İSTANBUL BOĞAZKESEN MUHİTİNİN ADI NEREDEN GELİYOR?
Cihangir ve Galata Çerkesleri ile Arnavut Mahallesinin arasını şimdiki Galata Kulesinden dik aşağı inen yol ayırıyordu.Arnavutlar İstanbulda bıçağı keskin,kabadayısı çok azınlıktı o yıllar.Lale devrini hiç eden,patronalı Haliller çıkaran bir halk.Aynı zamanda Saray ile akrabalıkları olan, yüz bulan bir halk.
Tophane,Galata,Beyoğlu semtlerinde nara atan,elinde daima içki şişesiyle sarhoş gezerek,belindeki kuşakta Usturasını taşıyarak dolaşan bir Arnavut Kabadayısı.Bu semtlerin haracını yiyen zamanın mafya babası aynı zamanda,yani gerçek Ustra Kemal.Semt sakinlerinin,esnafının yaka silktiği bir serseri.
Hemen Arnavut Mahallesinin karşısındaki Çerkes mahallesine musallat olup, diş geçirme hareketına başlıyor.Bu dil bilmez biçarelerin samimi davranışlarını ve misafirperverliklerini yanlış anlıyor ve kadınlara kızlara taifesi ile kur yapma,ayartma tavırları takınıyor.Beyoğlunun Rum,Ermeni kadınları gibi zannediyor bu yeni gelenleri. Çerkeslerde bunların niyetini anlıyor sonunda. Bir gün Arnavut Kemal (Ustra Kemal) elinde şişesi,bel kuşağında Ustrası, bir kaç taifesiyle yine Çerkes Mahallesine giriyor.Naralarını atıyor,bitirim hareketler yapıyor bir evin kapısını çalıyor,sofra hazırlamalarını emrediyor falan.Ve orada sonunun başlangıcı cereyan ediyor Kararlı Çerkes delikanlısı Hasan, Ustra Kemale dalıyor,sokağın başındaki bir kaç başka Çerkes delikanlısı Kamalarını çekerek Hasana yardıma gidiyorlar ve bir arbede başlıyor.Hasan yere yıktığı Ustra Kemalin belinden ustrasını çekerek boğazını kesiyor ve diğer delikanlılarda adamlarını haklıyor. Bu olay Arnavutlarla,Çerkesler arasında büyük çatışmalara dönüşüyor,bir anda iki muhit arasında büyük olaylara dönüşüyor,günlerce sürüyor, en sonunda Padişahın fermanıyla bu iki mahalle kaldırılıyor.Arnavutlar İstanbul da Kemerburgaz,Çiftalan,Ağaçlı taraflarına yerleştiriliyor.Çerkesler Silivri,Çatalca taraflarına yerleştiriliyor ve Beşiktaş Fulyadaki Çerkesler de buradaki Çerkeslere destek olduğu için İzmire ve bu semtin Abazaları da Muğlaya sürülüyor.
Bu hadisenin cereyan ettiği muhitede Boğazkesen deniliyor ve halada buranın adı Boğazkesendir.
her kuşun eti̇ni̇n yeni̇lmedi̇ği̇ni̇ anlatmişlardir .