Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'yi kabulünden sonra Akıncı'yı temsilen açıklama yapan Burcu, Türk tarafının iki bölgeli ve iki toplumlu çözüm yönündeki kararlılığının ve çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Burcu, Kasım ayında liderler düzeyinde çok daha sık buluşma ve çok daha yoğun bir çalışma programı öngördüklerini ve bu anlayışta uzlaştıklarını belirtti.
Burcu, "İki bölgeli, iki toplumlu bir çözüm yönündeki kararlılığımız ve çalışmalarımız devam edecektir. Bu amaca yönelik kasım ayında liderlere düzeyinde çok daha sık buluşma ve çok daha yoğun bir çalışma programı öngörüyoruz. Bu anlayışta uzlaştık." dedi. Barış Burcu, el birliğiyle ve iyi niyetle Kıbrıs sorununa çözüm bulmanın mümkün olması temennisinde bulundu.
Al-ver sürecine ne zaman geçileceğine ilişkin bir soruyu cevap veren Burcu, mülkiyet konusundaki kriterlerin belirlenmesi aşamasında olunduğuna işaret ederek, "Kriterlerin üretilmesi bile, bir al-ver sürecidir. Burada ne kadar ilerleme sağlanırsa, al-ver süreçlerinde de o kadar ilerleme sağladık demektir. Bu da çözüme o kadar yaklaştık demektir."diye konuştu.
"RUMLARIN AB FASILLARI İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİ UYGUN BULMUYORUZ"
Rum tarafının Türkiye’nin AB sürecinde yeni fasıl açılmasına izin verilmemesi yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine, Burcu, bunu uygun bulmadıklarını ve katılmadıklarını belirtti.
Türkiye’nin AB üyelik sürecinin ilerlemesinin Kıbrıs’ın yanı sıra tüm taraflara da faydalı olacağına işaret eden Burcu, tüm ülkelere uygulanan şartlar ve koşullar ne ise Türkiye’ye de onların uygulanmasında yarar olduğunu düşündüklerini belirtti.
Barış Burcu, başka bir soruyu yanıtında, bu durumun müzakere sürecini olumsuz etkilemesinin mümkün olmadığını, bu pozisyonun eskiden beri bilinen bir pozisyon olduğunu söyledi.