Sendika yöneticileri Kadir Şahin ve Ali Tuna ile birlikte yolculuk eden Şanlı, Pozantı’daki bir lokantada yediği mütevazı yemeğin 750 TL gelen hesabı karşısında duyduğu şaşkınlığı dile getirdi.
İşletme Sahibinden Çarpıcı İtiraf: "Serbest Piyasa Dedik, Her Şey Başıboş"
Hilmi Şanlı, lokanta sahibiyle aralarında geçen diyalogu aktararak, denetimsizliğin sadece tüketiciyi değil, esnafı da zor durumda bıraktığını gözler önüne serdi. İşletme sahibinin "Herkes istediği fiyatı yazıyor" ve "Eskiden zabıta gezer, etiket kontrolü yapardı. Şimdi her şey başıboş" sözleri, serbest piyasa adı altındaki fiyat kaosunu özetledi.
İşletme sahibi, ev kiralarının da aynı başıboşlukta olduğunu belirterek, “Hükümet buna acilen el atmalı” çağrısında bulundu. Şanlı’ya göre bu kısa konuşma, ülkenin ekonomik çarpıklığının en net özeti oldu.
Ekonomik Çarpıklığın Mağdurları: Emekli ve Bordro Mahkumları
Genel Başkan Yardımcısı Şanlı, denetimsizliğin en ağır faturasını ödeyen kesimlere dikkat çekti.
-
Emekliler: "Bir emekli maaşıyla ay sonunu getiremiyor."
-
Bordrolu Çalışanlar: "Bir bordro mahkumu için çocuk okutmak, kirada yaşamak, tencere kaynatmak artık mucizeye dönüşmüş durumda."
Şanlı, ‘serbest piyasa’ adı altında yürütülen bu başıboş düzenin ne üreticiyi ne de tüketiciyi koruduğunu, sadece "en güçlü olanın lehine işlediğini" vurguladı.
Hükümete Çağrı: "Devletin Görevi Ekmeği ve Umudu Korumaktır"
Hilmi Şanlı, denetimsizliği "serbest insafsızlık" olarak nitelendirerek hükümete sert bir çağrı yaptı. Devletin asli görevini hatırlattı:
"Devlet yalnızca yol yapan, köprü açan, ihale dağıtan bir kurum değildir. Devlet, halkının ekmeğini, kirasını, mutfağını, geleceğe dair umudunu korumakla sorumludur."
Şanlı, denetimsiz bir ekonominin vatandaşı açlığa mahkûm edeceğini ve sessiz kalan bir yönetimin halkın adalet duygusunu derinden yaralayacağını belirterek uyarısını sonlandırdı: "Ekonomik adalet sağlanmadan bu ülkeye gerçek huzur gelmez."