Türkteki, Pancar Deposu’nda gerçekleştirdiği "Mayalanan Hayat, Mayalanan Toplum: Küllüoba Verileri Üzerinden Batı Anadolu Erken Tunç Çağı’na Bakış" başlıklı sunumda, Küllüoba Höyüğü kazı çalışmalarının çarpıcı bulgularını paylaştı.

---

Küllüoba Höyüğü: Erken Tunç Çağı'nın Kırsal Üretim Merkezi

Prof. Dr. Murat Türkteki, 1996 yılında Prof. Dr. Turan Efe tarafından başlatılan ve 2019’dan bu yana başkanlığını yürüttüğü Küllüoba kazılarının önemini anlattı.

• Yerleşimin Özellikleri: Küllüoba Höyük’ün Erken Tunç Çağı’nın tamamını temsil ettiğini belirten Türkteki, höyüğün yaklaşık 7-8 hektarlık alana yayılmış, 10 metre yüksekliğe sahip, yayvan ve orta büyüklükte bir yer olduğunu kaydetti.

• Dönemin Ekonomisi: Erken Tunç Çağı’nın en belirleyici unsurunun tarımsal bir yaşam tarzı ve kırsal üretim olduğunu vurguladı. Bu dönemde tarımsal üretimi hızlandıran önemli bir gelişmenin sabanın kullanılması olduğunu aktardı. Aynı zamanda dokumacılık ve metalurjinin de öne çıktığını kaydetti.

---

Yapı Gömme Pratiği ve Kurban Ritüelleri

Türkteki, Küllüoba’da tespit edilen mimari yapılar ve sıra dışı gömme pratikleri hakkında bilgi verdi.

• Mimari: Höyük’te duvarları 3 metre yüksekliğe kadar korunmuş, birbirine bitişik, ortak duvarlı ve dikdörtgen planlı evler tespit edildi.

• Sıra Dışı Gömme: En dikkat çekici bulgunun, bu yapıların yıkılmayıp, içlerine kırmızı toprak yığılarak tamamen gömülmüş olması olduğunu açıkladı. Gömme sırasında evin kapısı taşlarla örülmüş ve kapının boşluğunda oğlak kemikleri tespit edilmiş. Bu bulgular, o dönemde burada bir kurban eyleminin gerçekleştiğini düşündürmektedir.

---

En Çarpıcı Keşif: 5000 Yıllık Küllüoba Ekmeği

Prof. Dr. Türkteki, geçtiğimiz sene kazılarda ortaya çıkarılan ve bilim dünyasında heyecan yaratan bir bulguyu izleyicilerle paylaştı.

• Nadir Buluntu: 2024 (2023/2024 dönemine ait olabilir) keşfi olarak nitelendirilen Küllüoba ekmeği, bir evin arka odasında, eşiğin hemen yanında yakılmış ve bütün halde karbonlaşmış olarak ele geçti. Bu, nadir bir arkeolojik bulgu niteliği taşıyor.

• Analiz Sonuçları: Yapılan analizler, ekmeğin yakılmadan önce gerçekten pişirildiğini gösterdi. Ana bileşeninin gergin buğday ve az miktarda mercimek olduğu anlaşıldı. Ekmeğin pişirildikten sonra koparıldığı, yakıldığı ve sonrasında kırmızı toprakla eşiğe gömüldüğü tespit edildi.