Başbakan Yardımcısı Türkeş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Hükümet adına Srebrenitsa katliamının 21’inci yıl dönümü dolayısıyla bir konuşma yaptı. Srebrenitsa’da büyük bir insanlık ayıbının gerçekleştiğini belirten Türkeş, Lahey mahkemelerinin katliamı soykırım olarak kabul ve tarif ettiğini kaydetti. Soykırımın üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen halen kimliği tespit edilemeyen Bosnalılar olduğunu ifade eden Türkeş, "Öldürülen Boşnak sayısı halen tam olarak bilinemiyor. Bu yıl dahi kimliği tespit edilen 127 kişi mezarlarına 21 yıl sonra kavuştu" diye konuştu.
Katliamın yaşandığı süreçte çok uluslu kuruluşların kuruluş amaçlarındaki görevlerini yerine getiremediğini ifade eden Türkeş, Birleşmiş Milletler ve NATO’nun katliama göz yumduğunu vurguladı.

"21’inci yüzyılda çokuluslu kuruluşlar başta olmak üzere, gelişmiş ülkelerin gözlerinin önünde Avrupa’da soykırımın yaşanmış olmasının ayıbı bütün bu kuruluşlar ve ülkelerdedir” diyen Türkeş, İslam dininin terörle birlikte anılmasını ise eleştirdi.
Başbakan Yardımcısı Türkeş şöyle konuştu:

"İslami terörden bahsedilirken mağduriyetlerin çok büyüğü Müslüman ülkelerinde yaşanmaktadır. İslam barış ve hoşgörü dinidir. Şiddet ihtiva etmez. İslami terör diyerek yüce dinimizi terörle yan yana getirmeye çalışanlar terörden en fazla Müslümanların zarar gördüğünü gözardı ediyor."

Batıda gelişen islamofobi ve ırkçılığın dikkat çekici olduğunu belirten Türkeş, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ırkçı partilerin oy artışının da üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu ifade etti.
Alman Federal Meclisi’nde 1915 olaylarıyla ilgili alınan karara da tepki gösteren Türkeş, kararın kara mizah örneği olduğunu vurguladı. Almanya Meclisi’nin "Tarihteki ilk örnek biz değiliz" dercesine bir karar aldığını belirten Türkeş, "Umarım alınan karar yeni hataların yapılmasına zemin oluşturmaz" dedi. Türkeş, Avrupalı liderlerin islamofobi ve ırkçılığın yükselmesi tehlikesine karşı gerekli adımları atmaları gerektiğini ifade etti.