“On binden fazla insan, üç kilometre kortej, tek bir polis yok.
İtiş kakış yok, ayağı tökezleyip takılan bile yok. Saygı, hüzün, tevazu had safhada, tanıyan, tanımayan selamlaşıyor. Bir birine yer gösteriyor.
Ses düzeni yetersiz, diğerleri de duysun diye susuyor insanlar. Uyarıya bile gerek kalmıyor.
Tarihinin en acı gününü anarken, düzgün sıra olmuş yürüyorlar. Trafik yanlarında akmaya devam ediyor, yol kesmek, hırçınlaşmak yok. Yanlarından geçerken korna çalanlara el sallıyor birçoğu, tepki vermek yok.
Sloganlar bile belli bir düzende, öyle rast gele bağırılıp çağrılmıyor.
Kadın- Erkek bir arada, kimse rahatsızlık hissetmiyor, herkesin kendine güveni tam, kaygıya yer yok.
Yere çöp atmadılar ya.. Onca meşale yakıldı, iç içeyiz, bir damla yanan olmadı. Onca bayrak, bayrak sopası, kazara birine değerde bilmem ne, kimseye bir şey olmadı. Burnu kanayan, bayılan olmadı. Kimse kimseye yan bakmadı. Onca ağızdan bir kötü söz çıkmadı.
Kaç bin yılın terbiyesi, ahlakı, nezaketi, saygısı.. sağcısı, solcusu, kentlisi, köylüsü.. Geldikleri gibi, sakin, sorunsuz, sıkıntısız vedalaştılar, öyle yürüyüp gittiler.
150 Yıl geçmiş savaşlardan, sürgünlerden, yokluklardan. Kaç asimilasyon selinden korumuşlar kültürlerini.
Sessiz, sedasız toplandılar. Geçmişlerini andılar, dağıldılar.
Daha kaç bin yıl korurlar bu kültürü hala anlamadınız mı?
Bu günü gördük ya… Ümitsizliğe yer yok.
Ş. Şamil KOÇ”