Türkiye Diyanet Vakfı'nın organize ettiği Uluslararası İyilik Ödülleri Töreni, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlendi. Programa; Cumhurbaşkani Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkani Kadir Topbaş ve vatandaşlar katıldı.
Eyüp Sultan Camii İmam Hatibi Erhan Mete'nin Kur'an tilâvetiyle başlayan programda katılımcılara iyilik temalı film izletildi.
"MİSYONERLER ÇALIŞIRKEN KARDEŞLERİMİZİ KUR'ANSIZ BIRAKAMAYIZ"
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalplerin nasır tuttuğu bir dönemde yaşıyoruz. Sadece Hakk'ın rızası için koşan iyilik neferlerini mumla arıyoruz. Suriye'de, dünyayı ayağa kaldırması gereken vahşet görüntüleri birkaç ülke dışında kimseyi harekete geçirmedi." dedi.
"Diyanet Vakfı, faaliyetleriyle büyük bir boşluğu dolduruyor. Dünyanın 70 ülkesinden gelen 2 bin 140 öğrenci vakfımızın desteğiyle öğrenim görüyor. 42 yıl önce bir avuç vakıf insanın diktiği fidan dünyanın 135 ülkesinde meyve veren ağaca dönmüştür." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Misyonerler bütün çabalarını harcarken kardeşlerimizi Kur'an'sız bırakmak bize yakışmaz. Hediyem Kur'an olsun projesini doğru yolda atılmış bir adım olarak görüyorum." diye konuştu.
"NAZİZM BATI'DA AYAKTA"
Batı dünyasının son günlerde yaşanan olaylarda sergilediği tavırla gerçek yüzünü gösterdiğini belirterek, "Batı gerçek yüzünü gösterdi. 'Nazizm hortladı' dedim. Nazizm Batı'da ayakta. Şimdi soruyorum ; Bakanımızı engelleyen zihniyeti nasıl anlatacaklar. Sabaha dek konuştuk alınan cevaplar enterasan; çıkması lazım. Bedelini ödeyeceksiniz. Çarşamba günü bakalım ne olacak. Hollanda'daki 250 bin Türk'e karşı bu uygulamayı yapanlar... Sizler gereğini yapacaksınız ben biliyorum. Avrupa Birliği'ne çatınca rahatsız oluyorlar, daha çok rahatsız olacaksınız." şeklinde konuştu.
"BEDELİNİ HER TÜRLÜ ÖDEYECEKLER"
Erdoğan, "Benim Bakanıma edep dışı davranışları yapanlar bunun bedelini ödeyecektir. Benim Hollanda'daki vatandaşlarımın üzerine atlarla yürüyenler bunun bedelini ödeyecekler. Terk etmeyecekler. Bu daha da gelişecek ve genişleyecek. Bunun bedelini her türlü ödeyecekler. Diplomasi nedir onu da öğrenecekler. Oradaki vatandaşlarımıza sesleniyorum: Komşularınızı alın gelin Türkiye'ye, misafirperverlik nedir görsünler." ifadelerini kullandı.
"BUMERANG KENDİLERİNİ VURACAK"
"Mültecilere saldırdıklarına şahitlik ettik. Umutla topraklarına gelen sığınmacıların ziynet eşyalarına el koyan sözde gelişmiş ülkeler gördük. Türkiye kardeşlerine sahip çıkarken, ABD ve uluslararası kuruluşlar verdikleri sözleri yerine getirmiyorlar. Aynı tavrı biz 15 Temmuz'da kendimiz yaşadık. Kimi ülkeler darbe teşebbüsü başarılı olsun diye sabah kadar heyecanla beklediler. Sonra tepkilerini de çok kısık sesle ortaya koydular." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Batı'da yaşayan kardeşlerime sesleniyorum: Dik durun. Bunların yaklaşımları gelip geçici. Bunların attıkları bumerang dönüp kendilerini vuracaktır. Türkiye güçlendikçe bunlar eziliyor, daha da ezilecekler. Ortadoğu'daki terör örgütlerinin silahı bunlardan geliyor. Hepsi elimizde belgeli. Yalan söylüyorlar; 'Böyle birşey yok diyorlar' Kimi aldatacaksınız? Biz sizi biliyoruz.
Cerablus'tan tehdit yaşadığımız Suriye'ye ÖSO'yla girdik. Daha sonra Dabık ve El Bab'a girdik. Buraları DEAŞ'tan temizledik. Sırada Münbiç var. Rusya seyahatimde de Putin'le bu konuları görüştük. Suriye'de Türkiye için tehdit oluşturacak unsurlardan bölgeyi temizlemek meseledir. Orada yeni bir devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz; Bu PYD devlet kuramayacak. Asla müsaade etmeyeceğiz. Batılılar ne yaparsa yapsın, geçmişlerindeki kanı temizleyemeyeceklerdir."
KURTULMUŞ: "TÜRKİYE'DEN ÖZÜR DİLEME NOKTASINA GELECEKLER"
Programda konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş da kötülüğün örgütlü bir şekilde çalıştığı dünyada Türkiye'nin de iyilik çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "Dün ve evvelsi gün Avrupa'da yaşananlar tam da kötülüğün, İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı, Erdoğan düşmanlığı üzerinden örgütlenmiş şeklidir. Bu örgütlü, planlı, Türkiye düşmanlığı üzerine oturan bir zihinsel altyapının dışa vurumudur. Birkaç gündür Avrupalı dostlarımıza düzünden söylüyoruz, tersinden söylüyoruz anlamıyorlar. En yakın zamanda anlayıp, mahcup olup, Türkiye'den özür dileme noktasına geleceklerinden eminiz. Bu gittiğiniz yol yol değildir, Bu artan İslamofobinin ve Avrupa'da ayak sesleri duyulan yeni faşizmin yükselen sesidir." şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise yurtdışındaki Müslümanlara yonelik İslamofobik davranışların kabul edilemeyeceğini belirterek, "Buradan, bu iyilik salonundan, iyilik toplantısından başta Papa Franciscus olmak üzere batıdaki bütün din adamlarını, kilise mensuplarını İslamofobik kin, öfke ve nefrete karşı ses vermeye davet ediyorum." dedi.
DEVLET İYİLİĞİ ÖDÜLLENDİRDİ
Programın sonunda iyilik severlere ödüllerini devlet ricali verdi. Programda sırasıyla Kayserili doğasever Mustafa Göçer'e ödülünü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Pakistanlı öğretmen Muhammed Eyub'e ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İyilikhane kurucusu Merve Çirişoğlu Çotur'a Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Amerikalı insan hakları savunucusu Suzanna Barakat adına Asena Büyükacar'a Vali Vasip Şahin, Suriyeli ailelere misafirperverlikleriyle tanınan Cavit ve Hafize Etleç çiftine Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Diyarbakırlı öğretmen Yahya Kamçı'ya ise ödülünü Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit verirken; programın sonunda Filistinli çocuk gazeteci Janna Jihad'a ise ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. Program, çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.