Dernek olarak Bursa’nın 17 ilçesinde ücretsiz tiyatro, şiir ve müzik dinletileri düzenlemeyi hedeflediklerini açıklayan Yıldırım, yerel yönetimlere ve kamuoyuna dikkat çeken mesajlar verdi. Proje, sadece sanatı halkla buluşturmayı değil, aynı zamanda SMA ve DSMA hastası bebekler için farkındalık yaratmayı da amaçlıyor.
"Sanat Halkla Buluşmalı, Ama Sahne Yok": İlçelerde Kültürel Altyapı Eksikliği
Filiz Aydın Yıldırım, açıklamasında Bursa ilçelerinde ciddi bir kültürel altyapı eksikliği olduğuna dikkat çekerek şu sözleri kullandı:
"İlçe belediyelerimiz ve büyükşehir belediyemiz zaman zaman bizler gibi sanat gruplarına manevi destek verse de, bütçeler ne yazık ki alt yapı, temizlik, park ve yol gibi hizmet alanlarına kaydırılıyor. Oysa kültür ve sanat da bir mahalle temizliği kadar elzemdir."
Yıldırım, bu durumun sanatın geniş kitlelere ulaşmasını engellediğini ve kültürel etkinliklerin sınırlı kaldığını belirtti.
Mobil Sahne Önerisi: "Dağ Yöresine Ulaşmak İstiyoruz"
Özellikle dağ yöresi başta olmak üzere pek çok ilçede gösteri yapılabilecek bir alanın bulunmadığını söyleyen Yıldırım, bu soruna yönelik pratik bir çözüm önerisi sundu:
"Ses ve ışık sistemine sahip, mobil olarak sahneye dönüşebilecek araçlar hazırlanmalı. Açık hava yaz tiyatroları ve sokak konserleri bu sayede ivedilikle başlatılabilir. Bu hem halkın ruhunu besler, hem de genç sanatçılarımıza alan açar."
Bu yenilikçi öneri, kentin farklı bölgelerindeki vatandaşlara sanatsal deneyimler sunmayı ve genç sanatçılara performans imkanı yaratmayı hedefliyor.
"SMA ve DSMA Hastası Bebekler İçin Sahnedeyiz": Sanatın Vicdani Boyutu
Kültür ve Sanat Derneği'nin faaliyetleri sadece sanatsal değerlerle sınırlı değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk da taşıyor. Yıldırım, sahneye çıkma sebeplerinin sadece estetik değil, vicdani olduğunu da belirtti:
"Biz bu etkinlikleri yalnızca eğlence amacıyla değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık için yapıyoruz. SMA ve DSMA gibi genetik rahatsızlıklara sahip bebeklerimizin sesi olmak, onların hayatta kalma mücadelelerine katkı sağlamak istiyoruz. Bu nedenle tüm gösterilerimizi ücretsiz gerçekleştiriyoruz."
Yıldırım, her gösteri öncesinde o gün hangi bebek için sahneye çıkıldıysa, o bebeğin ailesinden gönüllülerin sahneye çıkarak sıkıntılarını davetlilerle paylaştığını ve Valilik onaylı IBAN numaralarının sık sık anons edildiğini ekledi. Bu duyarlı yaklaşım, sanatın iyilik için bir araç olabileceğini gösteriyor.
"Kültür Merkezleri Lüks Değil, İhtiyaçtır": Tarihi Yapıların Dönüşümü
Filiz Aydın Yıldırım, birçok ilçede yıllardır atıl halde duran veya yıkılmak üzere olan tarihi yapıların, restore edilerek kültür merkezlerine dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti:
"Bu artık bir vizyon meselesi değil, acil bir ihtiyaçtır. Bir şehrin kültürel kimliği, onun sahneleriyle, kütüphaneleriyle, konser salonlarıyla şekillenir."
Bu çağrı, kentin kültürel mirasının korunması ve sanat için yeni alanların yaratılması gerektiğinin altını çiziyor.
Çağrı: "Sanata Omuz Verin!"
Başkan Yıldırım'ın çağrısı sadece kurumlara değil, tüm topluma yönelik:
"Bize sahne gerek, ama daha da önemlisi seyirci gerek. Eğer sanatın yaşamasını istiyorsak, hep birlikte bu çabaya ortak olmalıyız."
Kültür ve Sanat Derneği'nin bu kapsayıcı ve duyarlı projesi, hem sanatı toplumun her kesimine ulaştırmayı hem de sosyal farkındalık yaratmayı amaçlayan örnek bir model olarak dikkat çekiyor. Desteklenmesi halinde, Bursa'nın 17 ilçesinde sadece sanat değil, umut da sahnelenecek.