Tekstil işletmecisi işadamı Ömer Ayaz, işletmesinin bitişiğinde 200 dekar arazi üzerinde içerisinde nar, üzüm, elma, hurma, incir, kayısı, erik, muşmula, kiraz, vişne, ceviz, badem, ayva, armut, tut, zeytin, yenidünya, kivi ve böğürtlen ile narinciye türlerinin yanı sıra portakal, greyfurt, limon ve mandalina üretimi yapıyor. İçeriye girildiğinde tıpkı Akdeniz’deki bir narinciye bahçesine girmişcesine karşılarında, portakal, greyfurt, limon ve mandalina ağaçlarını görenler şaşkına dönüyor.
Bahçeyle birebir kendisi ilgilenen, çizmelerini giyip fidan dikiminden budamasına, çapasından sulamaya kadar tüm işlerini takip eden işadamı Ömer Ayaz, meyve ağaçlarının yanı sıra doğal ürünler yetiştirmek için bahçesinde mevsimine göre sebze ve meyve de üretiyor. Her mevsime uygun meyve ağaçlarının yer aldığı bahçede sebze yetiştiriciliği de yapan işadamı Ayaz, boş zamanlarının büyük bir bölümünü bahçesinde geçirdiğini söyledi.
'AĞAÇ YAŞAMIMIN ÖNEMLİ BİR PARÇASI'
Atatürk Barajı ile birlikte yaşanan mevsim değişikliğinden dolayı Kâhta’da narinciye türü meyvelerin yetiştiğine işaret eden işadamı Ayaz; ”Atatürk Barajı ile birlikte bölgemizin iklimi tamamen değişti ve yavaş yavaş Çukurova iklimine yakın bir iklime sahip olduk. Görev yaptığım Mersin narenciyenin merkezidir. Onun için narinciye türü meyvelerle ilgili bilgi sahibiyim. Bahçede yaklaşık 40 kök kadar narinciye türü dediğimiz portakal, greyfurt, limon ve mandalina ağacı bulunuyor. Mersin’de oldukça geç yetişen ve adına misket dediğimiz küçük mandalina türü var. Bu tür Mart ayına doğru yetişiyor. Nasip olursa bu türü yetiştirmek için yakın bahçede birkaç dönümlük sera kurmayı düşünüyorum. Nerede bir meyve türü ağaç bulursam mutlaka getirip dikiyorum. Bütün insanlar için ağaç önemlidir ama ağacın benim hayatım için çok büyük bir önemi var. Ve ağaç yaşamımın önemli bir parçası” dedi.