Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kültür alanında maalesef istediğimiz mesafeyi kat edemedik. Kendini maddi manevi ilimler konusunda iyi yetişmiş gençlerimiz var ancak yeterli değil. Bu sayının artması lazım. Aynı zamanda maddi manevi eğitim konusunda çok eksikleri olan, rüzgarın önünde savrulan yapraklar gibi gençler olduğunuzu biliyoruz görüyoruz. Bu gençlerin bir kısmını bölücü terör örgütü devşiriyor, zehirliyor kullanıyor ve maalesef onları acı bir akıbete sürüklüyor. Eğer bugün hala dağlara giden varsa bu şuurdan nasibini almadığı için. DAEŞ gibi mukaddes dinimizi istismar eden terör örgütleriniz ağına düşen gençlerimiz var. Ve bunlar inançlı gençler. İnancı var ama şuuru yok. O işin hazzına tam manada ulaşamamış. Uyuşturucu, kumar, çeşitli dünyevi zevkler hatta teknoloji bağımlılığı gibi sorunlar yaşayan gençlerimiz de var. Bu ülkenin bir tek evladının zayi olmasına gönlümüz razı olmaz. İhmalimiz yüzünden bu tür felaketlere sürüklenen gençlerimiz varsa işimizi iyi ve doğru yapmıyoruz demektir."
TÜRGEV’e büyük görev düştüğünü belirten Erdoğan, "Vakıf hizmeti nefsi tatmin etmek değil, nefsi terbiye etme yeridir. Vakıf Hizmeti dünyaya değil, ukbaya yapılan yatırımdır. Bu çerçevede TÜRGEV gibi çalışacak daha pek çok kuruma ihtiyacımız var. Çünkü önümüzde 79 milyonluk bir Türkiye ile birlikte medeniyet ve tarih ortaklığı içinde olduğumuz milyarlarca insan bulunuyor. Zürriyetimizi arttıracağız. Neslimizi çoğaltacağız. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz. Bunun için birinci görev annelerindir. Sizin gibi yetişmiş, kaliteli anne adaylarından bunu da bekliyorum. Bu bilinci halka halka geliştirmeli, ülkemizin tamamını ve dünyayı kucaklayan bir sevgi zincirine dönüştürmeliyiz." diye konuştu.