Etkinlikler bittikten sonra Cesaria'nın müzisyenleri onun müzikal geleneğini yaşatmak ve repertuvarını canlı tutmak için dünyanın dört bir yanından izleyicileri büyülemeye kararlıydı. Böylece yıllarca sanatçı ile çalışan müzisyenler Cesaria Evora Orkestrası'nı kurdu.Orkestranın 2014 yılında Praia'daki Gamboa Festivali’nde verdiği ilk konserinde Cabo Verde’nin uluslararası müzik elçisi Cesaria Evora, en güzel şarkılarıyla anıldı.
 
Gittiği her ülkede kapalı gişe konserlere imza atan, bugüne kadar 6 milyondan fazla albüm satan Cesaria Evora, ölümünün 8. yılında yine Cabo Verde’nin en özel sesleri Lura, Teofilo Chantre, Jenifer Solidade, Lucibela, Elida Almeida ile anılacak.
 
Lura, Cabo Verde’nin hasret, aşk ve deniz kokan şarkılarını tüm dünyaya ulaştıran, son yıllarda dünya müziğinin kazandığı en özel isimlerden biri haline gelen Cesaria Evora’yı kaybetmeden kısa bir süre önce “Moda Bo” isimli şarkıyı sanatçıyla birlikte seslendirdi. Cabo Verdeli besteci ve şarkıcı Teofilo Chantre, son 15 yılda özellikle Cesaria Evora tarafından seslendirilen şarkılarıyla övgü topladı. "Cesaria benzersizdir ve asla başka bir Cesaria olmayacaktır. Benim amacım Cabo Verde'nin müzik türlerini dünyanın hemen her yerinde duyurmak…” diyen Jennifer Solidade, müzikal stil zenginliği, Cesaria Evora gibi özenle hazırlanmış repertuvarı, kristal sesi ve klasik Morna türüne getirdiği yorumla Cabo Verde’nin en özel temsilcilerinden biri oldu. Müzik otoritelerinin Cesaria Evora ile karşılaştırdığı Lucibela, Cesaria ile 15 yıl boyunca çalışmış gitarist Kaku Alves'in de aralarında bulunduğu farklı müzisyenlerle işbirlikleri yaptı ve dinleyicilerin beğenisini topladı. İlk albümünde şarkılarının çoğunun sözlerini ve müziğini yazarak hikâyeleri ile herkesi etkileyen, güçlü ve dokunaklı sesiyle şarkılar söyleyen Elida Almeida ise 2015 Prix Découvertes RFI 1.si seçilerek yeteneğini tescilledi.
 
Cabo Verde’nin en özel seslerinden ve müzisyenlerinden oluşan Cesaria Evora Tribute, 19 Haziran’da 58. Uluslararası Bursa Festivali’nde müzikseverlere unutamayacakları bir akşam yaşatacak. 
 
 
CESARIA EVORA HAKKINDA
 
Cesaria Evora 27 Ağustos 1941 yılında Mindelo’da (Cape Verde) dünyaya geldi. Alkolik babasının ölümünden sonra annesinin fakirlikten dolayı Evora’yı yetimhaneye vermesiyle, sanatçının müzikal kariyeri yetimler korosunda şarkı söylemesiyle başladı. On üç yaşında korodan ayrılan sanatçı, Eduardo isimli bir gemiciyle büyük aşk yaşadı. Ardından kendini yerel barlarda şarkı söylerken bulan Evora mornalar (bir tür ulusal blues) seslendirmeye başladı ve bu alanda kendini yetiştirdi.
1973 yılında Cape Verde adasının Portekiz kolonisinden çıkıp özgürlüğünü kazanmasından sonra popüler olmaya başlayan sanatçı, özellikle yüksek sosyetenin kabulünü kazandı. Buna rağmen köklerinden hiçbir zaman kopmayan sanatçı açlığın ve sefaletin ne olduğunu iyi bildiğinden bunu şarkılarına da yansıttı.
Bu dönemin ardından on karanlık yılını kendi kaderini ve ailevi ilişkilerini sorgulamakla geçirdi. 47 yaşına kadar adını kimsenin duymadığı Cesaria Evora (arkadaşlarının deyimiyle ‘Cize’) 1988 yılında De Silva isimli genç bir Fransız’ın teklifiyle Paris’e gidip “La Diva aux Pieds Nus” (Çıplak Ayaklı Diva) albümünü kaydetti. Albümün kendi toplumu tarafından oldukça beğenilmesinden sonra, sanatçının bir diğer albümü “Miss Perfumado” 200.000 kopya sattı ve sanatçıya uluslararası bir şöhret kazandırdı. Fransız basını uzun süre sanatçıyı Billie Holiday, Edith Piaf gibi sanatçılarla karşılaştırdı.
1994 yılında “Sodade, les plus belles mornas de Cesaria” isimli toplama albümünü piyasaya süren sanatçı aynı yıl içinde içkiyi bırakma kararı aldı. 1995 yılında albüm satışlarından dolayı Grammy Müzik Ödülleri’ne aday gösterildi. “Cesaria” isimli albümünden sonra dünyanın dört bir yanında konserler vermeye başlayan sanatçı, 1997 yılından sonra “Cabo Verde”, “Mar Azul” albümlerini yayınladı.
1998 yılında Havana’da bir grup Kübalı ve Brezilyalı sanatçıyla “Cafe Atlantico” isimli albümünü kaydetti. Sanatçı 60 yaşına geldiğinde artık bir dünya starı olmuştu. Paris’te kendisine bir stüdyo kuran Evora, 60’a yakın müzisyenle uzun süre çalışmanın meyvesi olan “Sao Vincente Di Longe” albümüyle büyük başarı yakaladı. Albümdeki iki şarkı “Linda Mimoza” ve “Negue” Küba’da, “Regresso” ise Brezilya’da kaydedildi.
Sonraki yıllarda dünyayı dolaşıp aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerde yüzlerce konser veren Evora, pek çok ödül aldı. 2003 yılında Güncel Dünya Müziği kategorisinde “Aşkın Sesi (Voz d'amor)” adlı albümüyle aldığı Grammy ödülü bunlardan yalnızca biri. Çıplak Ayaklı Diva olarak anılan sanatçı için bu ödüllerin belki de en anlamlısı ülkesi tarafından verilen “Kültür Elçisi” unvanı oldu.
Her şarkısı milyonlarca kişi tarafından dinlenen sanatçı, hayat verdiği hüzünlü şarkılarla tanınıyor. Şarkıları, Portekiz Fado'larından Küba ve Afrika müziklerine uzanan geniş bir yelpazeyi yansıtıyor. 2009 yılında yayınladığı “Nha Sentimento” albümünün ardından 2010 yılında Adriano Celentano, Bernard Lavilliers, Bonga, Compay Segundo, Goran Bregovic, Ismael Lô, Marisa Monte, Tania Libertad gibi ünlü isimlerle düetler içeren albümü “Cesaria Evora &” albümünü yayınladı. Sanatçının ölümünün ardından 2015 yılında ise “Cesaria Evora Greatest Hits” albümü yayınlandı.
Cesaria Evora 17 Aralık 2011’de hayatını kaybetti.