Referandum sürecinde bir takım yalan, yanlış bilgilerin ortaya atıldığını belirten Hotar, bunlardan birinin rejim değişikliği olduğunu ancak hiç kimsenin, 1923'te ilan edilen cumhuriyet rejimiyle bir sorunu olmadığını ifade etti. Referandum öncesi 'tek adamlık' tartışmalarının da yaşandığınına dikkati çeken Hotar, "Bir direksiyonda iki kaptan olmaz, bir uçağı iki pilot aynı yetkiyle idare edemez, ya gemi batar ya uçak düşer ya da ülke batar. Onun için zaten yetkilerin toplandığı yönetimlerin çift başlılığın olmadığı tek bir yetkili olacak." dedi.

Cumhurbaşkanının bazı sebeplerden dolayı meclisi seçime götürebileceğini ve bu durumda neler olacağına değinen Hotar, "Cumhurbaşkanı bazı sebeplerden dolayı meclisi seçime götürebilir ama o zaman ne olur? Cumhurbaşkanı iki seçim hakkına sahip. Yani tek adam dediğiniz cumhurbaşkanı meclisi seçime götürme kararı alacak, kendinin bir dönem hakkını yakmış olacak. Meclistekilerin sonsuz seçilme haklarından bir tanesi gitmiş olacak, seçim sonunda tekrar seçilip seçilemeyeceği belli bile değil. Dolayısıyla bu kadar çok kullanılan meclisi fesih edecek, seçime götürecek, yeni vekilleri seçecek, sonsuza kadar kalacak gibi yalanları biz bir kere buradan doğrusuyla değiştirmek zorundayız." görüşüne yer verdi.

Milletvekili sayısının 600'e çıkarılmasının da yanlış anlaşılmalara neden olduğunu aktaran Hotar, "Nüfusumuz artıyor. Seçilme yaşını düşürdük. Dengesiz bir milletvekili seçilme oranı var. Falanca ilde 130 binde bir vekil seçiliyor, diğerinde 30 binle seçiliyor. Burada olabildiğince denge sağlamak için milletvekili sayısı artırıldı. Bu da yine daha iyi bir demokrasi daha iyi kuvvetler ayrılığında bir büyüklük sağlamak için çok önemliydi ve bunun için yapıldı. Burada yargıyla ilgili dile getirilen bir sürü teknik detay var." ifadesini kullandı.

Hotar, yeni anayasa ile yargı bağımsızlığının yanına bir de tarafsızlığını getirdiklerini vurgulayarak, bağımsız ve tarafsız yargının herkese lazım olduğunu, bunun bilincinde olduklarını ve bunu güçlendirmek için uğraştıklarını dile getirdi.

Anayasa değişikliğinin bu noktaya gelmesinde MHP GenelBaşkanı Devlet Bahçeli'nin büyük desteği oluğuna dikkati çeken Hotar, Bahçeli'nin tam bir devlet adamı duruşu gösterdiğini, referandumda MHP'li seçmenlerden de destek istediklerini belirtti.

Hotar, CHP'li seçmenlere de seslenerek, şöyle devam etti:

"Yönetiminiz hata yapabilir, yapıyor da. Bugün terör unsurlarına destek veren kişilerle beraber görüntü veriyor. CHP'li kardeşlerimizin bundan rahatsızlık duyduğunu ben yakınen biliyorum. Bu bir ülke meselesi, genel seçim değil. Sizlerin de çocukları, torunlarınız var. Sizlerden de referandumda destek bekliyoruz. Hepimiz bu geminin içerisindeyiz, bu gemi batarsa hepimiz batarız. Siyasi görüşü, etnik yapısı, inancı ne olursa olsun hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, hiçbir yere gitmeyiz de. O yüzden bu ülkeyi dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasında görmeyi hepimiz istiyoruz. O halde ülkenin kaderinin döneceği böyle bir noktada, böyle bir referandumda lütfen oylarımızı 'evet' olarak kullanalım."

Yeni anayasayla yüzde 5'i geçen her partinin genelbaşkanının ve 100 bin imza toplayan herkesin Cumhurbaşkanı olabilme imkanı tanındığına değinen Hotar, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Böyle bir demokrasi var. Kendine, fikirlerine güveniyorsan gel aday ol, daha iyi yönet sen seçil. Niye 'bu yolda kefenimi giydim yola çıktım' diyen bir kişiyi yıpratmak için gece gündüz uğraşıyorsun? Sen aday ol, seçilmek için uğraş ama bu zor. 'Hayır'ların çıktığı mekanizmalara, odaklara bakalım. Onların oklarını karşılamak çok zor. Bu kadar yalan yanlış iftirayı karşılamak çok zor. Bunlara karşı durabilen tek bir güç var o da Allah'a olan inanç ve halkına olan inançtır. İşte buna sahip bir liderimiz varken bize düşen de buna sahip çıkmak."  

Hotar, herkesi memnun edecek bir model, bir söylem ve bir kişinin olmadığına işaret ederek, terazinin iyi tartması gerektiğini, kefenin bir tarafında kazanımlar, emekler, bu yolda şehit olanların bulunduğunu, diğer kefede ise düşmanların, şer odaklarının ve teröristleri olduğunu sözlerine ekledi.