POLİTİKA:
'AK Parti, Türkiye Cumhuriyeti'ni Yaşatmak İçin Gece Gündüz Çalışan Bir Partidir”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin kuruluşunun 16. yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen törene katıldı. Sincan Harikalar Diyarı’nda gerçekleştirilen törende; Başbakan Binali Yıldırım, bakanlar, TBMM eski Başkanları ve AK Parti milletvekilleri de hazır bulundu.
Etkinlik kapsamında AK Parti’nin kuruluşundan bugüne kadar geçen sürecin anlatıldığı ‘Bir Millet Aşkı AK Parti’ isimli sergiyi de gezen Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende bir konuşma yaptı.
“AK PARTİ’NİN DAVASI TÜRKİYE’NİN DAVASIDIR”
14 Ağustos 2001 tarihinde çıktıkları ülkeye ve millete hizmet yolunda 16’ncı yılın geride kaldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurulduğu günden bu yana AK Parti teşkilatlarında görev almış kuruculara, genel başkanlara, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerine, bakanlara, milletvekillerine, il, ilçe ve belde başkanları ile yönetim kurulu üyelerine, il ve ilçe Kadın ve Gençlik Kolları başkanları ile yönetim kurulu üyelerine, belediye başkanlarına, belediye meclis üyelerine, il genel meclis üyelerine, mahalle ve köy temsilcilerine, sandık müşahitlerine ve tüm dava arkadaşlarına teşekkür etti; ahirete irtihal etmiş olanlara Allah’tan rahmet diledi.
AK Parti’nin davasının, Türkiye’nin davası olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bürokraside, sivil toplum kuruluşlarında, ulusal ve uluslararası organizasyonlarda birlikte çalıştıkları herkese teşekkürlerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime, bana böyle yol arkadaşları, dava arkadaşları, hizmet arkadaşları nasip ettiği için ne kadar hamt etsem azdır. Bugün kurumsal bir yapı olarak AK Parti’nin kuruluşunun 16. yılını kutluyoruz. Ama AK Parti’nin davası, binlerce yıllık geçmişe sahip. AK Parti, dünyayı güneş gibi aydınlatan yüce bir medeniyetin günümüzdeki sancaktarlığına, hizmetkârlığına talip bir partidir. AK Parti, Türk milletinin binlerce yıldır kesintisiz şekilde süren devlet silsilesinin bugünkü adı olan Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatmak için gece-gündüz çalışan bir partidir” diye konuştu.
“TÜRKİYE’Yİ 15 YILDA 3 KAT BÜYÜTTÜK”
AK Parti’nin, 1071’de Malazgirt Zaferiyle tapusuna sahip olunan Anadolu’yu ilelebet vatan ve yurt olarak muhafaza etme davasının takipçisi olan bir parti olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti, Anadolu’yu, Kudüs’ü işgal etmek üzere yola çıkan Haçlı Ordusuna adeta mezar eden Sultan Kılıçarslan’ın, bu topraklar üzerinde küçük bir boydan bir cihan devleti kuran Ertuğrul Gazi ve oğlu Osman Gazi’nin, İstanbul’un fethiyle çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han’ın, güçle diplomasinin inceliklerini birleştiren Abdülhamit Han’ın, velhasıl ecdadın mirası üzerinde inşa edilen bu ülkeyi büyütme davasını kendi davası olarak kabul etmiş bir partidir” diye ekledi.
Dava sahibi herkes gibi Türkiye’yi mamur, milleti müreffeh, bölgeyi güvenli, dünyayı huzurlu hâle getirmek için çalıştıklarını kaydederek, “Gazi Mustafa Kemal ile başlayan Cumhuriyet döneminin de yine aynı şekilde şu anda iddialı bir davası, iddialı bir hareketiyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi 15 yılda 3 kat büyütmüş olmalarının, davalarına layıkıyla hizmet ettiklerinin en büyük ispatı olduğunu söyledi.
“2023 HEDEFLERİ İLE BAŞARILARI TAÇLANDIRACAĞIZ”
Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaştırma, enerji, toplu konut, sosyal yardım alanlarında hayata geçirdikleri hizmetlerle milletin gönlünü kazandıklarını ve ülkeye çağ atlattıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üreten, ihraç eden, istihdam ortaya çıkartan, kaliteye yoğunlaşan, teknolojiye önem veren bir ülke olarak küresel rekabette giderek daha iddialı bir hâle geldiğini, 2023 hedefleri ile bu başarıları taçlandıracaklarını, ardından tüm güçlerini ve enerjilerini 2053 ve 2071 vizyonlarına yoğunlaştıracaklarını kaydetti.
26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferini kutlamak için Malazgirt’te olacaklarını, bundan sonra her 26 Ağustos’ta inşallah Malazgirt’te olmak suretiyle 2071’in tohumlarını atacaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti, maziyle ati arasında kurduğu güçlü köprüyle işte tüm bunların mimarı olan partidir. Sorumluluğumuz büyüktür, hamdolsun milletimizden aldığımız destekle, hepsinden önemlisi de Rabbimizin yardımıyla bu yükün altından kalkabilecek güce, imkâna, iradeye, kararlılığa sahibiz. Yeter ki nereden geldiğimizi unutmayalım, nereden durduğumuzu unutmayalım, nereye gittiğimizi unutmayalım. Biz istikametimizi şaşırmadıktan sonra önümüze çıkartılan engellerin yol açtığı sarsıntıların üstesinden gelmemiz kolaydır, hiç endişe etmeyin” dedi.
“BU PARTİYİ MİLLETİMİZLE BİRLİKTE KURDUK, MİLLETİMİZLE BİRLİKTE BÜYÜTTÜK”
Gurur ve kibir ayaklar altına alınıp ‘tevazuda toprak gibi’ olunduğunda yolun açık olacağını vurgulayan ve “Rabbim şahsım başta olmak üzere tüm dava arkadaşlarımızı sıratı müstakim üzere kılsın” temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti her şeyden ve hepimizden önce hep söylüyorum; milletimizin partisidir. Biz bu partiyi milletimizle birlikte kurduk. Biz bu partiyi milletimizle birlikte büyüttük. Tüm icraatlarımızı milletimizle birlikte hayata geçirdik, tüm saldırıları milletimizle birlikte göğüsledik” şeklinde konuştu.
“AK PARTİ’NİN HİKÂYESİ, BİR MİLLETİN AŞK HİKÂYESİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “26 Mart 1999 tarihinde Üsküdar’daki evimizden Pınarhisar Cezaevine doğru yola çıkarken bizi bağrına basan milletimizle birlikte o gün bir şey söyledik, ‘bu şarkı burada bitmez’ demiştik. Atlattığımız nice badireye rağmen bu şarkı bitmedi, Allah’ın izniyle bitmeyecek. Onun için, milletimizle bir araya geldiğimiz her yerde ne diyoruz? ‘Beraber yürüdük biz bu yollarda, / Beraber ıslandık yağan yağmurda / Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda / Bana her şey sizi hatırlatıyor.’ Evet, biz bu yollarda hem dava arkadaşlarımızla, hem de milletimizin tamamıyla birlikte yürüdük. Kardeşlerim, şunu unutmayın: AK Parti’nin hikâyesi, bir milletin aşk hikâyesidir. AK Parti, tüm vatandaşlarımızın gönlüne dokunmuş bir partidir. AK Parti, tüm hanelerde, tüm binalarda, tüm sokaklarda, tüm mahallelerde, tüm ilçelerde, tüm şehirlerde hizmeti olan, eseri olan bir partidir.”
AK Parti’nin 11 milyon üyesi olduğunu hatırlatarak, partilileri üye sayısını 2019 seçimlerine kadar iki katına çıkarmaya davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bunu ikiyle çarptığımız zaman bilesiniz ki devran farklı dönecektir. İnşallah Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi, Kasım 2019’da farklı dönecektir ve Mart 2019’da farklı gelişecektir” ifadelerini kullandı.
AK PARTİ DÖNEMİNDE YAPILAN HİZMET VE YATIRIMLAR
AK Parti iktidarları döneminde 270 bin yeni derslik yaparak toplam sayıyı 591 bine, 561 bin yeni öğretmen atayarak öğretmen sayısını 900 bine, 108 yeni üniversite açarak üniversite sayısını 184’e, 537 yeni yükseköğrenim yurdu açarak toplam sayıyı 727’ye, 45 liralık yükseköğrenim bursunu 425 liraya çıkardıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin 870 yeni spor tesisi yaparak toplam sayısı 3 bin 445’e ulaştırdıklarını, 27 şehirde yapılan dünya standartlarındaki 30 büyük stadyumun 9’unun hizmete açıldığını, sağlık alanında 3 bin 480 yeni hastane ve yataklı tedavi kurumu inşa ederek toplam sayısı 4 bin 636’ya çıkardıklarını, 500 bin yeni sağlık çalışanı istihdam ederek toplam sayıyı 875 bine yükselttiklerini aktardı.
Konuşmasında sağlık, ulaşım, enerji, toplu konut alanlarında ortaya koydukları hizmet ve yatırımlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımda AK Parti hükûmetleri döneminde verilen destek tutarının 100 milyar lirayı geçtiğine dikkat çekti ve “Yıllık tarım ihracatı tutarımız, geçtiğimiz yıl 16 milyar liranın üzerine çıktı. Şu anda tarımsal hasılada Avrupa’da 1 numarayız. Unutmayın daha iyi olacağız. Sosyal yardımlarda 2002 yılında 2 milyar lira olan sosyal yardım bütçesi bu yıl 38 milyar liraya ulaştı” dedi.
Devletin şu anda 720 bin engelli vatandaşına destek verdiğini, kamuda çalışan engelli sayısının 5 bin 777’den 43 bin 151’e çıkardıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde mağdur ve mazlum durumda olup da devletin el uzatmadığı kimseyi bırakmamayı hedefliyoruz. Zorunlu Tasarruf Teşvik Fonu ödemelerinden emekli ve çalışan maaşlarına kadar geçmiş dönemlerde ihmal edilmiş ne kadar sorun varsa hepsini de Allah’ın izniyle çözdük, çözüyoruz. AK Parti’nin 15 yıllık hizmetleri döneminde yaptıkları öylesine uzun bir liste ki tek tek saymaya kalksak günlerce şu parktan ayrılamayız” diye konuştu.
“MUHTAR BİLE OLAMAZ DEMİŞLERDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yılın ne kendileri ne de ülke için hiç de kolay geçmediğinin altını çizerek, “Biliyorsunuz 2002 yılında biz seçimlere girdik. Ama partinin genel başkanı olarak şahsım Meclis’e giremedi, çünkü siyasi yasağımız vardı. ‘Muhtar bile olamaz’ demişlerdi. Hükûmeti kurar kurmaz bu meselenin çözümü için gerekli adımlar atıldı. Siirt’te yenilenen seçimler vesilesiyle 9 Mart 2003 tarihinde bu yanlış düzeltildi. Aynı yıl 1 Mart tezkeresi Süleymaniye’deki askerlerimize yönelik saldırı ve dönemin Cumhurbaşkanıyla yaşadığımız sıkıntılar aklımızda kalan önemli hadiseler arasındadır” sözlerine yer verdi.
2004 yılında AK Parti’nin mahalli idareler seçimlerinde el ettiği başarıyı, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden müzakere tarihi aldığını, Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdıklarını, farklı dil ve lehçelerde radyo-televizyon yayınına imkân sağlayan yasal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2005 yılında 6 sıfır atarak Türk Lirasına itibar kazandırdıklarını, Mavi Akım projesini hayata geçirdiklerini, 2006 yılında Türkiye’nin daha sonra yaşanacak karanlık hadiselerin habercisi olan meşhur Danıştay saldırısı, Trabzon’daki rahip cinayeti ve çeşitli terör olaylarıyla tanıştığını hatırlattı.
“27 NİSAN E-BİLDİRİSİNE GÜÇLÜ CEVABIMIZ TÜRKİYE İÇİN TARİHÎ BİR DÖNÜM NOKTASI OLDU”
2007 yılında 27 Nisan e-bildirisine karşı AK Parti hükûmetinin verdiği güçlü cevabın Türkiye için tarihî bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti’ye Cumhurbaşkanı seçtirmemek için oynanan oyunlar, sergilenen hukuk garabetleri, yapılan mitingler karşısında sığındığımız liman yine neresi oldu? Milletimiz oldu. Milletvekili seçimini yenileyerek, bu arada cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesine imkân veren ve 16 Nisan’a kadar uzanan sürecin ateşleyicisi Anayasa değişikliğini gerçekleştirerek önümüze çıkartılan engelleri aştık. Hrant Dink cinayeti ve Malatya Zirve Yayınevi katliamı başta olmak üzere karanlık cinayetler bu yıla da damgasını vurdu” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2008 yılının, AK Parti’ye kapatma davası açılması sebebiyle çok önemli olduğunun altını çizerek, TBMM’nin başörtüyle ilgili kararına karşı medyanın ‘411 el kaosa kalktı’ manşetini hatırlattı ve “Bu manşet üzerinden başlayan süreç partimize kapatma davası açılmasıyla ileri bir üst aşamaya çıktı. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bu karara paralel olarak ülkemizde pek çok provokasyon denemesi yapılmıştır. Dünyanın küresel finans krizine girdiği bir dönemde maalesef ülkemiz böyle sorunlarla uğraşmak zorunda kalmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
“2012, MİT KRİZİ SEBEBİYLE ARTIK BAZI ŞEYLERİN İYİCE SU YÜZÜNE ÇIKTIĞI BİR YILDI”
2009 yılının, ‘demokratik açılım’ projesiyle ülkedeki tüm kesimlerin sorunlarına çareler aradıkları bir yıl olduğunu, 2010 yılının ise CHP’nin genel başkanının bir kumpasla değişmesi sebebiyle siyasetinin en talihsiz yıllarından biri olarak kayda geçtiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Ardından Mavi Marmara saldırısı, PKK’nın kanlı eylemleri, Anayasa değişikliği halk oylaması gibi hadiseler de bu yılın önemli olaylarıydı. 2011 yılı seçimleri öncesinde siyaseti kasetler yoluyla dizayn etme projesinin en iğrenç şekliyle işletildiğini görüyoruz. Genel seçimlerden partimiz yine başarıyla çıkarken terör saldırıları tırmanışını sürdürüyordu. Büyük bir yıkıma yol açan Van depremi hepimizin yüreğini yaktı. Bu yıl 2011, hem annemi kaybetmem, hem de geçirdiğim ameliyat sebebiyle benim için ayrıca zor geçen bir yıl oldu. 2012 yılı ünlü MİT krizi ve askerlere yönelik operasyonlarda gördüğümüz tutarsızlıklar sebebiyle artık bazı şeylerin iyice su yüzüne çıktığı bir yıldı. Suriye’nin uçağımızı düşürmesi, Gaziantep’teki bombalı saldırı ki 53 vatandaşımızın öldüğü, şehit olduğu, Suriye’deki çatışmalarda ateşlenen top mermilerinin topraklarımıza düşmeye başlaması gibi hadiseler adeta Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğinin habercisiydi.”
2013’te yaşanan Reyhanlı saldırısı, Gezi olayları, dershanelerin kapatılması, 17-25 Aralık Emniyet-yargı darbesi olaylarını hatırlatan ve bu darbeye karşı düzenledikleri Millî İradeye Saygı Mitingleri sebebiyle yılın çok kritik geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine bu yıl demokratik açılımı önce çözüm sürecine, ardından da Millî Birlik ve Kardeşlik Projesine dönüştürme gayreti içinde olduk. Türkiye’ye, partimize ve şahsımıza yönelik saldırıların amacı bu yıl yaşanan hadiselerle tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.
HALKIN OYUYLA SEÇİLEN İLK CUMHURBAŞKANI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2014 MİT tırları olayları, tarihimizin en büyük ihanetlerinden bir tanesi. Buna karşılık Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısının değiştirilmesi başta olmak üzere FETÖ ile mücadele için gereken adımları kararlılıkla atmaya başladığımız bir yıl oldu. FETÖ’nün ve onunla iş birliğine giden ana muhalefetin tüm çabalarına rağmen 2014 mahalli seçimlerinden başarıyla çıktık. Tarihimizde ilk defa doğrudan halkın oyuyla Cumhurbaşkanlığı seçiminde de milletimizin teveccühüyle Cumhurbaşkanlığı görevini üstlendik. Tabii bu durum aynı zamanda partimizle hukuki bağımızı kesmemiz anlamına geliyordu. 27 Ağustos 2014 tarihinde vedalaştık. Anayasa değişikliği sonrasında 2 Mayıs 2017 tarihinde üye olarak, 21 Mayıs tarihindeki Büyük Kongremizde de Genel Başkan olarak yeniden yuvamıza merhaba dedik. 2015 yılı artık gelişmeleri Cumhurbaşkanı sıfatıyla takip ettiğimiz, ama partimizle olan gönül bağımızı da hiçbir zaman inkâr etmediğimiz yıl oldu. 7 Haziran seçimleri sadece AK Parti değil tüm Türkiye için talihsiz bir tabloyla neticelendi. Hükûmet kurulamaması sebebiyle yaşanan krizi ülkemizi yeniden seçime götürerek çözüme kavuşturduk. 1 Kasım seçimlerinde milletimizin teveccühüyle AK Parti tekrar tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde etti. Bu dönemde bölücü terör örgütünün çukur eylemleri ve DEAŞ’ın giderek artan saldırıları ülkemiz için ciddi bir güvenlik tehdidi ortaya çıkardı.”
“FETÖ İHANET ÇETESİ MENSUPLARI, TARİHİMİZİN EN ALÇAK DARBE TEŞEBBÜSÜNE GİRİŞTİ”
2016 yılının, bölücü terör örgütünün üzerine kararlılıkla gittikleri, FETÖ’yü her alanda Türkiye’den kazımak için çalıştıkları bir yıl olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ ihanet çetesinin ordu içindeki mensupları tarihimizin en alçak darbe teşebbüsüne girişti. Doğrudan milletine silah çeken, ateş eden, bombalayan bu FETÖ’cü teröristleri milletimizle birlikte sergilediğimiz kararlı bir direniş sonunda mağlup etmeyi başardık. Ben Türk milletinin ezanına, bayrağına, özgürlüğüne, geleceğine sahip çıkma konusunda canı pahasına ortaya koyduğu güçlü irade tüm dünyayı kendisine hayran bırakmıştır” sözlerine yer verdi.
“Bu başarıdan aldığımız güçle Suriye’de kurulmak istenen terör devletinin bağrına bir hançer gibi sapladığımız Fırat Kalkanı Harekâtını gerçekleştirdik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılının FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelenin tavizsiz bir şekilde sürdüğü bir yıl olduğunu söyledi ve “Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler’de, bütün buralarda artık PKK’nın inlerine girdik ve buradan onları söküp atıyoruz ve onları yerle yeksan ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz” diye ekledi.
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner104

banner105

banner97

Özgür Özel Marmaris’te: “Temmuz’a Vade...
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Marmaris’te Halk Buluşmasına katıldı.

Haberi Oku

banner108