İKİ YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ!

Cem Özdemir… İnanıyorum ki çoğumuz bu ismi birkaç güne kadar pek fazla bilmiyorduk. Hatta Çerkes olduğunu bilenlerimiz de pek azdı. Düne kadar Alman Parlementosu’nda sözde Ermeni soykırımının destekçisi olması münasebetiyle birden manşetlerde kendisinin Çerkes olduğnu ve ihanetçi olduğnu okumaya başladık. Üstelik ne karalamalar, ne karalamalar...
Sadece kendisini karalamakla kalmayan bazı yazar, çizerler bu durumu taa Çerkes kökenine kadar dayandırmaya; hatta Osmanlı’ya sığınmış aile olmasını bile servis ettmeye başladılar. Yahu burası %99'u müslüman olan bir ülke değil mi Allah aşkına?
Eğer böyleyse sağ elinin verdiğini sol elinin duymadığı bir peygamberin ümmeti olan bu yazarlar ne oldu da sözde verdikleri ekmekleri yüze vurur oldular?

Bu yazar ve çizerlerden ricamdır! Derhal tarafsız bir şekilde tarih okusunlar. Kimse kimseye boşa ekmek vermedi. O verilen ekmekleri de bizim atalarımız kanlarıyla, canlarıyla fazlasıyla ödediler; ödettirildiler. Ayrıca kimse de bu topraklara isteye isteye gelmedi.
Rus ve Osmanlı oyunlarıyla zorla gönderildiler. Geldikleri topraklarda da yeterince bedel ödediler. Şimdi birtakım yazarlar sanki kendi aralarında hainler yokmuş gibi davranıp; tek bir insan üzerinden Çerkesleri karalamaya çalışmasınlar.
Onlar öncelikle kendi hainlerini servis edip onlarla uğraşsınlar. Hiçbir insan üzerinden hainlik bir topluma mâl edilemez. Önce yıllarca Ethem Bey üzerinden bu çirkin yakıştırma yapıldı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın kitaplarında okutuldu. Hepimiz o
kitaplardakileri okurken kendimizi hep kötü hissettik. Halbuki Ethem Bey asla ihanet eden biri olmamış; tam tersi bu vatan için canını siper etmiş; cepheden cepheye, isyandan isyana koşmuş, elinden geleni yapmıştır.
Peki ya mükâfatı?..
Onu da ben yazayım: kocaman bir hain damgası...
Üstelik kellesi istenmiştir. 150'likler arasında onun da adı vardır. Ne güzel bir mükâfat öyle değil mi? Sanırım vicdanlar olmadığı sürece bu durum hep böyle sürecek. Hep mi tarih tekerrür edecek?
Demek ki neymiş? Birtakım medya organları ve yazarlar tarafından hâlâ Çerkeslere güdülen bir kin var ve bu kin ne yazık ki devam etmekte. Bu tür kin, nefret ve soyumuza yapılan karalamaların yayımlandığı Sabah, Yeni akit vb. gazeteleri kınıyor; o yazarları da tarih okumaya davet ediyorum. Madem ki bilmiyorlar, o halde bilmedikleri konularla ilgili yazılar yazmasınlar. Bu yazarlık değildir.
Ayrıca Türklerin içlerinde bu sözde soykırımı benimseyen ve kabul eden birçok insan varken...
Kişilerin görüş ve düşünceleri sadece kendilerini bağlar, toplumları,soyları, milletleri değil.
Ne zaman ki Türkiye’de yaşayan halk çeşitliliğinin aslında güzellik olduğunu öğrenecekler ve ötekileştirmeyecekler; o zaman demokrasiden söz etmek mümkün olacak. Kişilerin düşünceleriyle bizlere hakaret edenlerin diğerlerinden; sözde soykırımı destekleyenlerden ne farkları kaldı şimdi.
Unutmayalım ki! Asla iki yanlış bir doğru etmez.
Pınar ERSOY KORKMAZ