Sarıbal, verilen 15 günlük sürenin ithalat için yeterli olmadığını belirterek, "Depolar dolu, hasat kapıdayken ithal mısıra sıfır vergi kıyağında asıl soru; 500 bin ton mısır ithalatını kimin yapacağıdır. Bu imtiyaz kimlere verildi?" dedi.
"Türkiye İthalat Cennetine Dönüştü, Çiftçi Göz Ardı Ediliyor"
Meclis'te düzenlediği basın toplantısında konuşan Orhan Sarıbal, Türkiye'nin çiftçiyi görmezden gelen, ürününü değersizleştiren ve emeğini hiçe sayan bir ithalat cennetine dönüştürüldüğünü kaydetti. Sarıbal, "Hasada 15 gün kala ithalat kapıları ardına kadar açılıyor. Üstelik sıfır gümrükle. Yerli üreticiye açıkça 'ekme, satamazsın, bat' deniyor" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin mısır üretimini her yıl artırmasına rağmen, 2003'ten 2025'e tam 41 milyon ton mısır ithal edildiğini ve bunun için kasadan 10 milyar dolar çıktığını belirten Sarıbal, "Kim kazanıyor? İthalatçı lobiler, yandaşlar, aracı şirketler, komisyoncular. Peki Adana’da, Konya’da, Karaman’da, Eskişehir’de, Şanlıurfa’da çiftçi ne olacak? Onun ürünü değersizleşecek, emeği heba olacak, borcunu ödeyemeyecek" şeklinde konuştu.
Sarıbal, hasat öncesi 500 bin ton sıfır gümrüklü mısır ithalat kararının fiyatları baskılayarak üreticiyi vuracağını söyledi. Geçtiğimiz hafta tonu 12 bin 300 TL olan mısırın 500 TL birden düştüğünü hatırlattı.
"Üretici Hasat Yapmadan Zarar Etti"
Mısırın Türkiye'de en çok yem sanayinde kullanıldığını vurgulayan Sarıbal, son 5 yılda mısır üretiminin yaklaşık yüzde 35 oranında arttığını belirtti. 2019'da 6 milyon ton olan üretimin 2024'te 8,1 milyon tona yükseldiğini, TÜİK'in 2025'te üretimin yüzde 4,9 oranında artarak 8,5 milyon ton olacağını tahmin ettiğini aktardı. Üretimin yaklaşık yüzde 58'inin Konya, Adana, Şanlıurfa, Eskişehir ve Karaman illerinde yapıldığını söyleyen Sarıbal, TÜİK'in 2024 itibarıyla mısırda kendine yeterlilik oranını yüzde 96,5 olarak açıkladığını ifade etti.
Son 9 ayda Türkiye'nin toplam 3,5 milyon ton mısırı sıfır veya düşük gümrükle ithal ettiğini hatırlatan Sarıbal, "Hasada 15 gün kala ithalat kararı alınarak depolar ithal mısırla dolduruluyor. Yerli mısır hasadı Adana’dan başlayacak, yerli ürün piyasaya girmeden ithalatla arz fazlası yaratılıyor. Fiyatların düşmesi kaçınılmaz. Üretici hasat yapmadan zarar etti" dedi. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) 2022'de ton başına 5 bin 700 TL olan mısır alım fiyatını 2023'te yalnızca yüzde 5,3 artırarak 6 bin TL olarak açıkladığını ve bu fiyatın üretim maliyetinin çok gerisinde kaldığını belirtti. TMO'nun 2024 yılı için henüz alım fiyatı açıklamadığını kaydeden Sarıbal, üreticinin mağduriyet yaşamaması için üretim giderleri ve enflasyon göz önünde bulundurularak fiyatın derhal açıklanması gerektiğini, bu gecikmenin üreticiyi daha da zor duruma bıraktığını ifade etti.
"Emeği Yok Say, Üreticiyi Borca Batır, Üstüne Ceza Kes!"
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, çiftçilerin yaşadığı derin krizle ilgili de açıklama yaparak, karpuz ve soğan üreticilerinin ürünlerini satamadığını, patates, domates, bezelye üreticisinin maliyeti karşılayamadığını dile getirdi. Sarıbal, "Tarlada karpuz var, alan yok. Soğan çuvallarda bekliyor, soran yok. Çünkü bu ülkede çiftçiye sahip çıkan bir tarım politikası yok" dedi. Sakarya'da toptancıların son anda alımdan vazgeçmesi üzerine karpuzlarını yere döken çiftçilere 1 milyon 400 bin TL ile 17 milyon 200 bin TL arasında ceza kesildiğini belirten Sarıbal, bunun AKP'nin çiftçiye reva gördüğü tarım politikasının özeti olduğunu söyledi. Sarıbal, sözlerini şöyle tamamladı: "Üretici satamadığı ürünü yere dökünce 'piyasa düzenini bozdu' diyorlar. Oysa bu düzen zaten çiftçiyi yok etmek için kuruldu. Önce üreticiyi, köylüyü koruyacaksınız. Önce üretime sahip çıkacaksınız. Üreticiyi borç batağına sürükleyip, malını satamadığı için cezalandırmak, tarım politikasının geldiği utanç verici noktayı gösteriyor."