Kimi uzmanlar 2010'dan bu yana İçişleri Bakanı olan, iktidardaki Muhafazakar Parti'nin yeni lideri May'ı ılımlı bir muhafazakâr olarak tanımıyor, hatta ona "liberal muhafazakâr" sıfatını yakıştırıyor.
Kimileri ise May'in özellikle göç konusundaki görüşlerine dikkat çekiyor ve en azından bazı başlıklarda sıkı bir muhafazakâr olduğunu öne sürüyor.
May'in savunduğu temel politikaları derledik…
AB referandumu ve AB'den ayrılma süreci
May, referandum sürecinde tıpkı Cameron gibi İngiltere'nin AB'de kalması gerektiğini savundu.
Oylamanın ardındansa May, Brexit isteyen vatandaşların tercihine saygı duyulması gerektiğini söyledi ve "Brexit, Brexit demektir. Bu kampanyanın ardından AB içinde kalma ya da tekrar çıkarılma gibi bir yola girilmemeli" dedi.
May ayrıca, 2020 yılından öne yeni bir genel seçimin yapılmaması gerektiğini de söyledi.
Yeni lider, İngiltere'nin AB'den ayrılma sürecinin başlatılması anlamına gelecek olan 50. Madde'yi ise 2016 sonundan önce uygulamaya koymayacak.
Dış politikada May
May, 2003'te Irak'a müdahale kararına destek verdi.
2013'te, veto edilecek olan Suriye'ye askeri müdahale önergesine de destek verdi.
2015'te, İngiltere'nin Suriye'de IŞİD hedeflerini bombalayan koalisyona katılıp katılmamasıyla ilgili oylamada da evet oyu kullandı.
May, Trident nükleer denizaltılarının ise yeni bir nükleer silah sistemiyle değiştirilmesini savunuyor.
BAŞBAKANLIK GÖREVİNİ DEVRALDI!
İngiltere hükümetinin beyni 10 Numara'da bugün devir teslim günü. Cameron Kraliçe'ye istifasını sunacak, 'Yeni Demir Leydi' May göreve başlayacak. May'in erken seçim kararı almaması bekleniyor. Bu, tarihin ilk demokrasi belgesi olarak anılan Magna Carta döneminden beri 741 yıldır süren bir geleneğin bozulması anlamına geliyor.