Sivil toplum kuruluşları seçimlerin daha demokratik bir şekilde geçmesi ve sandık güvenliğinin sağlanması için 7 Haziran seçimlerinde büyük bir çalışma yürüttü. Bu sivil oluşumlar, 1 kasım seçimi için tekrar çalışmalara başladı. Bir önceki seçim döneminde 'Oy ve Ötesi' ismiyle seçim sandıklarına sahip çıkan platforma şimdi 'Benim Oyum' isimli bir başka sivil oluşum eklendi. Her ikisinin de amacı, seçim öncesi ve sonrasında sandıkların güvenliğini sağlayarak seçime hile karışmasını önlemek.

'Benim Oyum' hareketinin kurucusu Gökhan Özbek, Türkiye'de yaklaşık 15 il ve 182 ilçede seçimin şaibeli olma ihtimaliyle kıl payı parlamentoda dağılımı değiştirebilecek yerler olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Özbek, "15 il 180 ilçede gönüllü arıyoruz. Benim Oyum'un bir amacı var. Biz bu illerde seçimin demokratik bir şekilde geçmesi, hiçbir şaibenin olmaması ve sonuçlarını anında, herhangi bir manipülasyon olmadan kamuoyuna paylaşmak istedik. Biz sivil bir inisiyatifiz; herhangi bir dernek vakıf ya da siyasi bir partiyle hiçbir ilişkimiz yok." dedi.

SEÇİM SONUÇLARINA SAHİP ÇIKMAK ANAYASAL GÖREVİMİZ

'Benim Oyum' hareketinin neden kurulduğunu anlatan Gökhan Özbek, seçimlerdeki sandık güvenliğinin uluslararası düzlemde de kaygı oluşturduğunu yakın bir süreçte Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki olumsuzluklara dair bir rapor yayımladığını dile getirdi. 2014'te yapılan yerel seçimlerde ilk defa siyasi bir parti temsilcisinin İstanbul Kâğıthane'de mahkeme kararı ile ceza aldığını hatırlattı.

Özbek, şunları kaydetti: "Yani hırsızlık yaptığı için ceza aldı. Üstelik bu iktidar partisi. Böylesine sabit bir durum söz konusu ise bizim vatandaşlar olarak seçimlerde oy kullanmak anayasal bir görevimiz ise aynı şekilde seçim sonuçlarına sahip çıkmak da anayasal görevimiz. Bu hareketin iki kaygısı var, demokratik şeffaf bir seçim ve bu sonuçların adil bir şekilde kamuoyuna yansıtılması. Seçim öncesi demokratik ve şeffaf bir seçim nasıl olur. Propagandalarla, olanaklarla, sandık görevlilerinin açıklanmasıyla; seçim sonrası da sandık sonuçlarının anında doğru bir şekilde sayılması, herhangi bir hırsızlığa mahal verilmemesi ile olur."

1 KASIM'IN 7 HAZİRAN'DAN FARKI OLMAYACAK, HERKES HAZIR

1 Kasım seçimleriyle ilgili oy güvenliği konusundaki endişeleri değerlendiren Türkiye'nin Oyları Platformu Sözcüsü Murat Şahinoğlu ise "1 Kasım'ın 7 Haziran'dan farkı olmayacak, herkesi yine motive ediyoruz. Aldığımız geri dönüşler herkesin yeniden organize olacağı yönünde. İçlerinde avukatların da yer aldığı 2 bin 500 kişilik bir tutanak analiz grubumuz var. Onlarla yeniden bu seçimde de analiz yapacağız." ifadelerini kullandı.

7 Haziran genel seçimlerinden sonra parti ve seçmenlerden teşekkür mesajları aldıklarını paylaşan Şahinoğlu, geçmiş seçimde işleyen süreci şöyle anlattı: "Analizimizi yaptıktan sonra itiraz edecek parti ya da bağımsız adaylarla bilgilerimizi paylaşıyoruz. Ondan sonraki hukuki süreci onlar yürütüyor. Bu 7 Haziran seçimlerinde sonuçlara itirazlar minimum seviyede oldu. İtiraz olmaması işlerin ne kadar doğru gittiğini gösteriyor. 1 Kasım'da da öyle geçecek."

SEÇSİS DENETLENEBİLİR OLMALI

Türkiye'nin Oyları Platformu sözcüsü Şahinoğlu, Türkiye'deki Seçim Sistemi (SEÇSİS) portalının normal koşullarda da şeffaf olmadığından yakındı. SEÇSİS'te yapılabilecek kötü niyetli oynamalar ve oluşabilecek hataların yolunu üç seçimdir ortaya koymaya çalıştıklarını ifade eden Şahinoğlu, 7 Haziran'da spekülasyonların önüne geçtiklerini söyledi. Sandıklardan gelen tutanaklar ve bunların analizinin SEÇSİS'te yapılabilecek değişikliği önleyebileceğini vurgulayan Şahinoğlu, "Tutanakların sağlanması ve bunların analizinin üzerinde durulursa SEÇSİS'te yapılabilecekler baştan engellenir. 7 Haziran seçimlerinde de kötü niyetliler sonuçları kolayca değiştiremeyeceğini gördü. Biz yine de SEÇSİS'in kodlarının şeffaf bir şekilde açık olmasını ve sivil toplum tarafından denetlenebilmesini istiyoruz." dedi.