"Biz kanı sadece Kızılay'a veririz" diyen Erdoğan, "Olay bu kadar basit. Ben bu zatın adını anmam. Biz kanı veririz. Kanı biz nerede veririz? Vatanımızın kurtuluşunda veririz. Teröre karşı veririz. Şu anda tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyenler bu işin mücadelesini veriyor." açıklamasında bulundu.
Mayıs ayının ilginç bir ay olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu ana muhalefet, geçmişi itibariyle doğru, hep kan döktüler. Bu ayın içinde iki gün var ki çok önemli, biri yarın 14 Mayıs, diğeri de iki hafta sonra ulaşacağımız 27 Mayıs. Bu tarihlerden biri demokrasimiz için ak bir gün, diğeri ise kara bir gün. 14 Mayıs 1950 tarihi ülkemizde gerçekten ilk defa çok partili seçimin yapıldığı gündür. 27 Mayıs 1960 iste darbe ve vesayet dönemlerinin sembolüdür.
1950 seçimlerinde milletimiz tek parti devrine karşı hakiki temsilcileriyle iktidara el koymuştur. Rahmetli Menderes ve arkadaşları güçlü bir şekilde Meclis'e gönderilmiştir. Ne demiştir o zaman Menderes: Yeter söz milletindir. Biz ne dedik, yeter, söz de karar da milletindir.
O gün iktidarı kaybedenler bir daha iktidara gelemeyeceklerini gördükleri için darbecilerle iş birliği içine girmişlerdir. Millet yerine bu CHP hep darbecilerin kapısını çalmıştır. Aradan geçen 66 yıla rağmen tarzlarını hiç değiştirmediklerini görüyoruz. Tek parti dönemindeki siyasi kurumun mirasını yaşatma iddiasındaki zatın hezeyanlarını hep birlikte takip ediyoruz. Bunların ağababalarının 14 Mayıs'taki hissiyatları, 27 Mayıs'taki sevinçleri neyse şimdikilerin de duyguları aynı.
Yaşadıklarından ders almadıkları gibi, kinlerini sürekli biledikleri anlaşılıyor. Hangi aklı başında insan siyasi meseleyi içinde kan geçen cümlelere sıkıştırır? Sen millete ait olan egemenlik hakkını ne zamandan beri eşkıyalara veriyorsun? Kanı kim döker? Çete döker, eşkıya döker, terörist döker. Bunlar şimdi terör örgütünün ağzıyla konuşmaya başladılar."