Birleşmiş Milletler (BM)'de Danimarka tarafından düzenlenen "Kuşatma altında yaşam: savaş silahı olarak açlık" konulu panelde Suriye’de yaşanılan drama gözler önüne serildi. Suriye’den gelen ve bu ülke üzerinde yıllarca çalışma yürüten şahısların sunumlarında anlatılanlar yaşanılan trajediyi bir kez daha gözler önüne serdi.



"SURİYE'DE İNSANLAR HAYATTA KALABİLMEK İÇİN OT YİYOR"



Panelin ilk konuşmacısı olan Suriyeli gazeteci Kusayr Zekeriya, Şam yakınlarındaki Mudamiye kasabasında yaşadığı dehşet olaylarını paylaşırken dinleyenlerin zaman zaman duygulandığı görüldü. Mudamiye'de rejim aleyhinde gösteriler başlayınca hükümetin tüm silahlarıyla kasaba sakinlerine saldırdığını kaydeden Zekeriya, gösteriler durmayınca Esed güçlerinin bölgeyi kuşatma altına aldığını ifade etti. Stratejik olarak çok önemli bir konuma sahip olan Mudamiye kasabasının abluka sonunda 5 ay içerisinde yiyeceklerinin tükendiğini belirten Zekeriya, şahit olduğu bir trajik olayı da katılımcılarla paylaştı. Zekeriya şöyle konuştu; "Muhammed isimli bir tanıdığım vardı. 7 yaşındaki kızına kalp ilacı alabilmek için gizlice kuşatma altındaki Mudamiye’den dışarı çıktı. Kasabaya gıda gibi ilaç girişi de yasaktı. Kızına ilaç alıp tekrar kasabaya dönmek isterken Esed askerleri tarafından yakalandı ve işkence ile öldürüldü.’’ 



Mudamiye’de yaşanılan açlığı insanların hayata ancak zeytin, ot, yaprak ve ağaç kabukları yiyerek tutunmaya çalıştığını belirten Zekeriya, "Suriye'de açlık sadece insanların vücutlarını değil aynı zamanda umutlarını ve inançlarını da yok ediyor’’ ifadelerini kullandı.



Açlıktan dolayı ölen bir çocuğun fotoğrafını katılımcılarla paylaşan Zekeriya, uluslararası toplumdan Suriye’de yaşanılan insanlık trajedisine daha fazla seyirci kalmamalarını istedi.



"147 FİLİSTİNLİ MÜLTECİ İŞKENCEDE, 200’Ü İSE AÇLIKTAN ÖLDÜ"



Suriye'deki Yermuk kampında yaşayan Filistinlilerin dramını dile getiren yazar Nidal Bitari, Esed rejiminin buradaki mültecileri dahi işkence ile öldürdüğünü kaydetti. Bitari, "Suriye'de insanlar kendilerini uluslararası toplum tarafından terk edilmiş hissediyor. Lübnan bu insanların sınırdan girişlerini üç hafta önce durdurdu. Türkiye vize istiyor. Ürdün bunları zaten istemiyor’’ dedi. Yemruk kampından çekilen fotoğrafları gösteren Bitari, ‘‘21 yüzyıldayız ama mülteci kampında 200 insan açlıktan öldü’’ dedi. 



"ZOMBİ GİBİ ÖLÜMÜ BEKLİYORLAR"



Uluslararası Af Örgütü Suriye araştırmacısı Neil Sammonds da panelde yaptığı konuşmada Filistinli mültecilerin yaşadığı trajadeyi ‘Zombili’ örnekle izah getirdi. Sammonds, "İnsanlar yaşamaya nasıl devam edecekler bilmiyorum. Açlık öyle fiziksel ve psikolojik olarak tüketmiş ki bu talihsiz insanları, ölmeyi bekleyen Zombi gibiler" dedi. 



Yermuk kampının insanların kafalarındaki mülteci kampı imajından çok farklı olduğunu dile getiren Sammonds, burada insanların kedi, köpek ve otları yiyerek yaşamaya çalıştıklarını dile getirdi. Yaşanan insanlık dışı olaylardan dolayı sorumluluğun daha çok Şam rejiminin olduğunu kaydeden Sammonds, dünyanın bu sorunlara daha fazla duyarsız kalmamasını temenni etti.