'MÜSLÜMANLAR DAYANIŞMA İÇERİSİNDE OLMALI'
Müslümanların elektrik enerjisi ve su konusunda dayanışma içerinde olması gerektiğini belirten Erdoğan, ‘’İslam İşbirliği Teşkilatı içindeki gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere yardım eli uzatması çok önemlidir. Bu destek ve işbirliklerinin özellikle su alanında hayata geçirilmesi Müslümanlara yapılacak en hayırlı hizmetlerden biridir. Biri sudur. Bir diğeri de elektrik enerjisidir. Bunları başarmamız lazım. Müslümanlar elektrik enerjisinde ve su konusunda dayanışma içerisinde olmalı ve bu iki nimetten mahrum olmamalı. Toplantı sonucunda kurulacak olan su konseyinin bütün İslam coğrafyasında bu kaynağın doğru kullanılması ile başlayacak kalkınma hamlesine vasıta olmasını temenni ediyorum. Enerji dedim niye? İslam dünyasında öyle ülkelerimiz var ki oralarda da sular boşuna akıp gidiyor. Çok verimli su kaynaklarına sahip olan dünyada İslam ülkelerinin olduğunu biliyorum ama bu su rezerv edilmiyor. Halbuki bu rezerv edilse bunlar barajlarla rezerv edilse, buralarda hidroelektrik santraller kurulsa bu ülkelerimiz enerji noktasında da çok ciddi imkanlara sahip olacakları gibi enerji nimetini de kendileri için çok ciddi parasal kaynağa dönüştürme fırsatını da yakalayacaklardır.’’ ifadelerini kullandı.
DİYARBAKIR’DAKİ PATLAMA
Dünyada terör olaylarının herkesin ortak sorunu olduğunu vurgulayan Erdoğan, Diyarbakır’da meydana gelen patlamayı hatırlatarak, ''Dikkatinizi çekiyorum. Burada bir terör örgütünün yüzlerce masum insanı katletmeye yönelik bir eylem teşebbüsü ve bu eylemi hayatları pahasına engelleyen 16 vatandaşımız söz konusudur. Normal şartlarda bir kamyon dolusu patlayıcıyı Diyarbakır şehir merkezinde kullanmayı hedefleyen bir örgütün bu eyleminin tüm dünyada çok ciddi yankı bulması ve şiddetle telin edilmesi lazımdır. Daha önce buna benzer birçok terör eylemleri oldu ama dünya bunlara hep sessiz kaldı. Bölücü terör örgütünün çeşitli isimler altında rahatlıkla faaliyet gösterdiği hatta desteklendiği batı ülkeleri başta olmak üzere kimseden bu elim hadiseye yönelik ciddi bir ses çıkmamıştır. Paris’te olunca çıkıyor, Brüksel’de olunca çıkıyor ama Lahor’da olunca çıkmıyor, Ankara’da olunca çıkmıyor, İstanbul’da olunca çıkmıyor. Diyarbakır’da olunca çıkmıyor. İşte bizim içimiz bundan yanıyor. Bu ikircikli tavır nereye kadar? Siyasetin dünyada dürüst olmadığını görüyoruz. Bölücü örgüt eylemi açıkça sahiplendiği halde ne teröre karşı hassasiyet gösterdiğini iddia eden ülkeler, ne insan hakları örgütleri ne de medya bu mesele ile ilgilenmemiştir.’’ ifadelerini kullandı.
'TERÖR ÖRGÜTÜNE VERİLEN SİLAHLAR YARIN ONLARA KARŞI KULLANILMAYA BAŞLANACAK'
‘Bugün dünyanın en önemli sorunu terörün bizatihi kendisi değildir. Bugün dünyanın en önemli sorunu terör örgütleri karşısında takınılan bu ikiyüzlü, riyakar, samimiyetsiz tutumdur.’ diyen Erdoğan şu ifadeleri kullandı: ‘’Çünkü terör örgütleri en büyük gücü, en büyük desteği işte bu tutumdan alıyor. Dünyada silah sektörünü elinde tutan ülkeler bu teröristlere bizzat silahlarını veriyorlar. Hadi buna da hayır desinler. Artık bu terör örgütlerinin elinde hangi ülkelerin silahlarının olduğunun hepsi tarafımızdan biliniyor. Bunları biz kendi medyamızla da dünyaya anlatıyoruz. Suriye’deki masum insanların hayatlarını korumak için güney sınırlarımızda bir güvenli bölge oluşturulması için çalmadık kapı bırakmadık. Bunu ABD Başkanı ile paylaştım. Rusya ile münasebetler düzgün olduğu zaman onlarla da paylaştım. Batı ülkeleri ile paylaştım. Hepsi güzel şöyledir, böyledir ama uygulamaya gelince hiçbirisi bu noktada hadi adımı atalım demiyor. Bu teklifimize kulak tıkayanlar şimdi mülteci dalgalarının önünü kesmek için olmadık yöntemlerin arayışı içindeler. Aynı şekilde Suriye’deki terör örgütlerine silah ve mühimmat desteği sağlanmaması konusunda bölgede faaliyet gösteren ülkeleri defalarca uyardık. Şimdi bu silahların bir kısmı ülkemize yöneltildi ama şundan emin olunuz. Aynı silahların bir kısmı da yarın onları veren ülkelere karşı kullanılmaya başlanacak. Bunun da haberini şimdiden veriyorum. Terörün karakteri böyledir. Eninde sonunda akrep gibi kendisini tutan eli de sokar. Bugün işine geldiği için terör örgütü ile kucak kucağa hareket edenler yarın kendi kucaklarında patlayacak bombaların silahlarında müsebbibi olduklarını çok iyi bilmelidirler.’’
'KİLİS’TE VATANDAŞLARIMIZIN MAĞDURİYETLERİNİ GİDERECEK ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜYORUZ'
Kilis’te vatandaşların mağduriyetlerini giderecek çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, ''Kilis şehrimizde Suriye’den atılan roketler yüzünden onlarca insanımız hayatını kaybetti. Halbuki Kilis'in herhangi bir Avrupa ülkesinden farkı yok. Bugün Kilis’e komşu olan terör örgütünün yarın hangi batı ülkesinin hangi şehrinde kime komşu olacağını tahmin etmek mümkün mü? Şimdiden Kilis'in sıkıntılarını çözmek için biz hazırlıklara başladık. Bir yandan şehri daha güvenli hale getirecek tedbirleri alırken diğer yandan da esnafın ve vatandaşlarımızın mağduriyetlerini giderecek çalışmaları yürütüyoruz. Biz Kilisli esnafımızı, vatandaşlarımızı, kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Onların yanındayız, yanında olacağız. Aynı şekilde bölücü terör örgütü ve DAEŞ'le mücadeleyi kesintisiz bir şekilde devam ettiriyoruz. Her iki örgütünde ülkemize karşı rejimle ve bölgedeki diğer güçlerle işbirliği içinde olduğunu gayet iyi biliyoruz. Türkiye sadece PKK ile sadece DAEŞ'le değil, PYD ile YPG ile bunların hepsi ile bu mücadelesini devam ettiriyor. Görünenle değil, görünmeyenle mücadele etmek işimizi zorlaştırıyor.'' diye konuştu.