye artık beyin göçü alan ülke haline geldi. Tersine göç başladı. Onun için biz uluslararası çalışma hayatını düzenleyen kanunu Meclis'e getiriyoruz. Bazıları 'yabancıları, vasıfsız işçileri getireceksiniz işsizliği artıracaksınız' gibi daha okumadan hiçbir yerine bakmadan tezviratlara başladılar. Türkiye artık küresel yatırımlar için bir merkez haline geliyor. Uzun vadeli yatırımlar artık Türkiye'ye geliyor. Bugüne kadar 160 milyarın üzerinde AK Parti hükümetleri döneminde doğrudan yatırım yapıldı. Şimdi bir ihtiyaç doğdu, ülkemizin değerine değer katacak beyinleri ülkemize getirmek. İşin özü budur. İkinci özelliği de, biz yatırımcıların işini kolaylaştıracağız, adeta önüne turkuaz halı sereceğiz dedik. Bunun uygulamasını başlatıyoruz. Büyük bir reform niteliğinde, bürokrasiyi en alt düzeye indiren, adeta sessiz devrim niteliğindeki düzenlemedir. Bu iki düzenleme Meclis'ten geçtiği takdirde küresel yatırımlar çok daha fazla gelmeye başlayacak. Size bir şey daha yapıyoruz, isterseniz size turkuaz kart verelim istediğiniz kadar oturma izni olsun, isterseniz doğrudan vatandaşlık verelim yeter ki enerjinizi, sinerjinizi Türkiye'nin enerjisiyle birleştirin. Eskiden greencart veren ülkeler için insanlarımız sırada beklerdi şimdi Türkiye'den böyle bir kart almak için bekleyen binlerce insan var. İşte bu da Türkiye'nin gücünü gösterir. Türkiye'nin AK Parti iktidarında nereden nereye geldiğini gösterir.
CHP, HDP ÇİZGİSİNDE DİYENLERİ HAKLI ÇIKARDILAR
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na şehit cenazesinde mermi kovanı atılmasını değerlendiren Yıldırım, şunları söyledi:
"Geçenlerde Fatih Camisi'nde tatsız bir hadise yaşandı. Bir şehit yakını, içinde bulunduğu ruh haliyle belki de, ana muhalefet partisi lideri önüne boş kovan bıraktı. Ne olursa olsun, ama böyle bir davranışı asla onaylamadığımızı çok net bir şekilde söyledik. Buna rağmen beklediğimiz, ana muhalefet partisi genel başkanının daha sorumlu davranmasıdır. 'Biz güvenliğimizi kendimiz alacağız'. HDP de aynı şeyi söylüyor. Demek ki 'CHP, HDP çizgisine gidiyor' diyenleri bir kez daha haklı çıkardılar. Türkiye Cumhuriyeti, herkesin can ve mal güvenliğini korumak için hazırdır. Onun için merak etme Sayın Kılıçdaroğlu sizin güvenliğiniz de bizim teminatımız altında. Ancak faaliyetlerinizde canı yanan şehit yakınlarını rencide etmeyecek şekilde davranmanı ve açıklama yapmanız da bu milletin beklentisidir.
KILIÇDAROĞLU’NA HODRİ MEYDAN
Kılıçdaroğlu'nun başkanlık sistemiyle ilgili yaptığı açıklamayı da hatırlatan Başbakan Yıldırım, şöyle dedi:
"Bir televizyon programında sayın Kılıçdaroğlu diyor ki (ABD'deki gibi bir başkanlık sistemi getiriyorsanız buyurun). Biz bunu 'biz hazırız' olarak anlıyoruz. Biz buyurduk siz de buyurun. Amerikan tipi olsun. Biz Türk tipini tercih ediyoruz ama siz Amerikan tipi başkanlık olsun diyorsanız ona da varız. Hodri meydan. Buyurun görüşmelere başlayalım. Bu işi de Türkiye'nin gündeminden kaldıralım. Kılıçdaroğlu tekrar millet önünde bir samimiyet sınavındadır. Bu fırsatı millet adına kaçırmamasını bekliyoruz. Bu yeni anayasayı, gelin bu halkın iradesinin tecelli ettiği yüce Meclis'te birlikte yapalım. Bu onuru siyaset sahiplensin. Bu büyük dönüşümde herkes birlikte hareket etsin, ülkemize 2023 yolunda bu kısır çekilmeyi kenara bırakalım."
YÜKSEK YARGIDA DEĞİŞİKLİK
Yargıtay ve Danıştay'ın yapısını düzenleyen yasa tasarısı hakkında da değerlendirmeler yapan Yıldırım, "Hukuk, yargı sistemimiz içinde çok kapsamlı bir düzenlemedir. İstinaf mahkemeleri kurduk. Bölge mahkemeleri kurulduktan sonra artık ikinci derece yargılama istinaf mahkemelerinde büyük oranda gerçekleşecek ve sonuçlandırılacak. Bugün görülmekte olan davaların en az yüzde 75'i Yargıtay ve Danıştay'a gelmeden hallolacak" dedi.