5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na dayandırılan bu yasağın anayasal hakları gasp ettiğini belirten Öztürk, kararın toplumu susturma ve bastırma girişimi olduğunu vurguladı. Öztürk ayrıca, Temmuz ayında beklenen maaş zamlarının gerçekleşmemesine de değinerek iktidara sert eleştiriler yöneltti ve "Bu zulüm değil de nedir?" diye sordu.
"Yasak Kararı İnfialin Kendisidir: Anayasa İhlali!"
Tayfun Öztürk, 23 Haziran 2025 saat 00.01 itibarıyla yürürlüğe giren ve 5 gün sürecek yasağın, toplanma, gösteri ve ifade özgürlüğünü fiilen ortadan kaldırdığını ifade etti. Öztürk, Valiliğin "toplumda infial oluşmaması" gerekçesini eleştirerek şunları söyledi:
"Toplumda infial oluşmaması bahanesiyle alınan bu yasak kararı, infialin bizzat kendisidir. Anayasa’nın 34. maddesi herkesin önceden izin almadan barışçıl toplantı ve gösteri düzenleme hakkını garanti altına almıştır. Bu karar, doğrudan anayasanın ihlalidir."
Öztürk, Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve siyasal krizlerin temel nedenlerinden birinin bastırılan toplumsal talepler ve konuşulamayan gerçekler olduğunu belirterek, "Sorunlarımız konuşulmuyor, halk susturuluyor. Bu yasaklar çözüm değil, bilakis sorunun büyümesidir. Toplumu suskunluğa mahkûm etmek isteyen bu anlayışı reddediyoruz" dedi.
"Demokrasiler Yasaklarla Değil, Özgürlükle Yaşar"
DEVA Partisi İl Başkanı Öztürk, hukuka aykırı ve keyfi yasaklama kararlarını kabul etmediklerini vurguladı. "Bu yasak sadece siyasi partileri değil, sendikaları, dernekleri, odaları ve her bir yurttaşımızı ilgilendiriyor. Sessiz kalmak, bu uygulamaların kalıcı hale gelmesini sağlar. Biz susmayacağız" diyerek kararlılıklarını dile getirdi. Öztürk, "Bu ülkenin demokrasisi Valilik genelgeleriyle sınırlandırılamaz. Biz halkın sesi olmaya, hukuk ve demokrasi çizgisinde mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız" ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi Bursa İl Başkanlığı, yasak kararının kaldırılmasıyla ilgili hukuki girişimlerde bulunacaklarını da duyurdu.
"Zam Yok, Umut Yok, Hak da Yok! Bu Zulüm Değil de Nedir?"
Tayfun Öztürk, açıklamasında sadece demokrasi ve özgürlüklerin kısıtlanmasına değil, aynı zamanda ekonomik sorunlara da değindi. Temmuz ayında beklenen maaş zammının gerçekleşmemesi nedeniyle iktidara sert eleştiriler yöneltti. Resmi açıklamayla Temmuz ayında zam yapılmayacağının duyurulmasının milyonlarca vatandaşta hayal kırıklığı yarattığını belirten Öztürk:
"Hayat pahalılığı karşısında ezilen emeklinin, çalışanın, işsizin bu kararla adeta görmezden gelindiğini belirtti. Bu zulüm değil de nedir?" diye sordu.
Öztürk, sadece ekonomik beklentilerin değil, temel hak ve özgürlüklerin de iktidar tarafından baskılandığını dile getirerek, "Anayasa’nın 34. maddesi herkesin önceden izin almadan toplantı ve gösteri yapma hakkını güvence altına alıyor. Ancak Valilik kararlarıyla bu hak fiilen engelleniyor. Vatandaşın sesi susturulmak isteniyor" dedi.
DEVA'dan Net Duruş: "Hak Arama Suç Değildir!"
DEVA Partisi olarak hak arayan halkın her zaman yanında olduklarını belirten Öztürk, "İktidar, halkı dinlemek yerine susturmayı seçiyor. Bu tavır, ekonomik ve sosyal sorunları çözmek yerine derinleştirmektedir. Emekliye, çalışana, işsize kulak verin. Çözüm üretin" çağrısında bulundu.
Tayfun Öztürk son olarak, "Ekonomik adalet ve demokratik haklar lütuf değil, birer anayasal haktır. DEVA Partisi olarak bu hakları savunmaya, halkımızın yanında durmaya devam edeceğiz" ifadeleriyle kararlı duruşlarını bir kez daha vurguladı.