CHP Bursa'dan Milli Eğitim Bakanlığı'na Sert Eleştiri: "Eğitim Çöküşte!"

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının kapanışında yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'nı ağır bir dille eleştirdi.

Yeşiltaş, çocuk işçiliğinden MESEM facialarına, kantin fiyatlarından okul güvenliğine, ders kitaplarındaki tartışmalı içeriklerden öğretmen atamalarındaki adaletsizliklere kadar birçok başlıkta eğitimin içinde bulunduğu "çöküşü" gözler önüne serdi. Yeşiltaş, Cumhuriyet Halk Partisi olarak laik, bilimsel ve eşit bir eğitim sistemi için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.


Eğitimde Çözülmeyen Sorunlar Yumağı

CHP Bursa İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın açıklamasına, Bursa Belediye Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katıldı. Açıklamasına karne heyecanı yaşayan çocukları tebrik ederek başlayan Nihat Yeşiltaş, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıl boyunca sorumluluklarını yerine getirmediğini ve eğitim sisteminin hiçbir sorununun çözülemediğini belirtti. Yeşiltaş, "Bakanlığın var olan sorunlara yenilerini eklediğini" ifade etti.

Yeşiltaş, iktidarın amacının "dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek" olduğunu, eğitimi bilimden, akıldan ve Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırdığını öne sürdü.


Karne Uygulamasından Kantin Fiyatlarına: Velilerin Yükü Arttı

Nihat Yeşiltaş, 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı'nda yaşanan temel sorunları madde madde sıraladı:

  • 1. Sınıf Öğrencilerine Karne Verilmemesi: "Eğitim alanında sembolik değeri olan tüm uygulamalara düşman olan Bakanlık, ilkokul birinci sınıflarda karne uygulamasını kaldırdı. Somut işlemler döneminde olan çocuklarımızın bu raporları anlamlandırması mümkün değil. Onlara da emeklerinin karşılığını görecekleri ve hatıra olarak saklayacakları bir belge mutlaka verilmeliydi."
  • Kantin Fiyatları ve Beslenme Sorunu: Yeşiltaş, çocukların okullarda temiz suya ve ücretsiz yemeğe dahi erişemediğini belirterek, kantin fiyatlarının aileler için ciddi bir yük haline geldiğini vurguladı. "Türkiye’de her üç öğrenciden biri okula gitmeden önce hiç kahvaltı yapamıyor" diyen Yeşiltaş, iktidarın "yandaş vakıflara kaynak yaratırken" çocuklara bir öğün yemek vermeye kaynak bulamadığını, partilerinin bu konudaki önergelerinin reddedildiğini söyledi.
  • Okul Temizliği ve Güvenlik Krizi: Okulların temizliğinin sağlanamadığını, öğretmen, öğrenci ve velilerin okulları temizlemek zorunda kaldığını belirten Yeşiltaş, belediyelerin temizlik ve bakıma destek olma taleplerinin engellendiğini ifade etti. Okullardaki güvenlik sorununa da dikkat çeken Yeşiltaş, Miray Aslan ve Konya'da pompalı tüfekle katledilen öğretmen olaylarını hatırlatarak, güvenlik görevlisi atanmadığı için öğrencilerin ve öğretmenlerin can güvenliğinin riske atıldığını vurguladı.
  • Kayıt Ücretleri ve Bağışlar: Yeşiltaş, okulların eksikliklerini giderecek bütçeleri olmadığı için velilerden "kayıt ücreti, bağış adı altında ücretler" talep edildiğini ve okulların ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunun velilere bırakıldığını dile getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesindeki artışın enflasyon karşısında eridiğini, ancak "yandaş vakıflara" milyarlarca lira kaynak aktarıldığını belirtti.

MESEM Faciaları ve Eğitimin Piyasa Koşullarına Kurban Edilmesi

Yeşiltaş, özellikle MESEM (Mesleki Eğitim Merkezleri) programlarını sert bir dille eleştirdi:

  • MESEM Sömürüsü ve Çocuk İşçiliği: "Çocukların eğitim hakkını kısıtlayan, sağlık ve yaşam hakkını zedeleyen, güvencesiz ve denetimsiz bir emek sömürüsü olan MESEM’lerde çocuklarımız sömürülmeye, yaralanmaya ve ölmeye devam etti. 2023 Eylül ayından bu yana 13 çocuğumuz hayatını kaybetti." diyen Yeşiltaş, hayatını kaybeden çocukların davalarını CHP olarak takip ettiklerini ancak Bakanlıkların davalara katılmadığını belirtti.
  • MESEM Usulsüzlükleri: Yeşiltaş, bazı iş yerlerinin MESEM üzerinden haksız kazanç elde etmek amacıyla hayali öğrenci ve çalışan göstererek kamuyu milyonlarca lira zarara uğrattığını, sorumluların ise sessiz kaldığını ifade etti.
  • Okullaşma Oranındaki Gerileme: "Ortaöğretim düzeyinde okullaşma oranı bir önceki eğitim-öğretim yılına göre gerileyerek %91,7’den %87,9’a düştü. Açıköğretim okullarında kayıtlı öğrenci sayısı 1.2 milyonu aştı." diyen Yeşiltaş, taşımalı eğitimin daraltılması ve köy okullarının kapatılmasıyla özellikle kız çocuklarının eğitime erişim hakkının ihlal edildiğini vurguladı. Özel okullardaki "hayalet öğrenci/hayalet sınıf" sorununun devlet okullarına da sıçradığını belirtti.
  • Özel Okul Fiyatları ve Öğretmen Sömürüsü: Yeşiltaş, devlet okullarındaki sorunlar nedeniyle çocuklarını özel okullara göndermek zorunda kalan velilerin fahiş fiyat artışları nedeniyle zorlandığını ifade etti. Bakanlığın özel okulları denetlemediğini ve özel sektör öğretmenlerinin düşük ücretlerle çalıştırılmasına sessiz kaldığını belirtti.

Tartışmalı Müfredat ve Tarikat İlişkileri

Nihat Yeşiltaş, eğitimdeki ideolojik dönüşüm çabalarına da değindi:

  • Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli: Bu yıl uygulamaya konulan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ni "çağdışı bir eğitim manifestosu" olarak nitelendiren Yeşiltaş, programın "iktidarın ideolojik saplantılarını ve itaatkar ve kanaatkar nesil yetiştirme hedefini yansıttığını" iddia etti. "Bilimsel ve pedagojik olarak tartışmalı içeriklerin ders kitaplarına girdiğini" söyledi.
  • ÇEDES ve Tarikat Yurtları: ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) kapsamında pedagojik olarak uygun olmayan etkinliklerin (mezar temizleme, savaş canlandırması vb.) yapıldığını belirten Yeşiltaş, dar gelirli aile çocuklarının tarikat ve cemaat yurtlarına muhtaç bırakıldığını, Orhaneli'deki taciz iddialarını hatırlattı.
  • TÜGVA'nın Okullara Girişi: Yeşiltaş, "Bursamızda ise TÜGVA Vakfı 12 ilçemizdeki toplam 138 okula girerek çocuklarımızı TÜGVA’nın yaz kamplarına davet etti" diyerek, vakfın Atatürk ve CHP'ye yönelik düşmanca söylemlerine rağmen okullarda etkinlik düzenlemesine tepki gösterdi. Bursa Anadolu Lisesi'ndeki bir TÜGVA etkinliğinde sınıf tahtalarına "gerici sloganlar" yazdırıldığını iddia etti.

Öğretmenlerin Mağduriyeti ve Deprem Bölgesi Sorunları

Yeşiltaş, öğretmenlerin yaşadığı sorunlara ve deprem bölgesindeki duruma da dikkat çekti:

  • Öğretmenlik Mesleği Kanunu ve Milli Eğitim Akademileri: Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun, "Cumhuriyet öğretmenlerini elemeyi amaçladığını" iddia eden Yeşiltaş, Milli Eğitim Akademileri uygulamasının eğitim fakültelerini işlevsizleştirdiğini ve öğretmen atamalarında adaletsizliklere yol açtığını savundu.
  • Mülakat Uygulaması: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesi mülakatı kaldırma sözüne rağmen uygulamanın devam ettiğini belirten Yeşiltaş, 1.611 öğretmenin mülakatlardaki değerlendirme farkları nedeniyle kontenjan dışında kaldığını ifade etti. Ayrıca bu yıl sadece 15 bin öğretmen ataması yapılacağını, bunun iktidar tarihinin en düşük rakamı olduğunu belirtti.
  • Ücretli Öğretmenlik Sistemi: Yeşiltaş, öğretmen ihtiyacının "asgari ücretten bile düşük maaşlarla çalıştırılan" ücretli öğretmenlik sistemiyle giderilmeye çalışıldığını, bunun hem çocukları hem de öğretmenleri mağdur ettiğini söyledi.
  • Deprem Bölgesindeki Çözümsüzlük: 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıldan fazla geçmesine rağmen bölgede yaşayan yurttaşların, öğretmenlerin ve öğrencilerin sorunlarının hala çözülemediğini vurgulayan Yeşiltaş, konteynerlerde eğitim, elektrik kesintileri, ulaşım sorunları ve çevresel kirliliğin devam ettiğini dile getirdi.

Nihat Yeşiltaş, sözlerini Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm bu sorunların çözülmesi, nitelikli, çağdaş, bilimsel, laik, kamusal, parasız, eşit, erişilebilir ve kapsayıcı bir eğitim sistemi inşa edilmesi için mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayarak tamamladı.