Klasik bir söylem vardır. Hani Türkler “Balık hafızalı” der geçeriz. Soma unutuldu bile adını anan yok. Ölen, öldüğü ile kaldı. Kalanlara yardımlar gitti, maaş bağlandı tamam. Devlet olarak üzerimize düşeni yaptık. Günahı kimin boynuna olursa olsun...İmralı..Kanayan yaramız. Hergün pansuman yaptığımız ara ara azan hatta bazen konjöktüre göre kuduran bir yara. Kaşıdıkça tüm milleti kaşındıran, kanatan bir yara. Her ziyaret bir dert. Önce yazılan senaryoların bir bir gerçekleştiği ve hatta nerede ise ön sevişme ile ballandırılan, süslenen, ağır çekim sahneleri içinde gerçek bir hikaye. Nerede ise toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilebilir bir hal aldırılıp “tertemiz bir insan” sıfatı ile mağdur’u oynayabilecek seviyeye getirilmeye çalışılan bir masum. Toplum artık duyarlı bile değil farkındamıyız? Ne olduğu, nerede kalıp nereye aktarılacağı, ne söylediği ya da ne söyleyeceği, koskoca Türkiye’yi ağzından çıkan iki laf ile karıştırdığı, geleceğimizi planlamaya çalıştığımız ülkemizde bir etken olmaya çalışmasını, her fırsatta ülkenin belli kesimini kontrol altında tutma becerisini hala elinde bulundurmak için ısarla yer edinme isteğini anlamıyor muyuz? Ya da daha da vahim’i umursamıyor muyuz?
Yukarıdaki fotoğraf İmralı görüşmelerinden alındığı söyleniyor. İnceleyin lütfen. Bu fotoğrafta 30 bin kişiyi öldürmüş katil’i bulun sorusu sorulsa ve cevabınız istense acaba hangi cevabı verirdiniz? Eğer bir ülke, 30 yıldır bitmek bilmeyen bir savaş’ı yaşıyorsa ve bunun mimarı olan caniyi böyle ağırlıyor ve bu kadar nizam içinde ciddiye alıyorsa biz demokrasi kılıcını başımızın üzerinde hissetmemiz gerekir. Küçük bir tavizle başlayan bu maceranın sonu koşulsuz özgürlüktür. İnanın eğer halkın tepkisinden birazcık çekinmesinler hemen özgürlüğünü verecek duruma gelinmiş, ne katilliği ne de suç’u gözden çıkarılmıştır. Cahil halkın mağduriyet ve hoşgörüsü kullanılmış, yavaş yavaş soğutulmuş bir tencere gibi elleri yakmayacak hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bundan sonraki aşama son aşamadır. Göreceksiniz ki, teröristbaşı artık rahatsızlanmaya, sık sık hastalanmaya başlayacaktır. Hekimler gidecek, gelecek hiç olmayan hastalıklardan sahte raporlar tutulacaktır. Bu sıralamada sıra Avrupa İnsan Hakları’na gelecek. Konsey kararları çıkacak. Hasta bir tutuklunun kapalı alanda tutulması İnsan Hakları’na aykırı hava alması gerekli diyecek. Böylelikle ev hapsi yolu açılacak. Konjektör belli bir sıralamadan sonra vakti geldiğinde af yolu açılacak ve ölen öldüğüyle kalmaya, kalanlar, kaybettikleri canlarının fotoğraflarına bakmaya, çocukları yetim büyüyüp ezilmeye, dul kalan eşleri hayat ile yalnız mücadelede çürümeye devam edeceklerdir. Bunların elbet bir günahı olacaktır.İşte bu günah sadece teröristbaşı’nın değil, bu yolda ona eşlik edenlerin tümü bu günah’a ortak olacaklardır. Allah yardımcıları olsun.