Alman müsteşarın sözde soykırım kararına evet oyu kullanan Türk asıllı milletvekillerini eleştiren Almanya’daki Türk vatandaşları oturma iznini uzatmamakla tehdit etmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de gündemindeydi.
"ALMANYA TÜRKLERİ KAYBETMEK İSTİYOR"
Günter Krings'e sert tepki gösteren AK Parti İstanbul milletvekili Metin Külünk Avrupa Birliği’nin Almanya’ya uyarı mesajı göndermesi gerektiğini söyledi. "Brüksel’den açıklama bekliyorum" diyen Külünk, şöyle konuştu:
"Bu açıklamayı yapan yönetici ırkçı faşist Almanya’nın gerçek yüzü. Dolayısı ile ırkçı ve faşist bir Alman yüzü görüyoruz. Demokrasi kavramını içselleştirememiş bir ırkçı, faşist Almancı yaklaşım söz konusu. Dolayısıyla bu bildik alışılagelmiş Hitlerizm’in 21.yüzyıldaki versiyonu olarak karşımıza çıkıyor. Almanya Türkleri kaybetmek istiyor. Yani şu mesajı veriyor. Almanya’da yaşamak istiyorsanız asimile olacaksınız. Yani tarihinizi, kültürünüzü, dini değerlerinizi reddedeceksiniz. Reddetmiyorsanız bana benzeyeceksiniz, bana benzemezseniz bu topraklarda yaşama hakkınız yok. Bu 11 tane adı Türkçe dil bilgisi kurallarına göre konulmuş içlerinden bir kısmı reddetti. Onları tenzih ederek söylüyorum. Bu konuda soykırım yalan yasasını destekleyen milletvekillerinin eleştirilmeme hakkı mı var? Eleştirilmeme şartı mı var? Yani bu milletvekillerinin Türkiye’nin aleyhinde bu yaptıklarını Almanaya’da oturan vatandaşımız eleştiremeyecek mi, demokratik tepkisini gösteremeyecek mi? Türkiye söz konusu olduğu zaman ayağa kalkanlar Avrupa Birliği, Brüksel’den açıklama bekliyorum. Ben bu Alman yöneticinin açıklamasının ifade özgürlüğüne, insan haklarına, basın özgürlüğüne aykırı olduğuna dair Almanya’ya uyarı mesajı göndermeliler. Türkiye söz konusu olduğunda konuşanlar şimdi niye dut yemiş, bülbül gibi suskunlar. Bu aslında Avrupa’daki bir ırkçı aklın Hitlerist aklın önemli göstergesidir."
"AVRUPA’DA HİTLERİZM YÜKSELİYOR"
Avrupa’da Hitlerizm’in yükselişe geçmesinden dolayı duyduğu kaygıyı da dile getiren Külünk, Türkiye’nin olası bir krizde vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alması gerektiğini belirtti. Külünk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa’daki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği bizim için çok değerli. Avrupa’daki devletlerin de bizim vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumaları noktasında azami hassasiyet gösterdikleri, bundan sonra göstereceklerine olan inancımızın da tam olduğunu ifade ediyorum. Ancak Avrupa’da yükselen Irkçılığın, refah şovenizminin bir müddet sonra çok derin bir sıkıntıya doğru gittiğini görüyorum. Nedir bu? Avrupalılar, refahlarını ırkçı bir anlayışla kendilerinin dısında hiçkimse ile bölüşmek istemiyorlar. Yani yabancı gördükleri, İslam ve müslüman kimliği temelli, Hristiyan da olsa, yabancı da olsa göçmen gördükleri kim varsa hiç kimse ile refahlarını bölüşmek istemiyorlar. Çok hızlı bir şekilde narsist bir yaklaşımla Hitlerizmi büyütüyorlar. Hitlerizmin Avrupa’yı götüreceği yer, müslümanlara yönelik ciddi ayrımcılıktan öte saldırganlıktır. Almanya’daki sağduyulu Alman aklı, bunu gördüğü için aslında bu bir sağduyulu Alman yaklaşımı. Olur da yarın Almanya’da ırkçılık, faşizm, hitlerizm yükselir ve bu yükselen ırkçılık sokağa şiddet olarak yansır. Kundaklamalar var. Camilere saldırılar, Türk derneklerine saldırılar, müslümanlara, müslüman kadınlara fiziki şiddet var. Avrupa’da bu ırkçılık yükselirse, faşizm yükselirse, aşırı sağ yükselmeye devam ederse Avrupa çok dinli, çok dilli, çok milletli bir supranasyonel bir birlik olmayı başaramazsa, Avrupa’yı bekleyen en önemli tehlike 2. dünya savaşında Yahudiler üzerinden yaşadıkları ağır travmayı bu kez Müslümanlar üzerinden yaşayacak bir Avrupa ihtimali bir kenarda bir köşede var. Bana göre bu anlamda Türkiye’de Türkiye’nin dışında başka ülkelerde olabilir en uzak bir krizde vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak için hangi tedbirleri almalı bu da bir tarafta durmalı."