Akkılıç Kütüphanesi'nde gerçekleşen sohbette Vassaf, son kitabı "Doğana"dan hareketle çocuk yetiştirme üzerine çarpıcı eleştiriler getirirken, sanatın insan yaşamındaki yerini ve doğayla barışık yaşamanın önemini vurguladı. Söyleşiye sanatseverlerin yanı sıra Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir de katıldı.

---

"Doğana" ile Okurlarıyla Buluştu: Doğmamış Çocuğa Yazılan Mektuplar

Türk edebiyatının önemli isimlerini sanatseverlerle buluşturan Nilüfer Belediyesi'nin "Edebi Kazılar" söyleşi serisi, bu kez Gündüz Vassaf'ı ağırladı. Akkılıç Kütüphanesi'ndeki keyifli sohbet, Dila Taşçı'nın sorularıyla gerçekleşti ve sanatseverler tarafından büyük ilgi gördü. Söyleşiyi Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir de takip etti.

Vassaf, son kitabı "Doğana" ile Nilüfer'de okurlarıyla buluştu. Kitabının, çocuğu olmadan önce ona yazdığı mektuplardan derlendiğini belirten yazar, bu mektupların yazılmalarının üzerinden 40 yılı aşkın süre geçtikten sonra yayınlandığını dile getirdi:

"Doğmamış çocuğuma mektuplar yazarak kendimi baba olmaya alıştırdım. Bu kitap, her anne babanın kitabıdır."

---

Çocuk Yetiştirme ve Toplumsal Yükler Üzerine Eleştiriler

Ebeveyn ve çocuk ilişkisine dair çarpıcı tespitlerde bulunan Vassaf, çocuklara yönelik tutumları sert bir dille eleştirdi:

"Çocuklara, son kölelerimiz diye bakıyorum. Çünkü onlara dinimizi, isimlerini veriyoruz. Onlara karşı yargılarımız var ve buyurganız. Anne baba olarak içimizde ne kadar diktatör olma eğilimi varsa, bunun alıştırmasını ilk çocuklarımızla gösterebiliyoruz."

Geleneklerin, örf ve adetlerin çocuklara gereksiz yükler yüklenmemesi konusunda uyarılarda bulunan Vassaf, dünya çapında yaşanan çatışmaların çocuklar üzerindeki etkisine de değindi. 1978 yılında Filistin Özgürlük Örgütü ile yaşadığı deneyimlerini aktaran yazar, "Geçmişin acılarını, intikamlarını çocuklara yüklüyoruz" diyerek önemli bir konuya parmak bastı.

---

Sanatın Varlığı ve Doğayla Barışık Yaşam Çağrısı

Sanatın insan yaşamındaki yerine dair görüşlerini de paylaşan Gündüz Vassaf, çarpıcı bir tespitte bulundu:

"Sanat varlığımız. Hayatımızın ilk 6-7 yılında hepimiz sanatçıyken, mevcut düzen hepimizi sanattan soğutuyor. Kapitalizm, sanatı vaktimizi çalmak için bir araç haline getirdi. İçimizdeki sanatı keşfetmeliyiz."

Vassaf ayrıca, Türkiye'nin farklı bölgelerindeki vatandaşların belediyelerinden sanat ve kültür alanında taleplerde bulunması halinde, tıpkı Nilüfer gibi nice örneklerin ortaya çıkabileceğini de sözlerine ekledi.

Hayatın anlamını "Kendini yaratarak hayatı anlamlı kılmak" şeklinde tanımlayan Gündüz Vassaf, insanların "kendini tanıma" takıntısını eleştirdi. "Kendimizi tanıyacağımıza bir kediyi tanıyalım, bir bitkinin nasıl yetiştiğini, çiçek verdiğini tanıyalım" ifadelerini kullanan Vassaf, insanlığın doğayla bütünleşik bir ilişki kurması gerektiğini vurguladı.

"İnsanoğlu olarak kendimizi o kadar yükseğe koymuşuz ki, hayvanlar, bitkiler, doğa, hepsi bize etsin istiyoruz. O zaman da iklim krizi oluyor. Biz, artık gezegen bilincine sahip olmalıyız. Doğayla barışık bir şekilde yaşamalıyız" şeklinde konuşan Vassaf, çevre bilincinin ve ekolojik farkındalığın önemine dikkat çekti.

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Gündüz Vassaf'a, söyleşinin sonunda Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir günün anısına hediye verdi ve katılımları için Vassaf'a teşekkür etti.