“Adil, kalıcı ve kapsamlı çözüm için KKTC’nin çabalarını destekliyoruz”
Başbakan Binali Yıldırım, Lefkoşa'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile bir araya geldi. Yıldırım ve Akıncı baş başa görüşme sonrası heyetler arası görüşmeye başkanlık ettiler.

Başbakan Yıldırım, göreve geldiğinde ilk ziyaretini Kuzey Kıbrıs’a yaptığını hatırlatarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarına, Türkiye’den bütün vatandaşların ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamını getirdiğini söyledi.
Yıldırım şöyle devam etti:
“Değerli basın mensupları; Sayın Cumhurbaşkanıyla gerçekleştirdiğimiz görüşmede müzakere sürecinde gelinen durumu kapsamlı bir şekilde ele aldık ve muhtemel gelişmeleri değerlendirdik. Aynı zamanda Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki işbirliğini değerlendirme fırsatı bulduk.
Bildiğiniz gibi müzakere sürecinde Cenevre’de Kıbrıs Konferansının toplanmasıyla birlikte kritik bir aşamaya gelinmişti. Bu çerçevede adada kapsamlı çözüm çabalarına desteğimizi her fırsatta sürdürdük. Beklentimiz, konferansın yeniden toplanabilmesine imkân sağlayacak zeminin Adada gerçekleştirilecek müzakerelerin ardından da tesis edilmesi idi. Ülkemiz ve Kıbrıs Türk tarafının bu yöndeki kararlı tutumunun gelinen bu safhada maalesef gerekli karşılığı bulmadığını görmekteyiz. Adada kapsamlı çözüm arzusunun en kuvvetli şekilde dile getirilmesi gereken bu hassas süreçte Rum Meclisinin Adadaki Rumlar arasında 1950 yılında Enosis amacıyla düzenlenen plebisit’in Rum tarafındaki okullarda anılmasına yönelik geçen ay aldığı karar büyük bir talihsizliktir. Bu hatadan geri dönülmesi bir yana, Rum tarafı söz konusu kararı tarihi bir olaya basit bir atıf gibi tanımlamış, başka Sayın Akıncı Cumhuriyet Meclisi olmak üzere Kıbrıs Türk tarafının Rum Meclisinin bu kararını değiştirmesine yönelik çağrılarına “tarihi mi düzeltelim” diye bir talihsiz karşılık vermişlerdir. O tarihlerdeki vahim hatayı ve onun adada sebep olduğu trajediyi düzeltmelerine tabii ki imkân yoktur. Onlardan beklenen yetişecek genç kuşakların zihinlerini zehirlememeleri, gençlerin barış ve birlikte yaşama kültürüyle yetişmelerini sağlamalarıdır. Rum tarafı, Kıbrıs Türkünün hassasiyetlerini göz ardı eden saldırgan tutumunu maalesef devam ettirmektedir. Gerçekleri çarpıtmaya yönelik bu tavrın, müzakere sürecinin daha da ileriye taşıyamayacağı bir gerçektir.”
Müzakere sürecinin başlıca amacının Adada iki tarafın siyasi eşitliğine dayalı yeni ve kalıcı bir ortaklığın tesis edilmesi olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, bunun Kıbrıs Türk tarafını Adanın ortak sahibi olarak görmeyen yaklaşımlarının kökten değişimiyle mümkün olabileceğini söyledi.
Başbakan Yıldırım, “Adada kapsamlı çözüme, yeni ve sürdürülebilir bir ortaklığa tarafların endişelerini, hassasiyetlerini, beklentilerini dikkate alan, kısa vadeli siyasi kazanımlardan ziyade barış, huzur ve istikrarı hedefleyen gerçekçi bir yaklaşımla mümkün olacaktır. Unutulmamalıdır ki kapsamlı çözüm sadece müzakere başlıklarında mutabakata varmakla değil, eşit ortaklık anlayışının özümsenmesi ve müşterek geleceğe olan inancın benimsenmesiyle mümkün olacaktır. Irkçı, dışlayıcı tavırlar yerine bu anlayış ve inancın genç nesillere aşılanması bir ihtiyaçtır. Kıbrıs meselesine adil, kalıcı, kapsamlı bir çözüm bulunması yönündeki Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çabalarını desteklemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Yıldırım şöyle devam etti:
“Diğer yandan Türk tarafının uluslararası camianın yoktan sebeplerle oyalanması ve müzakerelerin zamana yayılması artık kabul edilemez ve sürdürülemez bir durumdur. Rum tarafının ortaya net bir irade koyma zamanı gelmiştir.
Değerli basın mensupları; Kıbrıslı Türk kardeşlerimizle gönül birliği içinde sürdürdüğümüz haklı mücadelede elde edilen kazanımları daha da ileri götürecek güçte ve kararlılıkta olduğumuzu bu vesileyle tekrar vurgulamak isterim. Ülkemizde tanık olduğumuz atılımın bir benzerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hayat bulması bizi ancak memnun eder. Buradaki temel prensibimiz şudur: Türkiye’de ne varsa, Kuzey Kıbrıs’ta da o olacak. Bu anlamda su projesi, ulaşım projeleri, ulaşım projeleri, altyapı projeleri eş zamanlı olarak hem Türkiye’de, hem Kıbrıs’ta hayata geçirilmektedir.
Müzakere sürecinin seyrinden bağımsız olarak Kıbrıs Türk’ünün her koşulda yanında olmaya, güvenlik ve kalkınmasına kararlılıkla destek vermeye ve bölgede huzur, istikrar, refahın yerleşmesi yönünde üzerimize düşeni bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’deki kardeşlerimiz dün olduğu gibi bugün de, gelecekte de Kıbrıs Türk halkının hürriyetini, hukukunu ve selametinin muhafazası yönünde ahdi ve tarihi sorumluluklarını hassasiyetle yerine getirmeye devam edecektir.”
Başbakan yıldırım sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki gönül birliği her daim kuvvetlenecek, bölgemiz için barış ve istikrar kaynağı olmayı sürdürecektir.
Bu vesileyle evvelsi gün hayatını kaybeden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk bestekârı Kamran Aziz Hanımefendiye Allah’tan rahmet diliyorum. Aynı zamanda kendisi de ilk eczacıdır. Yaptığı besteler sadece Kuzey Kıbrıs’ta değil Türkiye’de de çok bilinir. Allah’tan rahmet diliyorum ve ailesine başsağlığı diliyorum.
Teşekkür ederim.”
Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber ile ve KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün ile de görüşmeler gerçekleştirdi.