Cengiz Çayır, eğitim kurumları yöneticilerinin görevlendirilmesine ilişkin yönetmelikte belirlenen puanlama sisteminin, MEB’in, eğitim yöneticilerini belirlerken işi şansa bırakmak istemediğini gösterdiğini ifade etti. Çayır, "Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde tamamı siyasal kadrolardan oluşan üst düzey yöneticilere yüzde 60, sınırlı sayıda okul bileşenlerine ise yüzde 40 puanlama imkânı verilmiştir. Eğitim yöneticisi olarak görevlendirileceklerin 75 puan alması şartı getirilmiştir. Eğitimde siyasal kadrolaşma hareketi başlatılmıştır. Türkiye’de nerde olursa olsun sözlü sınavın tek karşılığının 'torpil' olduğunu ilkokul çağındaki çocuklar bile bilmektedir.”

Daha önce girdikleri sınavlarla müdür olan çok sayıda okul müdürünün, MEB’de görev alan ve tamamına yakını “siyasal kadro” olarak atanan üst düzey yöneticilerinin verdiği puanlarla değiştirildiğini ifade eden Çayır, şöyle devam etti: "Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde siyasi referans ve sendikal aidiyetler doğrudan belirleyici hale gelmiştir. Eğitimin bütün kademelerinde yöneticiler belirlenirken, hiç kimse siyasi görüş, kimlik, mezhep, inanç ya da sendika farklılığı nedeniyle fiilen cezalandırılmamalıdır. Değerlendirme ölçütleri tamamen objektif ve bilimsel kriterlere dayanılarak belirlenmelidir. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesi sürecinde siyasi ya da sendikal referanslar değil, liyakat ilkesi temel alınmalıdır. Torba yasa ile getirilen rotasyon ve sözlü sınav kabul edilemez. Öncelikli gündemlerimizden birisi de Meclis'te görüşmeleri yarım kalan, önümüzdeki günlerde görüşülecek olan öğretmenlere rotasyon getiren torba yasa düzenlemesidir. Torba yasa tasarısının 98. maddesinde yer alan düzenleme ile bir süredir kamuoyunda tartışılan öğretmenlere il içi ve il dışı rotasyon (zorunlu yer değiştirme) uygulaması eğitimde yeni bir karmaşanın habercisidir.”