EKONOMİ:
İstanbul'da Arap Baharı!

 Arap ülkelerinden Türkiye’ye 2013 yılında 2 milyon 77 bin 708 turist gelirken, 2014 yılında 2 milyon 495 bin 783 turist ile bir önceki yıla oranla yüzde 20,12 oranında artış sağlandı. 2015 yılında bu sayı 2 milyon 954 bin 92’ye yükseldi. 2015 yılında bir önceki yıla oranla yaşanan yüzde 18,36’lık artışın önümüzdeki yıllarda artması hedefleniyor.

Arap ülkelerinden Türkiye’ye en fazla Irak’tan turist gelirken bunu sırasıyla Libya, Suudi Arabistan, Lübnan, Cezayir, Mısır ve Ürdün takip ediyor. Son zamanlarda Arap turistler yeşil ve serin destinasyon tercihlerinin yanı sıra Muğla, Antalya ve Marmaris gibi sıcak ve denize kıyısı olan destinasyonlara da ilgi göstermeye başlarken, Arap turistler genelde kalabalık gruplar ve geniş aileler halinde seyahat etmeyi tercih ediyor. Lüks konaklama tesislerinin fazlalığı ve zengin Arap turistlerine hitap eden lüks alışveriş imkanı nedeniyle İstanbul her zaman Arap turistlerin ilk tercihi oluyor. 2014 yılında Türkiye’de ortalama kişi başı harcamalarda yerli turist bin 150 dolar, yabancı turist 749 dolar ve Arap turistler ise 3 bin dolar harcama yaparken, 2015 yılının yaz aylarında Suudi Arabistanlı turistlerin bir önceki yıla oranla yüzde 72’lik artışla 93,7 milyon Euro’luk harcama yaptıkları belirlendi.

“ESNAF DİL BİLECEK”

İstanbul’un en fazla turist çeken İstiklal Caddesi ise Arap turistlerin rağbet ettiği yerlerin başında geliyor. Bir çok dükkan sahibi Arap turistleri mekanlarına çekebilmek için vitrinlerinde Arapça yazılara da yer veriyor. Her dükkan da ise Arapça bilen personel ya da tercüman çalıştırıyor. 

Beyoğlu’nda bir büfede dönerci olarak çalışan ve 27 yıldır Taksim’de olduğunu belirten Hayri Taş, “Dükkanımızda Arapça, İngilizce hem de Türkçe yazılar mevcut. Adam vatanından kalkmış gelmiş. Sadece bir dil biliyor o da ana dili. Bana göre tek dil bilmesi normal. Dükkana geldiği zaman acaba kandırılır mıyız kandırılmaz mıyız diye fiyat listesine bakıyor. Bir tarafta Türkçe bir tarafta İngilizce olduğu zaman taleplere karşılık veriyoruz. Taksim’de çalışıyorsan bunu yapmak zorundasın. Her dile hitap etmek zorundasın” dedi. Yabancı dili hayatın kendisine öğrettiğini söyleyen Hayri Taş “Arapça turist kaç para deyince bön bön yüzüne bakmamak için istesen de istemesen de dili öğrenmek zorundasın. Kitapçığına ve sözlüğüne bakarak öğrenmeye çabalıyorsun. Esnaf adamsın buna hazırlıklı olmalı. Bazı dükkanlar tercüman tutuyor. Ama istesen de istemesen de hayat sana dili zamanla da olsa öğretiyor.” dedi.

Arapça yazılarla ilgili konuşan emekli Reha Sertbaş da, “Görünen köy kılavuz istemez. Taksim’de doğup büyüdüm. Son 1-2 senedir buralar karma karışık. Arapça yazılara bakınca sanki İslami bir memlekette yaşıyormuş hissi uyanıyor. Geceleri Taksim’i görebiliyor musunuz? Burası acayip şey oldu. Ne ararsanız var. Bu işler polisi çoğaltmakla olmuyor. Polis de kendi görevini yapıyor.” şeklinde konuştu.

“ARAPÇA YAZMAYAN ZARAR EDER”

Beyoğlu’nda gayrimenkul işiyle uğraşan Mehmet Emin ise, ”Genellikle yabancılar üzerine çalışıyoruz. Müşterilerimizin çoğu Arap. Bu sene 4 aydır siftah yapmadık diyebiliriz. Bugün Arap turistler gelmezse Beyoğlu esnafı 2 ayda biter. Çoğu dükkan kepenk indirir. Bir yerden bir şey besleniyorsa mecbur ona uymak zorundasın. Araplar geliyorsa Araplara hizmet etmek zorundasın. Eğer Arapça yazılar yazmazsanız zarar edersiniz. Beyoğlu’nda şu an da özellikle belediye ışıkları alt katlara yazdırtmıyor. Turist baktığı zaman göbekten aşağı kısımlarda yazıları görmesi gerekiyor. Belediye siz buraya asamazsanız deyince turist de görmüyor. Görmeyince de alış-veriş olmuyor. Dükkanlar da Arapça bilen tercümanların olması normal. Bu sayede yeni bir iş kolu açıldı. Bu çok güzel ama işyerleri yerli istihdam yerine dışarıdaki adamı getirip çalıştırıyorlar. Bu çok kötü. Bizim için, Türkiye’deki insanlar için çok tehlikeli. Benim insanım aç kalıyor, Mısır’dan gelen insan tercümanlık yapıyor. Bu benim insanım, benim toplumum için iyi değil. Şu an İstiklal Caddesi’nde en çok Suriyeli ve Mısırlı çalışıyor. Çoğunun oturma izni bile yok.” ifadelerini kullandı.

Mehmet Oruç adlı vatandaş da “Arapça yazıların resmileşti. Esnaf Araplar sayesinde iş yapıyor. Arapça olmasa esnaf nasıl iş yapsın. Reklamını nasıl yapıp turiste nasıl hitap etsin. Arapça yazılar resmileşti. Bunu kabul etmeliyiz.” dedi.
Anahtar Kelimeler
İstanbulda-arap-baharı
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner104

GELECEĞİN PROJESİ FREE ENERGY BOX
Enerji Bağımsızlığında Devrim Yaratacak Free Energy Box’a ilgi her geçen gün büyüyor.

Haberi Oku