AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, muhalefetin sesinin kısılmaya çalışılacağı iddialarının gerçekle bağdaşmadığını belirterek Meclis Tv’nin yayınları ile ilgili muhalefetten gelen eleştirilere yanıt verdi.
Elitaş şunları söyledi:
"Televizyon kapanırsa söz hakkımız kısılmış oluyor' diyor. Dün TBMM Genel Kurulu 01.50'de kapandı. Meclis 11 saat çalıştı. Bakın inceleyin. Genel Kurul konuşmalarına bakın. Bundan en fazla 2 saati AK Partili milletvekillerinin konuşmalarıdır. Geriye kalan 9 saati 3 muhalefet partisinin. Dün yaşadığımız, 9 saat muhalefet konuşmuş, maksimum 2 saatini iktidar partisi konuşmuş. Böyle adaletsizlik olur mu? Milletin iradesi nerede kalıyor? Milletin verdiği oy nerede kalıyor?"
İç tüzüğün uzlaşma ile yapılması gerektiğine dikkat çeken Elitaş aynı hassasiyeti muhalefet partilerinin göstermesi gerektiğini de şöyle ifade etti:
"Biz iyi niyetle, samimiyetle TBMM İç tüzüğü’nü değiştirmek isterken, bunlar şiddetle, sıkılı yumruklarla, kavga ve tehditle 'bizim dediğimiz olmazsa boğanızı sıkarız ha' diyerek olmaz bu iş. 'Eylem yaparız, kürsüyü basarız, çanı kafanıza vururuz' gibi böyle tehditlerle bir iç tüzük uzlaşması yapılması doğru değildir diye düşünüyorum."
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de yaptığı açıklamada TBMM İçtüzük değişikliğine parti olarak nasıl baktıklarını anlattı. Özel, "Eğer bir demokrasi parlamentosundaysanız muhalefetin istekleri iktidar partisi tarafından karşılanır, bu muhalefetin talebi iktidarın onuru olur. Parlamentonun iki işlevi var. Biri yasama biri de denetim. Denetimde alan açmak özgüveni, şeffaflığı gösterir. Yasamada alan açmak kaliteli yasamanın önünü açar" değerlendirmesini yaptı.
Meclis Tv’nin 7 gün 24 saat yayın yapmasını istediklerini ifade eden Özel, "Ne olacaksa vatandaşın gözünün önünde olsun, gözünün önünde konuşulsun. 7 gün 24 saat televizyon yayını son derece önemli. Parlamento açık olduğu sürece vatandaş parlamentoyu izleyebilmelidir" dedi.
Özel, uzlaşma komisyonunda nasıl hareket edeceklerini ise şöyle anlattı:
"Halkımızdan aldığımız yetkiyi kullanmamızı kısıtlayacak yaklaşımlara karşı dirençli oluruz. Ancak bir uzlaşı olacaksa tv yayını kabul ediliyorsa, söz hakları kısıtlanmıyorsa, Meclis’in daha pratik, daha işlevsel yasama yapması için biz de üzerimize düşen uzlaşmayı yapmaya hazırız. Ancak Başbakan'ın 'Uzlaşırlarsa uzlaşırlar yoksa günah bizden gitti' yaklaşımı son derece yanlıştır. Bu masaya onların lütfu ile oturmadık onların tehdidi ile de bir şey yapacak halimiz yok."
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da, uzlaşmadan yana olduklarını ancak muhalefetin taleplerinin de dikkate alınması gerektiğini söyledi. Akçay, "Elbette iktidarı da anlamak gerekir. İktidar Grubu’nun çıkarmak istediği düzenlemeler olacaktır. Muhalefet olarak buna anlayışla yaklaşıp, yapıcı bir iç tüzük çalışmasını gerçekleştirmemiz gerekir. İktidarın da muhalefetin bu hassasiyetinden daha fazla olarak, demokrasinin olmazsa olmaz şartı muhalefet olduğunu bilerek, muhalefetin sesini, denetim imkânlarını, yetkisini kısıtlamayacak bir tutum içinde olması gerekir. Bir orta yol bulunması gerekir" ifadelerini kullandı
İç Tüzük Tartışması!
TBMM İçtüzüğü değişikliği konusunda siyasi partilerin grup başkanvekilerinin perşembe günü bir araya geleceği toplantı öncesinde tartışmalar devam ediyor. Muhalefet partileri yapılacak düzenleme ile muhalefetin sesinin kısılmaması gerektiğini ifade ediyor. AK Parti Grubu ise daha hızlı bir yasama faaliyetinin yapılması için iç tüzüğün bir an önce değişmesi gerektiğini savunuyor.
