KÜLTÜR BAKANLIĞI NE İŞE YARAR ?
Sağlık bakanlığı toplumun sağlık sorunlarını çözmekle yükümlü olurken,Milli eğitim bakanlığıda halkın eğitim yoluyla bilgi düzeyini yükseltir.Diğer bakanlıkların görevleride bu yöndedir.
Yazımızın konusu olan Kültür Bakanlığının durumu ise Türkiye’de ilginçtir.Kültür ve Turizm Bakanlığı adıyla icraatlarına tanık olduğumuz bu bakanlık öyle ilginç kültür hizmetleri sunuyorki şaşıp kalıyorsun.Sanki yabancı ülkelerin;özellikle batılı ülkelerin Türkiye deki temsilcisiymiş gibi sözüm ona kültürel faaliyetlerde bulunuyor .
Kültür Bakanlığının yaptığı kültürel çalışmalarda İlk aklımıza gelenler Opera,Bale,Eurevizyon şarkı yarışmasına katılımcı seçmek (son yıllarda vazgeçildi),Devlet Tiyatroları (genellikle yerli oyun olmaz,hep Batı’dan çevirme oyunlardır) vs.gibi kültürlerdir. Bu saydığımız kültürlerin Türkiye’de yüzyıllardır yaşayan ve Türkiye’yi oluşturan yerli halkların (Yörük,Çerkes,Laz,Boşnak,Zaza,Kürt,Avşar,Gürcü,Pomak ,Türkmen vs.) hiç birisinin kültürü değildir.Orta Asya’dan gelirken getirilen kültürlerdende değildir.
Kültür bakanlığı Türkiye halklarıyla alakasız olan,yukarda belirttiğim kültürlere her yıl bütçeden milyonlarca TL ayırıyor ve finanse ediyor.
Mesela Kültür bakanlığının bütçesinin her yıl yüzde onu (2021 yılı yaklaşık 600 milyon TL) Opera ve Bale bölümüne aktarıyor.Ve sene boyunca bu birimde çalışanlar bir takım faaliyetler ve gösteriler düzenleyip halka para karşılığı sunumda bulunuyor.
Devlet Opera ve Bale gurubunun yaptığı gösterilerin hasılatı ise ayrılan bütçenin sadece yüzde yedisini zor buluyor.Yani kırk milyon TL hasılata karşı Altıyüzmilyon bütçe ayrılıyor.Hitap ettiği kitle ise nüfusun yüzde ikisini dahi bulmuyor.Yapılan bu harcamanın içinde Bina inşaatlarına ayrılan meblağlar falan dahil değil.
Dolayısıyla bu kadar bütçeyi, Türkiye’yi oluşturan kendi yerli halklarının kültürleriyle uzaktan yakından alakası olmayan bir kültüre(Opera ve Bale) ayıran Kültür Bakanlığmız gerçekten bizim bakanlığımızmıdır diye sormadan edemiyorum.
Diğer taraftan baktığımızda ise Türkiye’yi oluşturan halkların kendi öz kültürlerini yaşamak,yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacı için kurulmuş binlerce kültür derneklerini görüyorsun.Bunlardan ilk aklıma gelenler ; Laz Kültür dernekleri.Kafkas Kültür Dernekleri,Yörük KültürDernekleri,Boşnak Kültür Dernekleri,Abhaz Kültür Dernekleri,Çerkes Kültür Dernekleri,Zaza Kültür Dernekleri,Pomak Kültür Dernekleri,Roman Kültür Dernekleri ,Balkan Göçmenleri Dernekleri vb.diye uzayıp giden bir liste oluşuyor.
Bu saydığım Kültür Derneklerinin mensupları; ülkemizin temel taşlarıdır ve ülkemizi vergileriyle finanse ederken,Askerlik yaparak ülkeyide korumaktadırlar.Yani ülkenin gerçek sahipleridir.
Ancak bu yerli asil halkların Derneklerine bakanlık bütçesinden bir kuruş verilmez.Kültür Bakanlığı bütçesinde hakları yokmu ? Böyle çarpık bir düzen olurmu ? Bu halkların,Kurdukları Kültür Derneklerinin Kira,su,doğalgaz,elektrik gibi sabit giderleri kendi üyeleri tarafından karşılanır.En büyük sıkıntıyı bu temel giderleri karşılamakta yaşarlar.Kültürel faaliyet ikinci planda kalır.Kültürel öğeleri temin etmek salon bulmak,kıyafet temin etmek,müzik aleti bulup satın almak en yıpratıcı durumlardır.Zaten bir yıldır yaşadığımız pandemi nedeniyle faaliyettede bulunamamaktadırlar ve gelir kapılarıda tamamen kapanmış durumdadır.Öyle kötü durumlarda varlık mücadelesi veriyorlarki,bu derneklerimize Kültürel açıdan baktınmı son yılların moda deyimiyle Suriyeli sığınmacılar gibi görünüyorlar.
Peki soruyorum,Kültür Bakanlığımızın Türkiye toplumunu oluşturan halkların yaşayan kültürlerine yönelik bir kültür politikası varmı ?.Yok.
Efendim Kültür Bakanlığı tarafından müzeler,tarihi eserler vs.koruma altına alınmaktadır demek kültür politikası değildir.Bu yıl bilmem kaç milyon turist,kaç milyar dolar hedefliyoruz demekte bir kültür politikası değildir.
Kültür politikası olmayan bir devletin toplumsal geleceği tehlike altındadır.Türkiye cumhuriyeti Devleti içinde yaşayan insanların durumu buna en güzel örnektir.Kültür Bakanlığımızın yerli kültür politikası yoktur.Dolayısıyla,ülkemizde her türlü toplumsal dejenerasyon mevcuttur.Ahlaki çöküntü had safhadadır, toplumsal çürüme atbaşı gitmektedir.
Anadolu kültürel medeniyetler beşiği iken,artık bu özelliğini kaybetmek üzeredir.Ülkemizin Kültür Bakanlığının olması,yerli ve yaşayan kültürlere sahip çıkıp desteklemediği için varlığının hiçbir anlamı kalmamaktadır.Doğal olarak bizde Kültür Bakanlığı Ne İşe Yarar diye sormak zorundayız.