İYİ Parti'den Orhangazi Belediyesi'ne Sert Bütçe Tepkisi: "Okunmuş Sayılsın' İhanettir"

İYİ Parti Orhangazi İlçe Başkanı Bülent Bakış, Orhangazi Belediyesi Meclisi'nde 2026 yılı bütçe görüşmeleri sırasında yaşanan sessizliğe ve tepkisizliğe çok sert ifadelerle yüklendi.

Bakış, "Okunmuş sayılsın" denilerek tartışılmadan geçiştirilen hayati önemdeki bütçe maddesi hakkında tek kelime etmeyen meclis üyelerinin, halkın iradesine ve geleceğine ihanet ettiğini belirtti.


"Bu Sessizlik, Orhangazi’nin Sessiz Çığlığıdır!"

2026 yılı bütçesi gibi kritik bir gündem maddesinin mecliste tartışılmadan, değerlendirilmeden geçmesini kabul edilemez olarak niteleyen Bakış, bu durumu sert sözlerle eleştirdi:

  • Vizyonsuzluk: "Bu vizyonsuzluk, halkın hakkını savunmamaktır."

  • Karanlığa İtmek: "Bu suskunluk, Orhangazi’nin yarınlarını karanlığa itmektedir."

  • Çıkar Çatışması: "Bu eylemsizlik, koltuklarını korumak için vatandaşın çıkarlarını feda etmektir."


"Siyasi Tükenmişlik": İktidar ve Muhalefetin Suskunluğu Eleştirisi

Bakış, bütçenin halkı doğrudan ilgilendirdiğini hatırlatarak, meclis üyelerinin sadece el kaldırmakla yetinmesini "siyasi tükenmişlik" ve "sorumsuzluk" olarak niteledi.

  • Fikir Yoksunluğu: Özellikle hem iktidar hem de muhalefet cephesindeki suskunluğa dikkat çeken Bakış, "Komisyona gitmeden önce tek bir fikir yok!" diyerek tepki gösterdi.

  • Halka Yabancılaşma: Bu durumun siyasi körleşmenin ve halka yabancılaşmanın en net göstergesi olduğunu dile getirdi.


"Orhangazi Halkı Bedel Ödemeyecek!"

İYİ Parti olarak Orhangazi’nin geleceği için asla susmayacaklarını vurgulayan Bülent Bakış, bu sessizliğin bedelini halkın ödemeyeceğini belirtti.

  • Hesap Sorulacak: Bakış, "Orhangazi halkı, beceriksizliğin, suskunluğun, çıkar çatışmalarının ve duyarsızlığın bedelini ödemek zorunda değildir. Biz bu hesabı halka bırakmayacağız. Her kararın, her oylamanın hesabı tek tek sorulacak!" ifadeleriyle mücadele kararlılığını gösterdi.

  • Çağrı: Sözlerinin sonunda tüm siyasi aktörlere çağrıda bulunan Bakış, şeffaf, katılımcı ve halkın menfaatini esas alan bir yönetim anlayışı için mücadelelerinin süreceğini ve "konuşan bir meclis" istediklerini söyledi.