AB Bakanı Çelik, referandum sonrasında İngiltere’nin AB’den ayrılma kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İngiltere için şu an üç modelin tartışıldığını belirten Çelik, "İngiltere için tartışılan üç model bulunuyor bunlar; Türkiye gibi Gümrük Birliği modeli, Norveç gibi AB para haritası içinde kalma ya da yeni ikili anlaşmalar yapılması" dedi. Çelik sözlerine şöyle devam etti:
"Kaygı verici süreç yaşandı. İngiltere’deki ana akım siyasiler aşırı sağın söylemlerine aşırı itibar ettiler. Özellikle İngiltere Başbakanı Cameron, aşırı sağın manipülatif, provokatif bir biçimde Türkiye’yi kampanyanın merkezine koymasına direnemedi ve kendisi de Türkiye karşıtı bir propaganda yaptı. Biz öteden beri savunduk ki, aşırı akımlar karşısında ana akımlar sağduyulu yaklaşımlar sergileyemezlerse aşırı akımlar arasına girmesi demektir. Bu da Avrupa projesinin sonu demektir. İslamafobi, antisemitizm, Türkiye karşıtlığı, yabancı ve göçmen düşmanlığı kol kola gitti."
"BİZİM BUNDAN SONRA AVRUPA’NIN GELECEĞİYLE İLGİLİ SÖYLEYECEK SÖZLERİMİZ VAR"
Türkiye’nin artık Avrupa hakkında söyleyecek sözlerinin olduğunu ve Türkiye’nin Avrupa’nın dışında bir ülke olmadığını vurgulayan Çelik, "Daha sıkı entegrasyon mu olsun daha gevşek mi olsun tartışmaları var. İngiltere’deki tepkisel siyasal akımlar gibi AB'de mekanizmaların bir adım geriye çekilmesi, ulusal mekanizmaların belli kararlarda daha çok öne çıkması gibi bir yaklaşım mı olacak tartışmaları var. Avrupa Birleşik devletleri gibi bir modelle mi devam edilecek yoksa çeşitli devletlerin birleşik Avrupa’sı mı gibi bir tartışma var. Avrupa’nın temsil ettiği değerler insanlığın ortak değerleridir. Sadece Avrupa kıtasına indirgenemez. Avrupa’yı en cazip kılan şey de bir değerler sistemi olmasıdır. Biz değerler Avrupa’sının önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye Avrupa’nın dışında bir ülke değildir. Biz bir söz söylediğimiz zaman bizim sözümüz dışarıdan söylenen bir söz değildir" diye konuştu.
"TÜRKİYE KİLİT BİR ÜLKEDİR"
Çelik, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Net bir durum var. Büyük meydan okumalarla karşı karşıyayız. Göçmen krizi, DAEŞ ve benzeri terör örgütleriyle mücadele, Avrupa’daki aşırı sağ akımlarla mücadele. Bunların tek bir dosya olarak ele alınması lazım. Bütün bunlara baktığımızda Türkiye kilit bir ülkedir. Bizim bu konuda söyleyeceğimiz önemli sözler olacaktır. Biz bir Avrupa devleti olarak bu süreci takip etmeye devam edeceğiz. En çok korkulan şey İngiltere referandumunun domino etkisi oluşturması. Domino etkisi oluşturursa bir takım ülkeler ayrılık refleksi tetiklenmeye başlandığı gibi İkinci Dünya Savaşı, 30 yıl savaşlarında olduğu gibi bir takım ırkçı ayrışmalar ve iç savaşları tetikleyecek gelişmeler ortaya çıkabilecektir. Avrupa’nın yeni bir aşıya, tazeliğe ihtiyacı var. Genişleme kavramını yeniden ele almaya ihtiyacı var. İngiltere’nin ayrılması kıta için ve dünya için iyi olmamıştır ama nihayetinde İngilizlerin iradesine saygı duyuyoruz."
"AVRUPA'NIN YENİ LİDERLERE İHTİYACI VAR"
Türkiye'nin ne olursa olsun her zaman bir merkez ülke olacağına vurgu yapan Bakan Çelik, "AB'nin karşı karşıya kaldığı en büyük meydan okuma karşısında Türkiye ile birlikte hareket ederek bu sorunu aşmıştır. Avrupa'nın yeni bir tazeliğe ihtiyacı var. Yeni liderlere ihtiyacı var. Bu konuda bizim içinde olduğumuz Avrupa kıtası adına söylemek istediklerimiz var. Kuşkusuz İngiltere'nin ayrılması iyi olmamıştır ama İngiliz halkının iradesine saygı duymak zorundayız" dedi.