Bir sürgün hikayesi !

Yılların acıları dindirmediği,
Yürekler den çıkmayan dramını atamın
Bilmezsin sürgün edilmediysen,
Bilmezsin dinmeyen acıları
Görmedin dedemin gözyaşını
Acıları yüzünde lakin yürekleri mert
Birgün dedem ocak başında oturmuş
Kösleri karıştırır dalmış gitmiş dağlarına
İki damla yaş akmış gözlerinden
Nenem bilmez Türkçeyi
Babama hep ben konuşamıyorum ama
Sen evin dışında Abhazça yerine
Türkçe konuş dermiş Babama..!
Asimilasyona uğratılmak bu demek
Bırakında herkes örfüyle geleneği ve diliyle yaşasın !
Bende !
Baba (sab )
Banane (sandu)
Anne (san)
Özün neyse sen osun be kardeşim ötesi yok !
Ben buyum işte...!
Lapşıpha Hülya