Erkan, bu anlamda ülkenin geliri ve istihdamın yanında FED kararlarının da önemli olduğuna işaret etti.


Erkan, şunları ifade etti:

“Dolarda görülen değer kaybı ile beraber diğer para birimleri daha güçlü bir konuma gelmiştir. FED’in ortada kalan politika açıklamalarından sonra takip eden günlerde gelen ABD milli gelir ve bireysel harcamalar gibi verilerin beklentileri karşılamaması makro anlamda algıyı bozmuş görünmektedir. Elde olan verilerle de şu anda FED’in Haziran’da faiz artırması ihtimali düşüktür. Bu durum gelişmekte olan ülke para birimlerine de yaramaktadır. Türk lirası da bu konjonktürel gelişmelerle beraber değer kazanmıştır, ancak değer kazancı bakımından benzer ligdeki ekonomiler arasında orta sıralardadır.

Bu hafta içeride enflasyon ve S&P not açıklamasını, dışarıda ABD istihdam raporu ve alt kalemlerini izleyeceğiz. Enflasyonun beklendiği gibi Nisan ayında yüzde 7 altına gerilemesi lirada ilave değer kazancı görülmesini sağlayabilir. Kurda destek 2,77 – 2,6 bölgesi olarak görünmektedir. Kısa vadede düşüş eğilimi olsa da marj sınırlıdır. Doların küresel hareketi de dikkatle izlenmelidir. Bu bağlamda bundan sonra ABD’den gelecek makro veriler ve FED’in faiz artırım beklentileri etkili olacaktır. Bu beklentiler artarsa kur da olumsuz etkilenir ve yukarı hareketlenir.

Teknik açıdan hem kur hem de Borsa İstanbul kritik seviyelere geldi. Borsa İstanbul’da 85 bin seviyesi önemli bir destek noktasıdır. Son 12 günlük süreçte sık sık bu desteği test eden Borsa İstanbul’da bu seviye altında kapanış yapılması durumunda satışlar hızlanabilir. Bu kapsamda 15 Şubat tarihinde başlayan yukarı yönlü trendin yüzde 23,6’lık fibonacci düzeltmesi olan 82 bin 800 seviyesi hedeflenebilir. Bu seviyenin altında ise 80 bin ön planda olacaktır. Borsa İstanbul’un 85 bin üzerinde tutunmaya devam etmesi durumunda ise 88 bin 650 seviyesi takip edilecektir.”